Bazen büyük beklentilerle gittiğiniz bir buluşma, hiç de düşündüğünüz gibi gitmeyebilir. Karşınızdaki kişinin hareketleri size randevunuzun gidişatının sinyallerini veriyor olabilir.

Bunun tek bir anlamı var. Hala onu unutamamış. Eğer eski sevgilisinin ne kadar kötü veya iyi biri olduğundan bahsedip durduysa bu, onunla bir gelecek düşünemeyeceğinizin bir işaretidir.

Eğer randevunuzun üzerinden daha 5 dakika geçmesine rağmen ne kadar geç kaldığından bahsedip, erkenden gitmesi gerektiğini söylüyorsa bu iyiye işaret değil. İkide bir saatine veya telefonuna bakıyorsa yanınızda vakit geçirebilmek için ekstra çaba sarf ediyor demektir.

Bu ilk buluşmalarda genelde olur. Bazen heyecan ve gerginlikten ama bazen de sizinle daha fazla konuşacak bir şey bulamadığından olabilir. Tatlı ve heyecanlı bir "sessizlik"le, "sana söyleyecek başka bir şeyim yok sessizliği" arasındaki farkı anlamak kolaydır.

Randevunuz onun sık sık telefonuyla meşgul olması ve başkasıyla konuşmasıyla geçiyorsa sizi bir an önce sepetleyip eve gitmek istiyor demektir. Hatta bu bazen bir arkadaşa kendini arattırıp "Acilen çıkmam gerek, arkadaşımın bana ihtiyacı varmış" gibi bir bahaneyle kaçmasıyla da sonlanabilir.

Buluşmanızın tamamını kendinden bahsederek geçirdiyse bunun iyi bir randevu olduğunu söyleyemeyiz. Randevunuzun sonunda en sevdiği grubu, en sevdiği yemeği, filmi, nereli olduğunu, en yakın arkadaşlarını, hayat felsefesini kısacası kendisiyle ilgili her şeyi anlattığı halde sizinle ilgili hiçbir şey merak etmemişse tek derdi yemeğin sonunda hesabı sizin ödeyip ödemeyeceğiniz olabilir.

İşte bu sonuncusu, randevunuzun gerçekten kötü gittiğine dair kesin bir örnek.