Katip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tancan Uysal, çürüyen süt dişlerinin çekilmesinin, kalıcı dişlerin çapraşık çıkmasına neden olduğunu belirterek, ”6 yaşındaki çocuğun dişini florlarsanız, dişler çürümez, daimi dişler daha dayanıklı olur” dedi.
Uysal, bebeklikte çıkmaya başlayan süt dişlerinin, kalıcı dişlerin yerini tuttuğunu ve bu dişlerin, çocuk ilkokul çağına gelene kadar ağızda kalmasının beklendiğini belirtti.

Normal şartlarda, süt dişlerinin, zamanı geldiğinde kendiliğinden düştüğüne işaret eden Uysal, ”Süt dişlerinin, çeşitli nedenlerle erken dönemde çekilmesi, karşılaştığımız en büyük yanlışlardan. Çünkü süt dişlerinin, kişinin gelecekteki ağız sağlığı üzerinde büyük etkisi var” dedi.

Uysal, bu nedenle süt dişlerinde çürüme olması halinde, öncelikle dişin kurtarılması gerektiğini, ancak Türkiye’de halen ”süt dişi nasıl olsa düşecek, çekelim gitsin” mantığının devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti: ”Kalıcı dişlerin yerini tutan süt dişlerinin, çürüme nedeniyle erken çekilmesi, en arkadan çıkan büyük azı dişlerinin öne doğru kaymasına, bunun da çıkacak diğer dişlerin yerinin kaybolmasına neden oluyor. Bu durum, kalıcı dişlerin çapraşık çıkmasına ve ortodontik bozukluklara neden oluyor. Diş hekimlerini ve ebeveynleri bu konuda eğitmeye çalışıyoruz. Hasta yoğunluğu olduğunda, hekim kimi zaman ağrıyan bir süt dişini çekebiliyor. Oysa ki, süt dişine dolgu yapılması, zorunlu hallerde çekilse bile dişin yerinin, bir şekilde yer tutucu ile tutulması gerekiyor ki, alttan gelen diş, doğru yerinde çıksın. Süt dişi sallanıp, kendisi düşerse daimi dişler de düzgün çıkar. Süt dişlerinde karşılaşılan sorunlara bilinçli yaklaşsa, yetişkinlere uygulanan ortodontik tedavilerin yüzde 30’u ortadan kalkacak. Ortodontik bakımdan erken aşamada kolayca yapabileceğimiz uygulamalar, daha ileri safhalarda çok daha ağır vakalar olarak geri dönüyor. Erken yaşta da olsa ortodontistin dişlerin büyüme ve gelişimini kontrol etmesi gerekiyor.”

-”Koruyucu diş hekimliği yaygınlaştırılmalı”-

Uysal, koruyucu hekimliğin yaygınlaşmasıyla alınacak basit önlemlerin, kişilerin ağız ve diş sağlığını uzun yıllar korumak için yeterli olduğunu, tedbirli olmanın ileride yaşanacak sıkıntıların önüne geçtiği uyarısında bulundu.

Türkiye’de, diş tedavisinde kullanılan tıbbi malzemelerin tamamına yakının ithal olduğuna da dikkati çeken Uysal, şunları söyledi: ”Türkiye’de diş tedavisi için milli servet harcıyoruz. Tedavisinde kullanılan malzemelerin yerli üretim değil. Önleyici tedbirler alınsa, bu paralar oralara gitmez. En büyük sıkıntılarımızdan biri de koruyucu hekimliğin olmaması. Yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. ’Dişleri florlayalım’ diyoruz. 6 yaşındaki çocuğun dişini florlarsanız, dişler çürümez, daimi dişler daha dayanıklı olur. Halk sağlığı alanında hijyenimiz iyi değil. Yavaş yavaş koruyucu hekimliği ilerletmemiz gerekiyor. Dişlerin florlanması gerekiyor. Daimi dişler çıktığında, dişlerin üzerindeki çürümeye çok yatkın olukların, örtücü materyallerle kapatılıp çürüme potansiyeli azaltılabilir. Ebeveynler, çocuklarının diş fırçalama alışkanlığı edinmesinde rol model olmalı.”