Bale, koreografik bir düzene dayanan dans figürlerinin, müzik ve dekor ile bir araya gelerek sahneye konulduğu bir tür tiyatro gösterisidir.
Balenin kelime kökeni, İtalyanca dans manasına gelen "ballo" ve "balletto" sözcüklerininden türetilmiştir. Bale kelimesinin Türkçe'ye girişi ise Fransızca "ballet" kelimesi ile olmuştur.
Bale, sıradan dans figürlerinden ziyade kendine has figürler ve adımlar içerir. Kendine has bir disipline sahip olan bale sanatı, uzun yıllar süren bir eğitimin ardından profesyonel olarak icra edilmeye başlanır. Bale yapan kadın sanatçıya balerin, erkek sanatçıya ise balet denir.
Bale temel olarak beş pozisyondan meydana gelir. Bale eğitiminde ilk etapta bu beş temel hareket öğretilir. Bu hareketler bale yapılırken her hareketin başında ve sonunda muhakkak kullanılır. Birinci pozisyonda topuklar birbirine değer ve ayaklar dışadönüktür. Dışarıdan bakıldığında ayakların bir düzlem oluşturduğu göürülür. İkinci pozisyonda ilk pozisyon ile aynı duruş sergilenir. Fakat bu sefer topuklar birbirine yapışık değildir, yaklaşık bir adım kadar ayrıktır. Üçüncü pozisyonda bir ayak sabit dururken diğer ayağın topuğu sabit ayağın orta kısmına yaslanır. Dördündü pozisyondaki duruş üçüncü pozisyon ile aynıdır fakat topuk ayağın orta kısmına yapışık değil uzaktır. Beşinci ve son pozisyonda ise dördüncü pozisyonun duruşu tekrarlanır. Bu sefer farklı olan ise topuğun sabit olan ayağın baş parmağıyla aynı hizada olmasıdır.
Balenin temel figürleri ve tarihi, İtalya'daki Mim sanatçılarının yaptıkları tiyatro ve geleneksel halk gösterilerinde kulanılan figürlere ve adımlara dayanır. Bu da balenin, Rönesans boyunca İtalyan sanatçılar tarafından icra edildiğini gösterir.
Profesyonel olarak ve sanatsal anlamda ilk bale gösterileri, ilk zamanlarda sadece saraylarda oynanmıştır. Bu oyunlarda kadın bale sanatçıları yoktur ve sadece baletler dans etmiştir. 17. yüzyıl sonunda bale gösterileri halka açık tiyatro sahnelerine taşındığında ise kadın bale sanatçıları sahneye çıkmaya başlamıştır.
Türkiye'de ilk bale okulu 1931 yılında açılmıştır. İlk bale gösterileri ise bu okulun kurucusu Lydia Krassa Arzumanova koreografileri ile 1944 yılında sahneye konulmuştur. Bale, Türkiye'de akademik olarak ilk kez 1950 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı bünyesine alınmıştır.