Türkiye, meyve üretiminde dünyanın 4. büyük ülke olmasına karşın, bu ürünleri yeteri kadar değerlendiremiyor. Özellikle kayısı, şeftali, vişne, nar, kuşburnu gibi meyvelerin çekirdeklerinden elde edilen yağların, cildin beslenmesi ve canlanmasına yardımcı olma, nem dengesini sağlama, aknelerin yok edilmesi gibi birçok alanda kullanıldığı belirtiliyor.



Ülkemizde meyve çekirdekleri yağlarından ürün yapan Tabia Doğal Destek Ürünleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, özellikle Çin’den gelen kozmetik ürünlerinin hekzanlı (bir tür çözücü) ve kansorojen olduğunu belirterek “Kozmetik ürünlerde hekzan kullanımı insanın başına beladır. Türkiye meyve üretiminden zengin olmasına karşın, bunları yeteri kadar değerlendiremiyor ve çekirdekler ne yazık ki para verilerek çöpe gidiyor. İçinde kimyasal olmayan güzellik ürünleri tercih edilmeli” dedi.
Çekirdek ve tohumlar, meyve ve bitkilerin tüm özelliklerini taşıyor, vücudumuzun ihtiyacı olan omega yağ asitleri, vitamin, antioksidan ve rejeneratif (yenileyici) unsurları da barındırıyor. Bu nedenle meyvelerin özellikle çekirdeklerinden gelen doğal güzellik, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda önem kazanmaya başladı. Aydın Söke’de faaliyetlerini sürdüren doğal kozmetik ve doğal besin destek ürünleri Tabia’nın fabrikasına yaptığımız gezide, doğal kozmetik ürünlerinin önemi bir kez daha vurgulandı.
“İçemediğiniz hiçbir ürünü yüzünüze sürmeyin” diyen Zekeriya Temizel, içinde kimyasal olmayan güzellik ürünlerinin önemine dikkat çekti. Meyve üretiminden zengin olan Türkiye’nin bu ürünleri tam olarak değerlendiremediğine dikkat çeken Temizel, meyvelerin en değerli yerlerinin çekirdeklerinde gizli olduğunu söyledi. Kayısı çekirdeği yağının güzellik için kadınlar tarafından dünyanın birçok ülkesinde tercih edildiğini anımsatan Temizel, çekirdeğin içinin aynı zamanda doğal pieling olduğunu vurguladı. Kayısı üretiminde dünya birincisi olan ülkemizde yılda yaklaşık 700 bin ton kadar kayısının üretildiğini anımsatan Temizel, bundan elde edilen gelirin de 170 milyon dolar olduğunu anımsatarak “Fransa ise dünyanın en diplerde kayısı üreten ülkesidir, yılda 40 bin ton kadar kayısı üretir buna karşın kayısıdan yılda 132 milyon dolar gelir elde eder. Ülkemizdeki 700 bin ton kayısının 500 bin tonu kuru tüketilir, bundan 104 bin ton kayısı çekirdeği, 40 bin ton kayısı çekirdeği içi, 12 bin ton kayısı çekirdeği yağı çıkar. Kayısı çekirdeği yağının doğru dürüst değerlendirilmesi halinde 240 milyon dolarlık gelir elde edilir” diyerek, meyvenin tamamının değerlendirilmesinin hem ülke ekonomisine hem de insanlar açısından yararlarına dikkat çekti.

Akne tedavisinde vişne çekirdeği yağı
Şeftali, vişne ve nar çekirdeğinden elde edilen yağın da cilt bakımında önemli bir yerinin olduğunu vurgulayan Temizel, özetle şunları söyledi:
“Bu ürünlerin yapımı sırasında da kimyasal kullanılmamalıdır. Nar çekirdeği meyvesi dünyanın en değerli meyvesidir, meme ve prostat kanserinde, hasarlı ciltlerde çok etkilidir. Vişne de aynı şekilde çok değerlidir. Buradan çıkan çekirdeklerin hepsi ne yazık ki çöpe gider, hatta atmak için üstüne para verilir. Halbuki vişne çekirdeği gerek yağ içeriği gerekse içinde bulundurduğu diğer bileşenlerle cilt üzerinde inanılmaz nemlendirici özelliğine sahip yağ vardır, özellikle akneli ciltlerde çok etkilidir. Buğdaya besin değerini kazandıran bileşenlerin büyük kısmı buğdayın ruşeyminde (embriyosunda) bulunur. Buğday ruşeym yağı da vücut savunma sistemini güçlendirmede, oksijen kullanımı geliştirip, refleksleri hızlandırıp, kaslarda enerji depolamaya yardım ederek sporcuların performanslarını arttırmada, çocuklarda fizyolojik gelişmeleri desteklemede, bağırsak florasının ve mikrobiyal dengesinin korunmasında yardımcı olur. Özellikle Çin’den gelen kozmetik ürünler, hekzan ile elde edildiği için bu ürünlerin içinde kalıntılar bulunmakta ve ciddi tehlike yaratmaktadır. ”