http://www.kadinvekadin.net/modul/us...olabilir-0.jpg




Nöroloji uzmanı Dr. Serhat Aslan, sıkça yaşanan migren hastalığının beynin kan akımının zar yapısıyla alakalı bozukluk sonucu oluştuğunu ve migrenin ömür boyu devam eden bir hastalık olduğunun dünya genelinde bilinen bir gerçekler arasında olduğunu söyledi.
Risk faktörlerine dikkat

Migren hastalığının bazı ilaçlarla yaklaşık 6 ay ya da bir yıla kadar tedavi edildiğinde özelikle migreni tetikleyen risk faktörlerinden korunduğu zaman hastanın önemli bir iyileşme sağlayabildiğini belirten Dr. Aslan, doğru ilaçların kullanılmasının uzun süre ağrısız bir yaşamı mümkün kılabileceğini dile getirdi. Dr. Aslan, bazı risk faktörlerinin gündeme geldiğinde hastalığın tekrarlandığının görüldüğünü ve risk faktörlerinin özelikle stres, uykusuzluk, açlık ve yorgunluk olduğunu söyledi.
Mayalı içeceklerden uzak durun

Migren hastalığı yaşayan insanların bazı içeceklerden uzak durması gerektiğini söyleyen Dr. Aslan özelikle alkol, şarap ve biranın bu hastalığı tetiklediğini söyleyerek, mayalı içeceklerden uzak durulması gerektiğini dile getirdi. Dr.Aslan, bu tür içeceklerin dışında kafeinli içeceklerde mayalı olduğu için migreni arttırdığını kaydetti.
Beyaz peynir ve çikolata migreni tetikliyor

Yiyeceklerden de özelikle beyaz peynir ve çikolatanın migreni tetiklediğini belirten Dr. Aslan, hazır bazı yiyecek ve içeceklerin, çorba gibi diğer baharatlı yiyeceklerin de migreni tetiklediğini, özellikle kadınlarda doğum kontrol ilaçlarının hormonal ilaç madde etkeni içermesi nedeniyle migreni önemli oranda arttırdığını söyledi.
İlaçsız yöntemlerle ağrılar kesilebiliyor

Son zamanlarda ülkemizde özelikle bazı merkezlerde yapılan girişimsel müdahalelerle migrenin ilaç tedavisi kadar etkili olduğu bir tedavi yöntemiyle kesildiğini belirten Dr. Aslan, "Yaptığımız enjeksiyon tedavilerde son iki yıldır yaklaşık bin kişi tedavi edildi. Önemli oranda yaklaşık 6 aydır hiç ağrı olmadan yaşamın mümkün olduğunu izliyoruz. Hastaların ağrıdan korunduğunu hiçbir ilaç kullanmadan iyileştiklerini görüyoruz. Bu tür tedavi yöntemleri son zamanlarda nörolojik kongrelerinde de ön plana çıktığını görüyoruz" dedi.