Lohusalık depresyonunun teşhisinde doğumu takip eden 4 hafta içinde gelişen belirtilere bakılır. Belirtiler genelde aşağıdaki gibidir:

Neredeyse her gün ve günün büyük bölümünde depresif bir ruh hali

Daha önce yapmaktan hoşlandığı şeylere veya aktivitelere karşı ilgi azlığı

İştahta önemli değişme veya kiloda istenmeyen değişmeler

Uykusuzluk veya aşırı uykululuk

Huzursuzluk

Hareketlerde yavaşlama

Bitkinlik veya enerji kaybı

Değersizlik hissi

Düşünme, konsantrasyon veya karar verme yeteneğinde azalma

Tekrarlayan ölüm veya intihar düşünceleri

Bu belirtilere göre hekim ayrıntılı inceleme yaparak önce durumun lohusalık depresyonu mu, bebek hüznü mü yoksa lohusalık psikozu mu olduğuna karar verir. Bunun için bir depresyon tarama testi yapar. Ayrıca bu belirtilere yol açabilecek tiroid sorunu olup olmadığını bilmek için kan testi de yapabilir.

Lohusalık depresyonunda tedavi ve iyileşme depresyonun şiddeti ve hastanın kişisel durumuna göre değişebilir.

Bebek hüznü genelde birkaç günden 1 – 2 haftaya kadar ortadan kalkar. Bebek hüznünde tedavide kişinin bol bol dinlenmesi, ailesi ve arkadaşlarının yardımını kabul etmesi, diğer yeni annelerin olduğu destek gruplarına katılması önemlidir. Ayrıca alkolden uzak durmalıdır. Alkol ruh hali dalgalanmalarını daha kötü yapabilir. Eğer bir hipotiroidi sorunu varsa hekim tiroid ilacı reçete edebilir.

Lohusalık depresyonunda sıklıkla ilaç tedavisi ve danışmanlık yöntemi uygulanır.

Danışmanlıkta sorunlar bir psikiyatrist veya psikolog eşliğinde konuşulur. Danışma yöntemi duygularla başa çıkmak, problemleri çözmek ve gerçekçi hedefler koymak için iyi bir yöntemdir. Bazen aile veya ilişki terapisi de yardımcı olabilir.

Antidepresan kullanımı da lohusalık depresyonunda kullanılan bir ilaçla tedavidir. Eğer anne bebek emziriyorsa kullanılan ilacın anne sütünü etkileyip etkilemeyeceği bilinmelidir. Emzirme boyunca kullanılan bazı antidepresanlar anne sütünü etkileyerek bebeğe de yan etki yapabilir.

Hormon tedavisi de lohusalık depresyonunda kullanılabilir. Östrojen replasmanı bazı kadınlarda lohusalık depresyonu belirtilerini hafifletebilir. Lohusalık depresyonunun tedavisinde hormon tedavisinin etkiliği üzerine araştırmalar sınırlıdır. Bu nedenle tıpkı antidepresan kullanımında olduğu gibi hormon terapisinin de etkili olup olmadığı, risk ve faydaları hekimle görüşülmelidir.

Uygun bir tedaviyle lohusalık depresyonu birkaç ay içinde ortadan kalkar. Bazı vakalarda lohusalık depresyonu daha uzun sürmektedir. Lohusalık depresyonunun tedavisinde hasta kendini iyi hissetmeye başlasa bile tedaviye devam etmek önemlidir. Erken dönemde tedaviyi bırakmak hastalığın yeniden ortaya çıkmasına yol açabilir.

Lohusalık psikozu hemen tedavi gerektiren bir durumdur ve sıklıkla hastanede tedavi gerekir. Lohusalık psikozunda belirtileri kontrol altına almak için antidepresanlar, antipsikotik ilaçlar bir arada kullanılabilir. Bazen elektrokonvülsif tedavi de tavsiye edilir.

Lohusalık depresyonu genelde kendi kendine geçen bir durum değildir. Fakat lohusalık depresyonu sorunu yaşayan kadınlar kendi kendilerine de önlem alarak tedaviye katkıda bulunabilirler. Bunun için aşağıdaki öneriler yardımcı olabilir.

1. Sağlıklı yaşam şekli değişiklikleri tedaviye olumlu katkı yapar. Gün içinde düzenli egzersiz yapmak, daha aktif olmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek ve alkolden kaçınmak gerekir.

2. Gerçekçi beklentiler sahip olmak gerekir. Kendini her şeyi yapmak için zorlamak ters sonuçlar verir. Yapılabildiği kadar iş yapmak ve sonra dinlenmek önemlidir. Bol dinlenmeye özen göstermelidir. Gün içinde her şeyi yapmaktan geri durmakta fayda vardır. Ev işleri ve bebek bakımı için başkalarının yardımını talep etmekte hiçbir sakınca yoktur.

3. Kişisel şeyler için zaman ayrılmalıdır. Lohusalık depresyonu yaşayan kadınların kişisel aktivitelere zaman ayırması, bakımına, güzelliğine dikkat etmesi, arkadaşlarını ziyaret etmesi, eşiyle birlikte planlar yapması depresyon sorununa iyi gelir.

4. Kendini asla diğer insanlardan soyutlamamalıdır. Duygularını paylaşmak oldukça rahatlatıcı olabilir. Ayrıca benzer sorunları yaşayan kadınların olduğu destek gruplarına katılmak da faydalıdır.

Unutulmamalıdır ki bebeğe iyi bakmanın en iyi yolu annenin kendisine iyi bakmasıdır.