#1
|
|||
|
|||
Hamilelikteki sıkıntılarınızın nedeni eşiniz değil!
HAMİLELİĞİN İLERLEMESİYLE BİRLİKTE ANNE ADAYININ VÜCUDUNDA GÖZLE GÖRÜLÜR DEĞİŞİKLİKLER ORTAYA ÇIKAR.
•Genellikle fazladan alınan kilolar, •Büyüyen göğüsler, •Büyüyen ve tombullaşan karın bölgesi, •Birçok hamilede görülen hamilelik lekeleri, •Çatlaklar ve sarkmalar gibi fiziksel değişiklikler kadın için olumsuz değişiklikler olarak görülebilir. Özellikle doğum sonrası eski formuna kavuşamamak korkusu ve hamilelik süresince çirkinleştiğine dair düşünceleri anne adayını hırçınlaştırabilir, eşine karşı öfke duymasına neden olabilir. Hamilelik sırasında yaşanan bir takım fiziksel rahatsızlıkların sebebinin de yine eşinden kaynaklandığını düşünerek bazen kontrolsüz tepkiler verebilir. Çünkü bu sıkıntıları eşi değil, kendisi çekmektedir. Eşinin fiziğinde hiçbir değişiklik olmamaktadır. Üstelik hiçbir eziyete katlanmadan baba oluyorken kendisi doğum dahil bir çok eziyete katlanıp acı çekecektir. Sonuç olarak da eski formuna kavuşup kavuşmayacağı da belirsizdir. Doğum sonrası bebeğin aileye katılması halinde de yine anne olarak, •En büyük görev kendisine düşecek, •Uykusuz ve yıpratıcı geceler geçirecek, •Bebeğinin bakım işlemleri; emzirmek, alt değiştirmek, uyutmak v.b. gibi işleri annenin yapması gerekecek, •Çocuğunun bütün sorumluluğu kendisine kalacak, •Baba ne kadar severse sevsin durumu dışarıdan izleyecek, •Eğer çalışıyorsa işinden en azından bir süreliğine uzak kalacak ya da tamamen ayrılacak, •Geleceğiyle ilgili beklentilerini ve kariyer planlarını belki de uzun süre erteleyecek ya da tüm bunlardan tamamen vazgeçmek zorunda kalacak. İşte bütün bu endişeler ve düşünceler anne adayını çatışmacı bir ruh haline sürükleyebilir. Bütün bunların sorumluluğunu da eşine yükleyerek öfkesini eşinden ve evliliğinden çıkartmak isteyebilir. Hamile Kadın Eşine Karşı Hoşgörüsüz müdür? Döneme özgü hormonal faaliyetler kadının psikolojisini zaman zaman olumsuz etkiler. Yaptıklarının ya da davranışlarının yanlış olduğunu bilse bile kendisini eşine ve çevresine karşı hırçın, öfkeli, çatışmacı davranmaktan alıkoyamaz. Çünkü bu dönemde bir kadın eşinden her zamankinden daha fazla ilgi beklemekte, en küçük olayda bile aşırı tepki vererek ilişkilerindeki bütün köprüleri yıkabilmektedir. Ayrıca, yine döneme özgü olarak bir kadının, •Aşırı hassas, •Alıngan, •Kaprisli, •Ağlamaklı, •Hırçın, •Depresif, •Endişeli, •Öfkeli ve •Uzlaşmaktan uzak tavırlar sergileyebildiğini biliyoruz. Bütün bu olumsuz duygu durumlarıyla beraber eşinin olaya dışarıdan izleyici olarak katılması ve anne adayının çocuğunun geleceğiyle ilgili diğer endişeleri eşiyle arasına mesafeler koymasına ve ona karşı hoşgörüsüz davranmasına yol açabilir. Ev ve doğacak bebeğiyle ilgili sorumluluklar ve hazırlıklar anne için artık daha yorucu, hatta yıpratıcı olduğundan eşinin de evle ilgili daha katılımcı olmasını bekleyen anne adayı bu beklentisini söylemekten kaçınabilir. Eşinin kendisinin dile getirmesine gerek kalmadan bu beklentilerini anlamasını, yardımcı olmasını ve daha fazla anlayış göstermesini bekleyerek, bazı sorumlulukları almakta isteksiz davranabilir. Eğer erkek, eşindeki bu beklentileri fark etmezse, daha eşine dönük yaklaşımlar ortaya koymazsa kadın genellikle öfkeli bir tavır sergileyecek hatta her fırsatta kızgınlığını ortaya koyacaktır. Psikolog Serap Duygulu
|
Seçenekler | Arama |
Stil | |
Forum | Bilgilendirme | Linkler |
Powered by vBulletin® Version 3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. |
Sitemiz bir " paylaşım " sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj/konu/resim paylaşabilmektedir. Bu sebepten ötürü, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir. |