Triatlon, üç farklı spor dalını tek bir yarış haline getiren dayanıklılık yarışıdır. Yüzme, bisiklet ve koşma dallarında bu sporlar sırasıyla yapılır. Sporcular ara vermeksizin geçiş bölgelerinde bir spor dalından diğerine geçerler. Triatlonda hem kadınlar hem de erkekler mücadele edebilir.

Yüzme yarışları gölde, nehirde veya açık denizde yapılır. Her türlü stilde yüzmek serbesttir ama genellikle serbest stil tercih edilir. Olimpiyat oyunlarındaki mesafeleri yani uluslararası standartları göz önüne aldığımızda sporcuların yüzeceği mesafe 1.5 km’dir. Yüzmenin ardından bisiklete geçen sporcular 40 km’lik parkuru tamamlayıp koşu yarışlarına başlarlar. 10 km’lik koşunun da bitmesiyle birlikte her bir sporcunun derecesi belirlenir ve bu üç branşı en kısa sürede tamamlayan isim yarışın kazananı olur. Genel derece beş farklı zamanın toplamıyla belirlenir. Bunlar: yüzme zamanı, birinci geçiş zamanı, bisiklet zamanı, ikinci geçiş zamanı ve koşu zamanı olarak ayrılırlar.

Profesyonel triatlerin asıl yarışma alanı ise ‘’Ironman’’ adı verilen yarışlardır. Burada sporcular, 3.86 km yüzme, 180.25 km bisiklet ve 42.2 km’lik tam bir maratonla sonlanan büyük bir dayanıklık testinden geçerler.

Dayanıklılık, hız, fiziksel ve zihinsel güç, teknik beceri ve bir spor dalından diğerine fazla çaba harcamadan geçebilme yeteneği triatlonun en temel unsurlarındandır.

Triatlon, ilk kez 1902’de Fransa’da koşu, bisiklet ve kano sporlarını barındıran bir üçleme olarak ortaya çıkmıştır. 1920’lerde bugünkü üç dalı kapsayan haline bürünen triatlon modern halini ise 1974 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ‘’San Diego Track Kulübü’nün düzenlediği yarışla almıştır.

Triatlon, ilk kez 2000 Sidney Olimpiyat Oyunları’nda olimpik bir branş olarak yer almıştır. Bugüne kadar dört kez Olimpiyat’ta yer alan triatlonda en başarılı ülke iki altın, iki de bronz madalyası bulunan İsviçre’dir. Triatlon, 2016’dan itibaren Paralimpik Olimpiyat'ında da yer alacaktır.