Japon Dr Schinichi Suzuki tarafından Anadil yaklaşımı kullanılarak geliştirilen Suzuki metodu, Keman, Piyano, Çello, Yan Flüt gibi enstrümanlar için kullanılmaktadır. Temelde Keman metodu olarak ortaya çıkan Suzuki öğretim metodu daha sonra diğer enstrümanlar için de geliştirilmiştir.
Tüm anne-babalar çocuğun anadilini öğrenmesi için ona yardımcı olur. Zamanla Anadillerini ustaca kullanan bu çocuklar, yeteneklerini, ailelerinin güven ve sonsuz sevgisi ile beslemesi ve teşvik etmesine borçludur. Suzuki’ ye göre onlar için bu kazanılmış bir bilgi değildir ve tüm insanların yeteneği doğuştan değildir. Yani yetenek geliştirilebilen ve sonradan kazanılabilen bir olgudur.
İnsanın en gelişmiş yeteneklerinden biri başarıyla anadilini öğrenmektir ki bu anlamda sezgi çok önemli bir unsurdur. Bir anne ilk günden itibaren çocuğuna nazik konuşur. Onun konuştuğu kelimelerine, birlikte gülümsemesi ve sıcaklığı çocuğun dil yeteneğini geliştirir.
Bir çocuğa sevgi ve sıcaklık ile konuşmayı öğretebilirsiniz. Suzuki metodu da tamamı ile bu felsefeden yola çıkarak her çocuğun ana dil mantığı ile müzik öğrenebileceğini savunur.
Çocuklar akıcı konuşamadıkları zaman ebeveynler çocuklarına kızmaz tam tersi şevkatli bir şekilde doğru kelimeleri defalarca tekrar ederler. Bu demek oluyor ki insan yeteneği pratik ve egzersiz yoluyla geliştirir.
Tekrarlama ve prova her gün yeteneği bir sonraki seviyeye taşımak için çocuğu hazırlar. Tekrarlama sayesinde bir çocuk yavaş yavaş kendi anadilinde uzman biri haline gelir.
Bu nedenle anadil yaklaşımı diğer çalışmalarda kullanılabilir. Müzik sadece yetenek eğitimin kullanımından yarar sağlayacak birçok alanda biridir.
Suzuki Metodu tüm çocukların yeteneğe sahip olduğunu ve bu yetenek besleyici bir ortam yoluyla geliştirilen ve gelişmiş olabilir ilkesine dayanmaktadır. Tüm çocuklar göreli kolaylıkla kendi dilini konuşmayı öğrenebilir ve aynı doğal öğrenme sürecinin diğer becerilerin öğretiminde uygulanması halinde, bu başarıyla elde edilebilir.
Etkili öğretisine Suzuki yaklaşımın önemli unsurlar arasında şunlar yer alır:
Erken başlangıç: 3-4 yaş arası birçok ülkede normal olarak uygulanan bu yöntem tekrarlama ilkesine dayanır.
Müzik dinleme önemi: Çocuklara sürekli olarak çalacakları müzikler dinlettirilerek onları ezberlemeleri ve enstrümanlarında uygulamaları hedef alınır.
Okumayı öğrenmeden önce oynamak için öğrenme: Çocuklarda müziği bir oyunmuş gibi öğreti asıl amaçtır. Bu şekilde bir eğitim biçimi onların doğal olarak öğrenmelerini sağlamayı amaçlamaktadır.
Ebeveynin katılımı: Ailelerin çocuklarına tıpkı anadil eğitiminde olduğu gibi müzik eğitiminde de yanlış yaptıklarında doğruyu göstermeleri ve çocuğu, doğruyu bulmaya yönlendirmeleri temel alınır.