http://i.milliyet.com.tr/YeniAnaResi...i-4110193.Jpeg


Marmara Üniversitesi Medikososyal Ünitesi’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilhan Atsü, daha sağlıklı ve genç bir cilt görünümü için uygulanan yöntemleri anlattı:

“Anti-aging yani gençleştirici yöntemler, etki ve uygulama yollarına göre farklı başlıklarda incelenebilir. Bunların bir kısmı aslında cildin yapısında gençleştirici bir etkisi olmayıp, bir tür illüzyonla değişiklik yaratarak gençlik hissi oluşturan yöntemlerdir.

Botoks: Özellikle üst yüzde 5-10 dakikalık kısa süreli bir uygulama sonrası dördüncü günde etkisi başlayan ve ortalama 4-6 ay süreyle devam eden bir tekniktir. Özellikle en geç 30’lu yaşların ikinci yarısında başlanılıp, düzenli aralıklarla tekrarlandığında, mimik kası aktivitesine bağlı kırışıklıkların yerleşmesi engellenir. Takvim yaşının gerisinde bir yüz görünümü elde edilir, daha ileri yaşlarda ve kırışıklıklar yerleşmiş olsa da, tek başına ya da diğer yöntemlerle kombine edilerek, iyi sonuçlar alınabilir.

Dolgu: Kalıcı ya da süreli, farklı tipleri mevcuttur. Yer çekimine bağlı gevşemiş olan, yüzün alt yarısındaki olukların doldurulmasında, üst yüzde yerleşmiş ve derin mimik çizgilerinde, botoksla beraber ya da yüzün belli
noktalarına özellikle elmacık kemiklerine hacim kazandırmak amacıyla uygulanır.”

Gençleşme faktörleri
Deri yaşlanmasında en önemli çevresel risk faktörlerinin, güneş ve sigara olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda cildimiz, tükettiğimiz besin gruplarını, yaşam şeklimizi ve ruh halimizi yansıtan bir ayna gibidir. Bundan dolayı genç ve güzel bir görünümü korumak, tek başına cildimiz ile ilgili bakımlarla mümkün değildir. Dengeli beslenme, yeterli uyku, bol su tüketimi, egzersiz, olumlu düşünce ve davranış modellerinin önemi de inkar edilemez.

Cilt kalitesini arttıran uygulamalar
Bu uygulamalar; genel olarak sağlıklı, ışıltılı, hafif sıkı ve diri bir cilt görüntüsü yaratır. 20’li yaşlardan itibaren uygulanabilirler, cildin sigortası işlevini görürler.

Kimyasal ve fiziksel peelingler: Yıllar içerisinde derinin üst katmanı doğal yağ salgısı, güneş ışığı, çevre kirliliği, makyaj kalıntıları sebebiyle kalınlaşarak adeta bir zırh halini alır. Alttaki taze hücreler nefes alamadığı için donuk, mat, lekeli ve yaşlı bir cilt görünümü ortaya çıkar. Bunu engellemek amacıyla her yıl sonbahar-kış gibi güneşli olmayan mevsimlerde, bir dermatolog kılavuzluğunda kişiye özel tasarlanmış seanslar uygulanır.
Mezolifting-vitamin enjeksiyonları: Orta deride kolajen-elastik lif yapımı için gerekli bütün vitaminler, mineraller, koenzimler, büyüme faktörleri, somon DNA’sı gibi maddeler, kokteyl halinde, belli bir protokolde, birkaç seansta cilt içine enjekte edilir.
PRP yöntemi: Kişinin kendi kanı belli devirde ve sürede işlemden geçirilerek onarıcı, yenileyici hücresel faktörlerden zengin kısmı ayrıştırılır. Seanslar halinde yine cilt içine enjekte edilir.
Otolog fibroblast transplantasyonu: Kişinin güneş görmeyen bir deri bölgesinden (kulak arkası, üst kol iç kısmı gibi) alınan biyopsi materyalinden, uluslararası standartlara sahip bir laboratuvarda, hücre kültüründe çoğaltılarak elde edilen fibroblastlar, sorunlu bölgelere enjekte edilir.
Kontrollü termal hasar esasına dayalı cihazlı uygulamalar: Bütün bu girişimlerle, hasara cevaben belli bir sürede kolajen-elastik lif yapımı uyarılarak, cilt kalitesi artışı sağlanır.