Her anne-baba çocuğunun sporla ilgilenmesini ister. Ancak uzmanlar çocukların sporu profesyonel olarak yapmasının değil, zevk alarak yapmasının daha önemli olduğunu vurguluyor. Fizik Tedavi Uzmanı ve Spor Hekimi Doç. Dr. Tolga Aydoğ, çocukların kaç yaşında, hangi spora yönelmesi gerektiğini anlattı.
Spor, çocukların fiziksel, mental ve ruhsal gelişimini destekleyen çok önemli bir araçtır. Aynı zamanda spor sayesinde çocukların öz güvenleri artıyor ve yeni arkadaş çevreleri ediniyorlar. Modern yaşam koşullarının bir getirisi olarak yeni nesiller çok fazla hareket etmeden yaşıyor. Hareketsiz yaşama bağlı olarak da kilo artışının neden olduğu hastalıklar her geçen gün giderek artıyor. Bu nedenle ailelerin çocuklarına çok küçük yaşlarda spor alışkanlığı kazandırmaları, sadece spor müsabakalarını seyreden değil, bizzat oynayan nesiller yetiştirmeleri gerekiyor.
Spor dalı seçimi önemli

Çocuğun sadece spordan keyif alması ve bunu zevk için yapması amaçlanıyorsa, sağlığını tehdit etmeyecek bir sporu uygun yaşta yapması öneriliyor. Bu seçimde çocuğun merakları ve fiziki koşulları büyük rol oynuyor. Ancak çocuğun profesyonel sporcu olması hedefleniyorsa, öncelikle bu yolun çok zor ve çetin olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu gibi beklentiler iyi yönetilmesi çocuğu gerçekten çok iyi yönlendirebilirken, kötü yönetilmesi ise çocuğun spordan soğumasına ve uzaklaşmasına neden olabiliyor.
Çocuğa en uygun spor, en sevdiği spordur

Çocuğa uygun spor seçiminde en önemli nokta, ilgi duyduğu ve eğlendiği alanın seçilmesinden geçiyor. Seçilen kulüp eğer doğru ise ilk etapta hangi spor olduğunun çok büyük bir önemi bulunmuyor. Çünkü çoğu sporda temel hareketler birbirine çok benziyor. Çocuklar keyif aldıkları sporu yaptıktan sonra zaman içerisinde istedikleri başka bir spor dalına da rahatça yönlenebiliyor.
Hangi spora kaç yaşında başlanmalı?

Amacınız çocuğunuzun hemen profesyonel sporculuğa yönelmesini sağlamak değilse her yaşta istediği spora başlayabiliyor. Ancak burada önemli olan çocuğunuza uygun bir program çizilmesi ve özel antrenmanlara erken dönemde değil, ilerleyen dönemde başlanması. Dolayısıyla her ne kadar belli sporlara başlama yaşları belirtilse de temel kural, erken yaşta çok özel antrenmanlar yapmak yerine daha temel ve teknik üzerine yoğunlaşmanın gerektiğidir. Çocukların yaşları aynı olsa da fizyolojik yaşları bir olmayabiliyor. Bu nedenle fizyolojik yaşın da mutlaka göz önüne alınması gerekiyor.
2–3 yaş
Koşma, yakalama ve zıplama gibi temel hareketleri yapabiliyorlar. Dolayısı ile spor tercihleri bunları içeren bahçede koşma, yürüme, dans etme, suda gözetim altında oynama ve deneyimli kişiler eşliğinde jimnastik eğitimi olabiliyor.

4–6 yaş
Bu yaş döneminde dans, yüzme, jimnastik, ip atlama, elim sende, seksek ve üç tekerlekli bisiklete binmek gibi sporlar ideal.

7–10 yaş
Jimnastik, yüzme, futbol, basketbol, voleybol, hentbol, bisiklet, tenis ve yüzme gibi sporlarla ilgili temel eğitime ve bunların birleşimini içeren sporlara başlayabiliyorlar.

10 yaş sonrası
Daha önceki yaşlarda başladıkları sporları daha organize olarak yapmaya devam ederken, atletizm, güreş ve küreğe başlayabiliyorlar. Birkaç yıl sonra ise daha çok kuvvet gerektiren boks, tekvando ve karateye başlamak uygun, ama doğru seçilmiş kulüplerde çok daha erken bu sporlara başlayıp, daha önce de belirtildiği gibi spora özelden öteye daha genel eğitimlerde vermek mümkün.
Kronik bir hastalığı varsa kontrol şart

Çocuğun kronik bir hastalığı yok ve spora başlamadan en fazla 6 ay öncesinde hekim kontrolünden geçtiyse özel bir muayene gerekmiyor. Ancak çocukta kronik veya akut bir hastalık var ise, spora başlamadan önce mutlaka ilgili hekim tarafından gözden geçirilmesi gerekiyor. Yapılacak muayenede rutin bir şekilde kan tahlili, EKG, akciğer filmi, ekokardiyografi istemek yerine hekimin saptadığı muayene bulgularına göre tetkik yaptırmak çok daha doğru.
Çocukların kemik, eklem ve tendonlarına yılda bir kez bakılmalı

Düzenli yapılan spor, sağlık açısından büyük fayda sağlıyor. Ancak her egzersiz, kas-iskelet sisteminde bir stres oluşturabiliyor. Bu streslere karşı kalp, akciğer, damarlar ve kas-iskelet sistemi dayanma kapasitesini artırıyor. Ancak stres, adaptasyon yetisinde bir şekilde sorun çıkmasına ya da normalde sorun yaratmayacak bir fizyolojik sorunun belirgin hale gelmesine de neden olabiliyor. Dolayısıyla düzenli spor yapan her sporcunun, yaşı ne olursa olsun mutlaka yılda bir hekim kontrolünden geçmesi gerekiyor. Bu kontrollerde başta kalp, akciğer, dolaşım sistemi olmak üzere etkilenebilecek her sistemin, çocuklarda ise kemiklerin büyüme plaklarının, eklem kıkırdaklarının ve tendonların kemiğe yapıştığı yerlerin dikkatlice değerlendirilmesi öneriliyor.