Hümanist, etkileyici, çok yönlü, idealist ve yenilikçidirler. Günlük hayata adapte olmakta bile zorlanacak kadar akıllıdırlar. Herkese tepeden bakan, ukala, bilmiş, sert ve inatçı görüşleri ile sinir bozucu olabilirler. Onlar için “güçlük” diye bir şey de yoktur. İnsanlığı kendi yararlarına kullanmak yerine, onun için ellerinden geleni yaparlar. Çok uzun vadeli planlar yaparlar. Yaratıcı ve yapıcıdırlar.
Aklından, zekasından hemen yararlanabilen, istediği zaman da son derece cana yakın, sevimli olabilen kimselerdir. Belirli hedefleri vardır. Yollarını da isteklerine göre çizerler.

Çok yönlüdürler, yeniliklerden yanadırlar; bilgili, güngörmüş, her konuda rahat konuşan kimseleri beğenirler, onlara hayranlık duyarlar.

Ahbaplık etmenin, dostluk kurmanın yararlı olduğuna inandığı kimselere hemen sokulabilirler ve kendilerine bağlarlar. Ancak, aradan bir süre geçince de terk ederler.

Gözleri bir pırlanta gibi ışıl ışıldır. Ancak, bunun sebebinin aşk mı, zeka mı, neşe mi olduğunu kestirmek güçtür.

Ne zaman, ne yapacakları belli olmadığı için, iyi ile kötü arasında gelip gelirler. Bitmek bilmeyen ihtirasları mezara girinceye kadar sürebilir.

Manevi ve ruhi adanda çok faal olmalarına rağmen, bedensel hareket yönünden oldukça hareketsizdirler.

Kadınları güzel, erkekleri çekicidir. Kimileri kendilerini Dünya’ya verirler ve bu fedakârlığın karşılığını da şöhret olarak alırlar.