Türkiye Aspir Derneği Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Endüstri Bitkileri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fikret Akınerdem, Türkiye'de son yıllarda üretimi artan aspir bitkisinden elde edilen organik yağın, zayıflama bronzlaşma ve masajdaki sağlıklı etkisi nedeniyle kadınlar tarafından yoğun talep gördüğünü söyledi.

Üretici ve yağ sanayisi tarafından benimsenen bitkinin, 2000 yılında 30 hektar alanda 18 ton üretildiğini ifade eden Akınerdem, bugün ise 50-60 bin hektar alanda 60 bin ton civarında üretildiğini belirtti.
Aspir üretimindeki artışın en önemli sebebin, biyokayıt projelerinin ülke gündemine girmesi olduğunu anlatan Akınerdem, bir süre sonra yağ kalitesi benimsenen bitkinin üretiminin daha da yaygınlaşacağını vurguladı.
Akınerdem, aspir yağının değerlerinin dünya tarafından çok iyi bilindiğini ancak ülkemizde yeni yeni benimsenmeye başlandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Aspir yağı artık marketlerde, eczanelerde sağlık yağı olarak özellikle satılıyor. Lokal bölgelerin ve bünyenin zayıflatılmasında, hanımlar tarafından da bronzlaşmada kullanılıyor. Aspir bitkisinin ekiminden hasadına kadar gübreleme ve ilaçlamaya tabi tutulmadığı için organik olduğuna inanıyoruz. Organik pazarlarda çok rahat bulabilirsiniz. Kuraklığa dayanıklı bir bitki olan aspire nadas alanlarının bir kısmı açılabilse, biyozidel sekötörüne yağ verme imkanımız olacak. Yaklaşık 5-6 milyar dolarlık bir sektör oluşturabiliriz. Derneğimizin bütün çalışmaları bu değeri elde etmek için.”
Obeziteye karşı aspir yağı
Özellikle obezite probleminin olduğu bu dönemde aspir yağını zayıflama ve rejim yağı olarak tavsiye edebileceklerini ifade eden Akınerdem, "Vatandaşımız bu yağı nerede bulursa alsın. Hiçbir zararı, yan etkisi olmadan kolesterolü düşürüyor. Kadınlar, sofralarında kullansınlar. Sahillerde, otellerin havuzlarında güneşlenen hanımlara aspir yağını tavsiye ediyorum. Bunun çok faydasını göreceklerdir" diye konuştu.