Şöyle ayda bir, kendi kendinizi dinleseniz, belki de dikkatinizi çekebilecek birkaç minik sinyal bulabilirsiniz

Kalp çarpıntısı, düzensiz, hızlı veya yavaş kalp atışları, nefes darlığı, efor sırasında soluksuz kalma, eskiye nazaran daha çabuk yorulma, kalp bölgesinde bası hissi, çeşitli ağrılar ve anormal hisler, hafif yüksek seyreden tansiyon, yüksek kolesterol gibi bulgular; incelenmesi, kontrolü ve yerine göre takibi gereken durumlardan bazıları.


İnsanlar bu ve benzeri şikayetleri pek önemsemez. Yavaş geliştikleri için bunları çoğu zaman, yaşamlarının normal bir parçası olarak kabul eder, bunlarla yaşarlar. Hemen yılları suçlarlar ve bu tip şikayetleri doktora danışmak akıllarından bile geçmez. Oysa bu minik bulgular, belki de bize sunulmuş birer erken uyarı şansıdır ve olabilecek kalp-damar hastalıklarını önlemek için vücudumuzun verdiği öncü sinyallerdir.
Ani değişimlere dikkat

Bu anlattıklarım sadece kalp-damar sistemi için değil, cildimizden bağırsaklarımıza kadar her alan için geçerli. Mesela benler. Boylarında, renklerinde ve şekillerindeki değişmeler önemli olabilir, bu nedenle benlerinizin şekillerine dikkat edin, belirli aralıklarla onları gözden geçirin. Eğer herhangi bir değişiklik varsa doktorunuza muhakkak gösterin. Tuvalet alışkanlıklarındaki değişiklikler de çok önemli, mesela birden ortaya çıkan ishal veya kabızlığın devamlı hal alması, sindirim sistemine gözden geçirmek için önemli bir uyarı.

İnsan, kulaklarının duymamaya başladığını ortalama yedi sene sonra fark edermiş. Kahve fincanını ağzına götürürken elleri ciddi şekilde titreyen, sık sık başı dönen, öksürdüğü veya kahkahalar attığı zaman idrar kaçıran, uyurken yatakta ağzına dolan mide asidiyle boğulurcasına uyanan ve bunları uzun süredir hafifçe artan bir tempoda yaşadığı için, tamamen normal kabul eden çok kişi var. Bu sorunların çoğu zamanında ve yerinde yapılan tedavilerle düzeltilebiliyor veya hafifletilebiliyor.
Önleyici tıp

Doktorlar artık hastalarıyla önleyici tıp bilgilerini de paylaşıyor, karşılığında hastalardan bu anlatılanları bilinçli bir şekilde uygulamalarını bekliyor. Doktorlarla hastaların el ele çalışarak sağlıklarını koruyacakları bir tıp anlayışı hakim olmaya başladı artık dünyaya. Hastalıkları erken tedavi etmek tabii çok iyi ama hiç hasta olmamak daha iyi. Vücudumuzda normal olmayan bir durum veya yeni ortaya çıkan bir gelişme fark ettiğimizde beklememeli, muhakkak doktorumuza danışmalıyız. Sizin için pek de önemli olmayan bazı değişiklikler, doktorunuz için tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli olabilir. Unutmayın, çoğu zaman hastalık başlarken veya ilk dönemlerde vücudun erken uyarı sistemleri diyeceğimiz küçük, önemsiz şikayetler ortaya çıkar. Bunlar çok önemli bir şans aslında, eğer değerlendirmeyi bilirsek...