Birbirinden farklı iki insanın hayatlarını birleştirerek ortak bir yaşam sürmeye evet demeleri evlilik olarak adlandırılır. Evlilikle beraber iki kişinin hayatı tek başına gibi yaşamak istemesi çok kolay bir süreç değil. Çünkü evlilikte esas olan ortak kararlar alabilmek ve birlikte hareket edebilmektir. Evlilik herkesin yaşaması gereken bir süreçken, korkular nerede oluşuyor ya da bizi evlilik korkusuna iten noktalar nelerdir, bunlara değinmek gerekirse;

• Evlilik korkusu tamamen olgunlaşma süreçlerini tamamlayamamış kişilerde baş göstermektedir. Bunu yenebilmek adına insanların öncelikle kendilerine güvenmeleri gerekmektedir.
• Ailesinden kopamayan onlara bağımlı yaşayaşan kişide bu korku ciddi anlamda baş gösterebilir, çünkü kişi daha kendi sorumluluğunu bile alamazken bir aile sorumluluğu altına girmek istemez. Bu noktada kişinin birey olması ve kendi anne babasından ayrılabilmesi çok önemlidir. Bağımsız karar alabilip bunu uygulamaya koyma yetisinin gelişmiş olması gerekmektedir.
• Bireyin etrafında ve aile hayatında gözlemlediği olumsuz örnekler de tetikleyici rol oynar ve bireyin evlilikten kaçmasına zemin hazırlayabilir. Kişinin kendi ailesinde ya da arkadaş çevresindeki evli çiftler içinde yaşanan kavgalar ve sıkıntılar da bireyin geri adım atmasında etken olabilmektedir.
• Uzun dönem yalnız yaşamış ve yalnızlığa alışmış olan kişilerde de bir başkasıyla aynı evi paylaşmak sıkıntı verici olabilir.
• Cinsellik de yine evlilik korkusunu tetikleyen faktörlerindendir. Karşısındakini tatmin ya da mutlu edemeyeceğine inanan kişilerde bu şekilde bir çıkarım söz konusu olabilmektedir. Bu yönde kaygı taşıyan kişilerin bir uzmana başvurup bu sorunun üstünden gelmesi gerekmektedir.