Aşırı şeker tüketmenin sağlığa zararlı olduğunu hepimiz biliriz fakat birçok insan şeker yemeden duramaz. Şeker vücudun enerji kaynaklarından birisidir bu yüzden içgüdüsel olarak vücut şeker ister. Yemeklerden aldığımız glikoz bağırsakta emilir ve kana karışır bu şekilde tüm hücrelere dağılır. Glikoz beyin hücreleri olan nöronları beslediği için büyük öneme sahiptir. Nöron hücreleri glikozu depolayamaz bu yüzden sürekli glikoz isterler. Bu yüzden tatlıya karşı zaafımız vardır. Bu zaafın erken yaşlardan itibaren harekete geçmemesi için çocuklar olabildiğince şekerden uzak tutulmalıdır.

Şeker aynı zamanda serotin hormonu yani mutluluk hormonu salgıladığı için insanı iyi hissettirir. Fazla şeker yediğimiz zaman vücuttaki insülün oranını artar. Bunun sebebi kandaki glikoz oranının yüksek olmasıdır. Vücut insülün üreterek şeker oranını normale döndürdüğü zaman vücut tekrar şeker ister ve bu bir döngü halini alır.

Fruktoz içeren bir besin tükettiğizde, glikoz içeren bir besine göre daha az tatmin oluruz. Paketlenmiş eğlencelik şekerler sukrozla tatlandırılır. Sukrozun %50 si fruktozdur. Bu yüzden şeker yeme isteğimiz daha zor tatmin olur ve yedikçe yiyesimiz gelir.

Şeker bağımlığının bir diğer sebebi de kan bulgularınızdaki bir sorun olabilir. Böyle bir sorundan şüpheleniyorsanız doktorunuza başvurmalısınız.

Doğal şekerlerin dozunda tüketilmesinde bir problem yoktur. Sorun rafine şekerlerin vücudumuza sürekli olarak girmesinden kaynaklanmaktadır. Bu şekerlerin sağlığımızı birçok açıdan olumsuz etkileyeceğini unutmamalı ve yediklerimize her zaman dikkat etmeliyiz.