Gündüz, yaptığı açıklamada, parfümlerin esansiyel yağlar aromatik bileşikler çözücü ve sabitleyici maddelerin karışımından oluştuğunu belirterek, uygun kullanılmadıkları takdirde çeşitli sağlık sorunlarına neden olabileceğini kaydetti.



Parfümde bulunan bazı maddelerin astım gibi solunum sistemi hastalıklarının yanı sıra deride tahrişe neden olduğunu vurgulayan Gündüz, şöyle konuştu:

"Parfümde bulanan bazı maddeler kızarıklık, kaşıntı ve alerjik egzemaya yol açabilir, içindeki bazı maddeler deride güneş hassasiyetini arttırabilir, ciltte leke oluşumuna yol açabilir. Yapılan çalışmalarda, parfümlerin içinde bulunan bazı kimyasalların toksit, kanser yapıcı veya hormonlar üzerine yan etkileri bildirilmiş, bu maddelerin parfüm içeriğinde kullanılması yasaklanmıştır."

Parfümlerin saklanma koşullarının son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gündüz, sıcak ortam, ışık ve oksijenin parfümün kimyasal yapısının bozulmasına neden olduğunu ifade etti.


Parfümün ağza ve göze temasından kaçınmak gerektiğine işaret eden Gündüz, şunları kaydetti:

"Allerjen olduğu bilinen maddelerden herhangi biri parfüm içinde belli bir miktarı aşıyorsa, bu alerjenin ürünün içerik listesi içinde belirtilmesi gerekir. Ayrıca sağlığa zararlı etkileri olduğu belirlenen ve kullanımı yasaklanan ham maddeler de üreticiler tarafından parfüm içeriğine konulmamalıdır. Bu nedenle parfüm tüketicileri sağlıklı koşullarda üretilen ve saklanan ürünleri tercih etmeliler. Parfüm bileşeninde alerjen ya da sağlığa zararlı madde bulunmadığından emin olmalılar. Parfümün kullanım süresinin geçmemiş olmasına dikkat etmeliler. Bu şartları sağlamayan ucuz ve kalitesiz parfümler deride alerjiye ve hatta kalıcı lekelenmelere neden olabilirler"