Çocuğunuzun hayal dünyası ortalama 3 yaşla beraber gelişmeye başlar. Bu dönem evcilik, arabacılık, doktorculuk gibi sembolik oyunlar ve yaratıcı etkinlikler dönemidir. Bu dönemle beraber çocuğun kurduğu düşlemsel hikayelerin de devreye girdiğini belirten Pedagog Gözde Erdoğan, çocukların anlattıklarının doğru olup olmadığını anlamak için dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.

Çocuğun hem günlük yaşamında var olan kişilerin hem de var olmayan kişilerin kahraman olduğu hikayelerin en önemli dinleyicileri ise anne-babadır. Çocuğun anlattığı bu hikayeler bazı zamanlarda anne baba için endişe verici olabilir. Acaba çocuğum yalan mı söylüyor, acaba bu hikayeleri anlatması ne kadar normal? Ben nasıl davranmalıyım? Çocuğunuzun anlattığı olayların doğru olup olmadığını ve bu hikayelerin endişelendirici durumda olup olmadığını anlamak için;

• Öncelikle çocuğunuzun size anlatmaya çalıştığı her şey için meraklı ve heyecanlı olun. Böylelikle çocuğunuz her zaman yaşadıklarıyla, anlatacaklarıyla, deneyimleriyle sizin tarafınızdan önemsendiğini hissedecektir.
• Çocuğunuzun anlattıklarına karşı tepkilerinizi normalleştirin. Unutmayın ki küçümseyerek ya da anlattıklarını abartarak dinlediğinizde çocuğunuzun anlattıklarını değersizleştirmiş olursunuz.
• Çocuğun önce anlattığı şeyleri dikkate almalısınız.
• Çocuğunuzun anlattıklarına önce güvenmeli ve ona güvendiğinizi ve size anlattığı hikaye ya da olayları merak ettiğinizi ona hissettirmelisiniz. Böylece ilk önce çocuğunuzla aranızdaki güven ilişkisini sağlam temeller üzerine kurun.
• Çocuğunuza kuşkuyla bakmayın. Çocuğunuzun anlattıklarından onun yalan söylediğini düşünebilir ve endişelenebilirsiniz fakat çocuğunuza bu kuşkuyu yansıtmamalısınız. Aksi durumda çocuğunuza, çocuğun yalanını, eksiğini, yanlışını yakalamaya çalışan ebeveyn olduğunuzun mesajını verebilirsiniz.
• Çocuğunuza karşı hafiye değil, gözlemci olun. Ancak bu şekilde çocuğunuzun anlattıklarını onu yargılamaktan uzak, anlamaya çalışan, etiketlemek yerine kabul eden ebeveyn olursunuz.

Yaşayarak öğrenecekler…

Her insan yalanın kötü bir davranış olduğunu bilse de en azından öğrenmek için bile yalana başvurabilir. Çocuklar hayatı deneyimleyerek ve yaşayarak öğrenirler; bu nedenle mutlaka hayal gücü yettiğinde doğruyu söylediği gibi yanlışı da söyleyerek öğreneceklerdir. Yalnız çocuklarımızı yalandan korumak ve dürüst olmayı öğretebilmek için anne-baba olarak öncelikli görevimiz çocuklarımızı sabırla, onların anlattıklarını önemseyerek dinleyebilmek. İkinci basamakta ise önce çocuklarımızın anlattıklarına güvenip inanmak geliyor. Çocuğunu her koşulda kabul eden ve anlamaya çalışan bir ebeveyn varsa çocuğunuz cezalandırılmak, dışlanmak, sevilmemek, kabul görmeme korkusu yaşamadığı için size her zaman dürüst olmayı seçecektir.