Besin maddelerinde vücudun ihtiyacını karşılamak üzere şeker de bulunur. Besinlerde bulunan şeker insülin hormonu vasıtasıyla hücrelere taşınır. İnsülin kandaki şeker miktarını kontrol altına almada işlev gören bir hormondur. Ve böylelikle vücudun enerji ihtiyacı da karşılanmış olunur.

Vücutta insülin üreten organ pankreastır. Pankreas eğer bu görevini yeterince yerine getiremez ise insülin hormonu yeterince çalışamayacak ve bu sefer şeker hücreler yerine hızla kana karışmaya başlayacaktır.

Kandaki şeker miktarı aç karnına 100 mililitre kanda en fazla 120 mg kadar ve en az 60 mg olmalıdır.

Şeker hastalığının 2 türü vardır. Tip 1 şeker hastalığı ve Tip 2 şeker hastalığı.

Tip 1 şeker hastalığı daha çok gençlerde ve çocuklarda görülür.

Tip 2 şeker hastalığı ise yaşlı insanlarda ve şişman kişilerde görülür.

Tip 2 diyabet hastalığı şeker hastalıkları içinde en fazla görülen ( %85 ) diyabet türüdür. Bu diyabet türü de genelde etkili bir diyetle kontrol altına alınabilir.

Kandaki şeker miktarı yükselir ve hasta sık sık tuvalete çıkar. Kanda bulunan fazla miktarda şeker böbrekler vasıtasıyla idrarla dışarı atılır. Hasta sık sık idrar yaptığı için su kabına uğrar ve sıvı ihtiyacı artar. Diyabet hastaları çok fazla susarlar. Diyabet hastalarının vücut dirençleri de zayıftır. Ayrıca normalden daha fazla bir yorgunluk hissederler.

Şeker hastası kişilerde hastalığın kontrol edilemediği durumlarda ağız kuruluğu da görülür. Terleme, halsizlik, ani açlık, kalp atışlarında zayıflama da olur. Bu gibi durumlar kimi zaman ölüm vakalarıyla da sonuçlanabilir.

Şeker hastası kişilerde zaman içinde eğer tedavisi de pekiyi yürümüyorsa ve diyet programı düzenli olarak uygulanmıyorsa damar sertliği, böbrek yetmezliği, görme sorunları, sinir ucu iltihaplanmaları gibi hastalıklara da yol açabilmektedir.

Şeker hastalığı kalp krizi ve inme gibi hastalıklara da yol açabilen bu amaçla mutlaka kontrol altına alınması gereken bir hastalıktır.

Şeker hastalığı kronik bir hastalık ve yaşam boyu sürebilen bir hastalık olduğu için hasta kişiler için artık bu hastalıkla yaşamak bir yaşam biçimi haline gelir. Bir yaşam biçimi olduğu için hasta kişi kendi hastalığını çok iyi tanımalı ve günlük yaşamını buna göre tekrar düzenlemelidir. Bu husus hastalığın tedavisinde ve hastanın günlük yaşamını normal olarak yerine getirmesinde oldukça önemli bir konudur.

Şeker hastalığının tedavisinde özellikle beslenme konusu hayati derecede önemli bir konudur. Şeker hastası kişilerin bazı beslenme kurallarına uymaları beklenir.

1. Doymuş yağ oranı düşük besinler, şeker oranı düşük besinler ve tuz oranı düşük besinler tüketmek

2. Lif yönünden zengin sebze ve meyve tüketmek.

Şeker hastalarının beslenmesinde kan şekerini yükseltecek tarzda besinlerden kaçınmak esastır. Kek, bisküvi, kafeinli ve asitli içecekler, tatlılar, helva, lokum, çikolata, şekerli kahvaltılık gevrekler, bal, reçel, pekmez kandaki şeker düzeyini hızla artırırlar.

Ayrıca beyaz undan yapılmış besinler, pirinç, beyaz ekmek ve patates de kandaki şeker miktarını hızla artırabilecek besinlerdir. Bu tür besinleri ya tüketmemeli ya da olabildiğince azaltmalıdır.

Hazır meyve suları ve börek tarzı hamur işleri de kan şekerini fazla yükseltirler.

Kana yavaş şeker salan besinleri tercih etmek daha uygun olacaktır. Baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, meyveler kan şekerine pek olumsuz yönde etki etmezler ve dolayısıyla bu tür besinleri tüketmek gerekir.

Gün içinde sık sık fakat azar azar yemek yemelidir. Ortalama 6 öğün idealdir. Yemekleri her gün aynı saatlerde ve aynı oranda yemeye dikkat etmelidir. Ekmeği yemeklerde olabildiğince az kullanmalıdır. Özellikle öğlen ve akşam yemeklerinde az ekmek kullanmak gerekir. Ekmek olarak koyu renkli ekmekler tercih edilmelidir.

Şeker ve içine şeker katılmış besinler tüketilmemelidir. Hazır gıda tüketiminden uzak durmalıdır. Pirinç yerine bulgur tüketilmelidir. Yemekler kızartma yerine haşlayarak, ızgarada veya buharda pişirtilerek yenmelidir. Sıvı yağ kullanmalı ve katı yağlardan uzak durulmalıdır.

Alkol tüketiminden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Eğer alkol alınacaksa asla aç karnına alınmamalıdır ve oldukça az alınmalıdır.

Şeker hastası kişilerde şişmanlık problemi de görülür. Bu kişilerin mutlaka kilo vermeleri ve normal kilolarına dönmeleri gerekir. Bunun için de diyet programının yanında iyi bir düzenli egzersiz de yapmalıdırlar.