Gullbabici - Hayata Dair Herşey  
  #1  
Alt 06-05-2016, 11:13 PM
buse
 
Mesajlar: n/a
Standart Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı-Avusturya Harpleri

Osmanlı-Avusturya Harpleri (1529-1541)

Ana madde: Osmanlı-Avusturya savaşları
I. Viyana Kuşatması (1529)

Ana madde: I. Viyana Kuşatması
Osmanlı İmparatorluğu'nun; Mohaç Meydan Muharebesi ile Macar Krallığı'nı mağlup ederek topraklarına hakim olması üzerine, Macarlar ile akrabalık bağı bulunan Avusturya Arşidüklüğü, Osmanlı İmparatorluğu'yla rakebet etmeye başlamışlardır. Avusturya arşidükü Ferdinand'ın; Kanuni'nin Macar tahtına çıkardığı Jan Zapolya'nın iktidarını tanımayarak akrabalık dolayısıyla Macar tahtı üzerinde hak iddia etmesi ve bu yüzden Budin'i işgal etmesi üzerine Kanuni, Avusturya üzerine sefer açmıştır. İlk önce Budin'i yeniden kontrol altına alan Kanuni, oradan Avusturya'nın başkenti Viyana'ya yürümüş ve şehri kuşatmıştır. Fakat kuşatma; kış mevsiminin yaklaşması ve kale kuşatmalarında kullanılan topların getirilmemesi gibi sebepler yüzünden gelen başarısızlık sonucu kaldırılmış ve geri dönülmüştür. Kanuni Sultan Süleyman; askerler arasında hezimet havası estirmemek maksadıyla onlara hediye ve bahşişler dağıtmıştır .
Almanya Seferi (1532)

Ana madde: Alman Seferi
Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nda imparator olan ağabeyi Şarlken'e güvenen Avusturya arşidükü Ferdinand; Budin'i tekrar kuşatmıştır. Bunun üzerine Kanuni, Avrupa'daki Şarlken üstünlüğüne son vermek ve Macaristan meselesini kökten halletmek için 1532 yılında Alman Seferi'ne çıkmıştır. Nitekim ne Şarlken ne de Ferdinand Kanuni'nin karşısına çıkmaya cesaret edememiş ve Kanuni, Almanya içlerine kadar ilerleyerek bazı kaleleri fethetmiştir. Barış istemek zorunda kalan Ferdinand'ın bu isteğini Kanuni; İran'daki Safevîler'le olan ilişkilerin bozulmasını göz önüne alarak kabul etmiş ve bir yıl sonra iki taraf arasında İstanbul Antlaşması (1533) imzalanmıştır. Bu antlaşmayla Avusturya arşidükü, protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk sayılmış ve Avusturya, Osmanlı İmparatorluğu'na yıllık 30.000 düka vergi vermeyi kabul etmiştir. Ayrıca Avusturya; Macaristan'ın Osmanlı'ya ait olduğunu ve Jan Zapolya'nın Macar kralı olduğunu kabul etmiştir. Böylece Osmanlı İmparatorluğu, siyasi ve ekonomik açıdan Avusturya'ya ciddi bir üstünlük kurmuştur .
İstabur Seferi (1541)

Ana madde: İstabur Seferi
Avusturya Arşidüklüğü, 1533 İstanbul Antlaşması ile Macaristan'ın, Osmanlı İmparatorluğu'na ait olduğunu kabul etse de Macaristan'a sahip olabilmek için sürekli fırsat kollamıştır. 1541 yılında, Kanuni'nin Macar kralı ilan ettiği Jan Zapolya'nın ölümü üzerine Avusturya, İstanbul Antlaşması'nın bozarak Macaristan'a saldırmıştır. Bunun üzerine İstabur Seferi'ne çıkan Kanuni; Avusturya'yı geri çekilmek zorunda bırakmış ve Macaristan'u üçe ayırmıştır. Buna göre güney Macarisan Budin Beylerbeyliği kurularak Osmanlı toprağı olmuş, orta Macaristan Erdel Beyliği kurularak Osmanlı İmparatorluğu'nu bağlı bir özerk bölge haline getirilmiş, kuzey Macaristan ise Avusturya'ya bırakılmıştır.
Osmanlı-İran Harpleri (1534-1553)

Ana madde: Osmanlı-İran savaşları
Irakeyn Seferi (1534)

Ana madde: Irakeyn Seferi
Osmanlı İmparatorluğu; Yavuz Sultan Selim döneminde, toprak bütünlüğünü tehdit etmeye başlayan İran'daki Safevîler'i Çaldıran Savaşı'nda mağlup etmişti. Bu savaştan sonra Safevîler'in hükümdarı Şah İsmail; içine kapanmış ve başka bir harp yapmamıştı. Şah İsmail, 1524 yılında ölünce yerine, 10 yaşındaki oğlu Tahmasp geçmiştir. Şah Tahmasp, Osmanlı İmparatorluğu'nun batıdaki düşmanlarıyla müttefiklik arayışlarına girmiş ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu üzerinde hakimiyet kurmak istemiştir. Bunun üzerine Kanuni; 1532 Alman Seferi'nden döndükten sonra hazırlık yaparak 1534 yılında İran üzerine sefer açmıştır. Kanuni'nin Bağdat ve Basra'yı fethetmesinden dolayı Irakeyn Seferi adı verilen bu seferde Kanuni; ilk önce bütün Van ve Azerbaycan'ı topraklarını katarak Tebriz'e gelmiş ve oradan Hemedan'a yürümüştür. Bu yüzden Şah Tahmasp'ın İran içlerine kaçması üzerine Kanuni; güneye yönelerek tüm Irak'ı fethetmiştir. Böylece Irak, Tebriz ve Van Osmanlı topraklarına katılmış, Türk şair Fuzulî Osmanlı hizmetine girmiş ve Hint ticaret yolunun Basra bölümü Osmanlı denetimine girmiştir .
1548-1549 Osmanlı-Safevî Savaşı

Ana madde: 1548-1549 Osmanlı-İran Savaşı
Kanuni Sultan Süleyman'ın İstanbul'a dönmesinde yararlanan Şah Tahmasp, Van ve Tebriz'i yeniden ele geçirmiştir. 1548 yılındaysa İran'da taht kavgaları çıkmıştır. Bundan faydalan Kanuni sefere çıkarak Van, Tebriz ve Gürcistan'daki bazı kaleleri fethederek geri dönmüştür. Bu seferle özellikle Van; kesin olarak Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır.
Nahçivan Seferi (1553)

Ana madde: Nahcıvan Seferi
1553 yılında tekrar saldırıya geçen Şah Tahmasp; Muş'a kadar ilerlemiştir. Bunun üzerine Kanuni tekrar sefere çıkmıştır. Osmanlı ordusu; Karabağ, Nahçivan ve Revan'ı Osmanlı topraklarına katmıştır. Bu sırada kış mevsiminin yaklaşması ve Şah Tahmasp'ın bir türlü karşısına çıkmaması üzerine Kanuni; Amasya'ya dönmüştür. Bu sırada Şah Tahmasp'ın barış teklifi üzerine Osmanlı ve İran arasındaki ilk resmi belge olan Amasya Antlaşması (1555) imzalanmıştır. Bu antlaşmayla Doğu Anadolu, Azerbaycan, Tebriz, Bağdat, Van ve Revan, Osmanlı İmparatorluğu'na bırakılmıştır.
Barbaros Hayreddin Paşa ve Preveze Deniz Zaferi (1538)

Ana madde: Preveze Deniz Zaferi
Hızır Reis diğer adıyla Barbaros Hayreddin Paşa; ağabeyi Oruç Reis ile birlikte Cerbe Adası'nı merkez edinerek Cezayir'i fethetmişlerdir. Fakat 1517 yılında; Araplar'la birleşen İspanyollar karşısında Cezayir'i kaybetmişler ve bu savaşta Oruç Reis ölmüştür. Aynı yıl Hızır Reis; Yavuz Sultan Selim'den destek alarak tekrar Cezayir'i hakim olmuştur. Kanuni dönemindeyse 1532 Alman Seferi esnasında Andre Dorya komutasındaki Haçlı donanmasının Mora kıyılarını vurması, Osmanlı İmparatorluğu'nu zor duruma düşürmüştür. Bu yüzden Kanuni; 1533 yılında Barbaros Hayreddin Paşa'yı İstanbul'a çağırmış ve kendisini Kaptan-ı derya olarak görevlendirmiştir. Ayrıca kendisine Hayreddin ismi verilmiştir. Böylece 1534 yılında Akdeniz'e açılan Barbaros; İtalya kıyılarına taarruzlar düzenlemiş ve aynı yıl Tunus'u fethetmiştir. Fakat ertesi yıl Andre Dorya komutasındaki Haçlı donanması karşısında Tunus'u bırakmış ve İstanbul'a dönmüştür. 1536 yılında tekrar Akdeniz'e açılan Barbaros Hayreddin Paşa; Ege Denizi'ndeki Girit hariç Venedik Cumhuriyeti'ne ait tüm adaları fethetmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz'de güçlenmesi üzerine Venedik, Ceneviz, Papalık, Malta, İspanya ve Portekiz gemilerinden oluşan büyük bir Haçlı donanması oluşturulmuş ve o dönemde Avrupa'nın en iyi denizcisi olan Andre Dorya komutasında Akdeniz'e açılmıştır. Osmanlı donanması ile Haçlı donanması Preveze'de karşılaşmış ve Barbaros Hayreddin Paşa, Turgut Reis, Seydi Ali Reis, Salih Reis gibi denizcilerin yönettiği Osmanlı donanması; kendisinden kat kat üstün olan Haçlı donanmasını mağlup etmiştir. Böylece Mora ve Dalmaçya kıyılarında Venedik Cumhuriyeti'ne ait tüm kaleler Osmanlı İmparatorluğu'na bırakılmış ve Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz'deki üstünlüğü kabul edilmiştir. Ayrıca bu savaşın gerçekleşiği 28 Eylül günü, Donanma Günü olarak kutlanmaktadır .
Fransa'ya Yardım (1543/1553-1559)

Ayrıca bakınız: Nice Kuşatması
Ayrıca bakınız: Korsika'nın Fethi
Kutsal Roma Cermen imparatoru Şarlken'e karşı mücadelede zayıf düşen Fransa kralı Fransuva; tekrar Osmanlı İmparatorluğu'ndan yardım istemiş ve böylece Fransa'yla ittifak kurulmuştur . Bu ittifaklar beraber Kanuni, Barbaros'u Fransa'ya göndermiştir. 1543 yılında Barbaros'un komutasındaki Osmanlı donanması ve Fransa donanması, Marsilya şehrinde birleşmişlerdir. Daha sonra iki donanma, Şarlken'in elindeki Nice şehrini kuşatmış ve şehir alınmıştır. Fakat Fransız askerlerinin isteksiz tavırları sebebiyle Barbaros Hayreddin Paşa, İstanbul'a dönmüştür .
1553 yılında Fransa Krallığı'ndan gelen yardım çağrısı üzerine Kanuni; bu sefer Turgut Reis'i yardıma göndermiş ve Fransa ile Osmanlı donanması, Şarlken'le ittifak içinde olan Ceneviz Cumhuriyeti'ne ait Korsika Adası'nı kuşatarak ele geçirmiştir. 1559 yılında Korsika'nın alınmasıyla beraber İtalya Savaşı'da sona ermiştir.
Hint Deniz Seferleri (1538-1553)

Ana madde: Hint deniz seferleri
İpek Yolu ve Baharat Yolu gibi zengin Uzakdoğu ülkelerinden Avrupa'ya ulaşan ticaret yollarının; Osmanlı İmparatorluğu'nun denetimine girmesiyle beraber telaşlanan Avrupalılar, Uzakdoğu ülkelerine ulaşmak maksadıyla başka yollar aramaya başlamış ve bunun sonucunda Coğrafi Keşifler gerçekleşmiştir. Bartelmi Diyaz Ümit Burnu'nu keşfetmiş, Vasko dö Gama'da Ümit Burnu'nu geçerek Hindistan'a ulaşmıştır. Böylece Portekizliler; Afrika kıtasının etrafını dolaşarak Hindistan'a ulaşmayı başarmışlardır. Bundan sonra Portekizliler, güçlü donanmalarıyla Hint Okyanusu'na açılmışlar ve bölgedeki Müslüman tüccarlara engel olmuşlar, yerli halka baskı yapmışlardır. Ayrıca Hindistan'daki Müslüman Gucerat Sultanlığı'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndan yardım istemesi üzerine Kanuni devrinde, Hint Okyanusu ve çevresini dört büyük sefer düzenlenmiştir. Bunlar sırasıyla 1538 yılında Hadım Süleyman Paşa tarafından, 1551 yılında Piri Reis tarafından, 1552 yılında Murat Reis tarafından ve 1553 yılında Seydi Ali Reis tarafından gerçekleştirilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu bu seferlerle; Müslümanlar'a yardım etmeyi, Portekizliler'i bölgeden uzaklaştırmayı ve bölgenin denetimini ele geçirmeyi amaçlamışlar fakat başarısız olmuşlardır. Çünkü Osmanlı donanmasındaki gemiler okyanus şartlarına dayanıklı değildi ve bu seferlerin ekonomik yönünün iyi kavranamaması sebebiyle seferlere gerekli önem verilmemiştir. Ayrıca bölgedeki Müslümanlar'ın; Osmanlı donanmasına gerekli yardımı yapamaması ve Hint emirlikleriyle Araplar'ın birbirleriyle mücadeleleri, seferlerin başarısız olmasına yol açmıştır .
Trablusgarp'ın Fethi (1551)

Ana madde: Trablusgarp'ın fethi
Rodos'un Fethi'yle bu adadan kaçan Rodos Şövalyeleri'nin bir kısmı Şarlken tarafından Malta Adası'na yerleştirilmiş, bir kısmı da Trablusgarp'a yerleşmiştir. Akdeniz'deki hakimiyeti pekiştirmek maksadıyla Kanuni, Turgut Reis'i şövalyelerin elindeki Trablusgarp'ı fethetmekle görevlendirmiştir. Nitekim Turgut Reis burayı fethetmiş ve kendisi, Trablusgarp Beylerbeyliği'ne getirilmiştir.



Cerbe Deniz Zaferi (1560)

Ana madde: Cerbe Deniz Savaşı
Osmanlı donanmasının Akdeniz'deki etkinliğine son vermek ve Türkler'i Kuzey Afrika'dan çıkarmak maksadıyla Venedik, İspanya, Portekiz ve Malta gemilerinden oluşan büyük bir Haçlı donanması oluşturulmuş ve bu donanma Cerbe Adası'na gelmiştir. Fakat Kaptan-ı Derya Piyale Paşa ve Trablusgarp beylerbeyi Turgut Reis'in kumandasındaki Osmanlı donanması, Haçlı donanmasını mağlup ederek adayı fethetmiş ve adanın yönetimi Turgut Reis'e bırakılmıştır.
Malta Kuşatması (1565)

Ana madde: Malta Kuşatması
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1522 yılında; Rodos Adası'nı fethiyle buradan kaçan Rodos Şövalyeleri'nin bir kısmı Trablusgarp'a yerleşmiş, bir kısmı da Şarlken tarafından Malta Adası'na yerleştirilmişti. Trablusgarp'ın fethiyle buradaki şövalyeler bölgeden uzaklaştırılarak Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz egemenliği pekiştirilmişti. Ancak Malta'daki şövalyeler hayla burada bulunuyorlardı ve Osmanlı ticaret gemilerine zarar vermekte, ayrıca Türkler aleyhine ittifaklara katılmaktaydılar. Bu yüzden 1565 yılında Malta Adası Kaptan-ı Derya Piyale Paşa tarafından kuşatılmış ve kuşatmaya Turgut Reis'de katılmıştır. Fakat adadaki üç kalenin sağlamlığı sebebiyle kalelerden ancak biri fethedilebilinmiş ve kuşatma sürmüştür. Daha sonra Sicilya'dan gelen destek kuvvetlerinin adayı çıkması ve Turgut Reis'in şehit düşmesiyle kuşatma kaldırılmıştır.
Sakız Adası'nın Fethi (1566)

Ege Denizi'nde yer alan ve Batı Anadolu kıyılarına yakın olan Sakız Adası; Ceneviz Cumhuriyeti'nin bir sömürgesiydi ve Cenevizliler, bu ada için Fatih döneminden beri Osmanlı İmparatorluğu'na vergi ödemekteydiler. Fakat Kanuni devrinde Cenevizliler hem vergilerini düzenli ödememişler hem de Malta'da yerleşen Rodos Şövalyeleri'ne önemli yardımlarda bulunmuşlardır. Bu yüzden Kanuni; Zigetvar Seferi'ne çıkarken Piyale Paşa'yı, bu adayı fethetmekle görevlendirmiş ve yapılan seferle ada fethedilmiştir.
Zigetvar Kuşatması (1566)

Ana madde: Zigetvar Kuşatması
Avusturya Arşidüklüğü'nün; Osmanlı İmparatorluğu ile olan antlaşmasını bozarak Erdel'e saldırması üzerine Kanuni Sultan Süleyman sefere çıkmış ve Zigetvar Kalesi'ni kuşatmıştır. Fakat kuşatma sırasında Kanuni, beyin kanaması geçirerek vefat etmiştir. Ordunun çözülmemesi maksadıyla Kanuni'nin ölümü, kalenin fethinden sonra duyrulmuştur. Bu seferle beraber Kanuni Sultan Süleyman vefat etmiş ve bu sefer onun son seferi olmuştur .
Kanuni'nin vefatıyla beraber yerine, Sarı Selim olarak da tanınan II. Selim geçmiştir.
II. Selim Dönemi (1566-1574)

II. Selim; Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan doğan şehzadesidir. Kendisi İstanbul'da doğan ve İstanbul'da ölen, aynı zamanda ordunun başında sefere çıkmayan ilk Osmanlı padişahıdır. Gençliğinde Kütahya, Konya ve Manisa'da sancakbeyliği yapmış olup, babasının vefatı üzerine 42 yaşında, tek varis olarak tahta çıkmıştır .
Yemen İsyanı (1568)

Ana madde: Yemen İsyanı (1568)
Yemen; Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiş, Hadım Süleyman Paşa'nın 1538 tarihli Hint deniz seferi ile kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır. Kanuni döneminde Zeydiye Ailesi'nden İmam Mutahhar'a bazı ayrıcalıklar verilmiştir. Ancak Yemen Beylerbeyi Murat Paşa'nın bu ayrıcalıkları kaldırmak istemesi üzerine İmam Mutahhar isyan etmiştir. Nitekim isyan, Habeşistan Beylerbeyi Özdemiroğlu Osman Paşa ve Şam Beylerbeyi Lala Mustafa Paşa tarafından; 15 Mayıs'ta Aden'in, 26 Temmuz'da San'a'nın fethiyle isyan bastırılmıştır .
Sumatra Seferi (1569)

Ana madde: Sumatra Seferi
Bügünkü Endonezya'ya bağlı Sumatra Adası'nın kuzeybatısında yer alan Açe Sultanlığı'nın; Portekizliler'e karşı Osmanlı İmparatorluğu'ndan yardım istemesi üzerine II. Selim, 22 parçalık Kızıldeniz filosu komutanı Kurdoğlu Hızır Reis'i Açe'ye göndermiştir. Hint Okyanusu'na açılan Kurdoğlu, Açe'ye varmış ve gerekli yardımları ulaştırmıştır. Böylece Açe Sultanlığı Osmanlı İmparatorluğu'na bağlanmış ve Portekizliler'le mücadele edebilecek kudrete ulaşmıştır
Kıbrıs'ın Fethi (1571)

Ana madde: Kıbrıs'ın Fethi
Kıbrıs Adası; Venedik Cumhuriyeti'nin elinde bulunmaktaydı ve Doğu Akdeniz ticareti için önem arz etmekteydi. Hristiyan korsanların barındığı ada; Osmanlı ticaret gemileri için tehdit oluşturmaktaydı ve Venedikliler; ada halkını ağır vergilerle ezmekteydiler. Bu yüzden ada halkını Osmanlı'dan yardım istemesi ve korsanların, Osmanlı gemilerine yağmalaması üzerine II. Selim, Lala Mustafa Paşa'yı adanın fethiyle görevlendirmiştir. Ancak Sokullu Mehmet Paşa bu kuşatmaya karşı çıkmaktaydı. Çünkü bu fetihle beraber bir Haçlı donanmasının oluşturulmasından endişe etmekteydi. Nitekim özellikle Magosa'dan büyük çıkarmalar yapılmış ve kuşatma 9 ay sürmüş, ada fethedilmiştir. Kıbrıs'ın fethiyle beraber Doğu Akdeniz ticaret yolunun güvenliği sağlanmış ve Anadolu'dan getirilen (özellikle Konya ve Karaman) Türkmenler'le adaya Türk kimliği kazandırılmıştır. Ayrıca bu fetih, Sokullu Mehmet Paşa'nın endişe ettiği gibi bir Haçlı donanmasının oluşturulmasına ve İnebahtı Deniz Savaşı'na neden olmuştu.


İnebahtı Deniz Savaşı (1571)

Ana madde: İnebahtı Deniz Muharebesi
Kıbrıs Adası'nın Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethi üzerine Papa'nın önderliğinde İspanya, Venedik ve Malta gemilerinden oluşan bir Haçlı donanması oluşturulmuştur. Bu donanma; Mora Yarımadası'nın batısındaki İnebahtı'da Osmanlı donanmasına hazırlık yakalamıştır. Nitekim savaş Osmanlı donanmasının bozgunuyla sonuçlanmış ve Kılıç Ali Paşa, emrindeki filoyu kurtarmaya başararak İstanbul'a götürmüştür.


Bu savaşın kaybedilmesinde gemilerde deniz askerlerinin yerine kara askerlerinin yer alması ve donanmanın eksik olması etkili olmuştur. Bu savaşla beraber kimi tarihçilere göre Avrupalılar; Türkler'in yenilmez olmadığını anlamışlardır. Bu yenilgiyle Osmanlı donanması ilk kez yakılmış ve bu yenilginin sonuçları kısa süreli olmuştur. Dönemin sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa bu durumu Venedikli elçiye sağda görülen sözleriyle belirtmiştir.

Tunus'un Fethi (1574)

Ana madde: Tunus'un Fethi (1574)
İnebahtı Deniz Savaşı'nda yakılan Osmanlı donaması; çok kısa bir süre içinde tekrar inşa edilmiş ve Kılıç Ali Paşa komutasında Akdeniz'e açılmıştır. Venedik, Ceneviz ve İspanyol donanmaları bu yeni donanmanın karşısına çıkamamış ve bu donanma; 13 Eylül 1574 tarihinde Tunus'u kesin olarak fethetmiştir.
Duraklama Dönemi (1579-1683)

Ana madde: Osmanlı İmparatorluğu duraklama ve reform dönemi (1683–1827)
Bu dönem, Osmanlıların büyük bir güç olmaya devam ettiği, lakin eski gücünde olmadığının sinyallerini vermeye başladığı dönemdir. Yavaş yavaş Avrupalılara karşı prestij kaybı yaşadı. 1606 yılında imzalanan Zitvatorok Antlaşması, bunun bir göstergesidir. Değişen ticaret yolları ve gelişen Avrupa teknolojisi, Osmanlıların Avrupalılar karşısında güç kaybetmesine neden olmuştur.
Celalî (1519), Baba Zünnun (1525), Kalender Çelebi (1528), Karayazıcı (1598), kısaca Celali ayaklanmaları, Osmanlı toprak düzenini büyük ölçüde değiştirmiş, ağır vergiler yüzünden ya da “Büyük Kaçgun” sırasında yerlerinden olan çiftçilerin toprakları mültezimlerin ya da yerel yöneticilerin eline geçmiştir. Vergiler yüzünden borca giren köylüler, işledikleri toprakları sonunda tefecilere kaptırdılar. Osmanlı toprak düzeninin bel kemiği olan tımar sistemi bozuldu. Büyük nüfus hareketleri ortaya çıktı ve kentlere büyük göçler oldu. Tarımsal üretim geriledi ve kıtlık tarım ürünleri fiyatlarının yükselmesine yol açtı. On binlerce insan yaşamını yitirdi ve pek çok yerleşim yeri yıkıma uğradı. Osmanlı'da ilmiyenin bozulması da Osmanlı'yı geriletti. Avrupa'daki gelişmelerin (Reform, Rönesans) takip edilmemesi Osmanlı için bir dezavantaj olmuştur.
Portekizlilerin Doğu Afrika ve Hindistan'da ticaret kolonileri kurmasından sonra, Osmanlılar bunun bitirilmesi gerektiğini düşündü. 16. yy'de boyunca Doğu Afrika'ya yapılan seferlerdeki kısmî başarılara rağmen, Hindistan'a yapılan seferler başarılı olamadı.
Bu dönemde yapılan savaşlar, Avrupalılar'a Osmanlı'nın "yenilemez" olmadığını göstermiştir. Her ne kadar İnebahtı Deniz Muharebesi'nden sonra çabucak toparlanılmış olsa da, Avrupalılar Osmanlı'nın yenilebileceğini anlamıştır. Ruslara yapılan seferler istenen etkiyi yapamadı. Hatta Molodi Savaşı'ndan sonra, Ruslar güçlenmelerini hızlandırarak sürdürmüşlerdir. Bu yüzden Duraklama Dönemi'nden itibaren Ruslar, Osmanlılar dağılana kadar, Osmanlıların en büyük düşmanı olacaktır. 1593 yılındaki savaş, Osmanlı'yı hem ekonomik hem de askerî açıdan zayıflattı. Asker eksikliği giderilse de, ekonomik zayıflık Celali ve Yeniçeri İsyanları'na neden oldu. Nüfusun büyüklüğü, ekonomik sorunları daha da büyüttü. IV. Murad döneminde daha çok Safevilerle uğraşıldı. Erivan ve Bağdat tekrar alındı (Osmanlı-Safevi Savaşı). Bu savaş sonunda imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile, Osmanlı'nın dağılıncaya kadarki doğu sınırını büyük ölçüde belirlendi.
Bu dönemde, Osmanlı tarihinde ilk defa yeniçerilerin kaldırılması gündeme geldi. Ancak bunu düşünen Genç Osman, yeniçeriler tarafından öldürüldü. 1656 yılında Köprülü Mehmet Paşa’nın sadrazam olmasıyla, Kadınlar saltanatı sona erdi. Bu değişim, Köprülüler Devri'ni başlattı. Bu devirde, Osmanlı kaybettiği gücünü az da olsa geri kazanmıştır. Podolya, Transilvanya, Girit gibi yerler alındı.





Duraklama: Felaket Seneleri (1683-1699)





II. Viyana Kuşatması'nı (1683) anlatan bir çizim.




1683 yılındaki II. Viyana Kuşatması'yla beraber, Kutsal İttifak Savaşları başladı. 26 Ocak 1699 tarihinde Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu ile imzalanan Karlofça Antlaşması, Osmanlı-Kutsal ittifak Savaşları'nı bitirdi. Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi başlamıştır. Papa tarafından Osmanlı Devleti'ne karşı Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu, Avusturya, Lehistan, Rusya, Maltalı Sen Jean Şövalyeleri ve Venediklilerden oluşan bir ittifak ile uzun süren savaşlar sonunda yorgun düşen Osmanlı Devleti, Banat ve Temeşvar hariç bütün Macaristan'ı ve Erdel Prensliği'ni Avusturya'ya, Ukrayna'nın kuzeyini ve Podolya'ı Lehistan'a, Mora'yı ve Dalmaçya kıyılarını Venediklilere bırakmıştır.
Deneyimsiz kişilerin tahta geçmesi ile merkezi yönetimin bozulması sonucu, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur. Özellikle Yeniçeriler artık padişaha karşı gelmekteydi. Yeniçerilerdeki Ocak, devlet içindir anlayışı Devlet, ocak içindir anlayışına dönüşmüştür. Avusturya ve İran seferleri sonucu oluşan ekonomik sıkıntılar, tımar sisteminin bozulması ve nüfus artışının yarattığı sosyal hayattaki sıkıntılar ve çağın gerisinde kalınması ile eğitim alanındaki bozulmalar sonucu devlet duraklama dönemine girmiştir. Coğrafi keşiflerle ticaret yollarının önem kaybetmesi, sık padişah değişmeleriyle çok verilen cülus bahşisi ve yeniçerilerin artmasıyla verilen ulufe miktarının da artması Osmanlı ekonomisini yıpratmıştır. Osmanlı Devleti'nin eğitim sisteminin bozulmasının nedeni Beşik Ulemalığı denilen sistemin ortaya çıkmış olmasıdır.Bu sisteme göre müderrislerin yeni doğan çocukları doğduğu andan itibaren medrese öğretmeni sayılıyordu.



Gerileme Dönemi (1699-1792)

Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi, Osmanlı tarihinde Karlofça Antlaşması’ndan (1699) başlayarak, Yaş Antlaşması'na kadar (1792) geçen süreye denir. Bu dönemin sonlarına doğru, Osmanlı Devleti'ne Avrupalılar tarafından "Hasta Adam" denmeye başlanmıştır. Çünkü bu dönemde Osmanlı Devleti, büyük oranda toprak kayıpları yaşamıştır. Bu dönemde Karlofça ve İstanbul Antlaşmaları’yla kaybedilen yerleri geri almak ve mevcut toprakları korumak amacıyla batıda Avusturya ve Venedik, kuzeyde Rusya ve doğuda İran ile savaşlar yapılmıştır.
Osmanlı, 1710 yılında İsveç'in Osmanlı'ya sığınması ve yine onun ısrarı üzerine, Rusya'ya savaş açtı. 1711 yılında Osmanlı, Rusya'yı Prut Savaşı'nda yendi. Bu zafer, Osmanlı'nın Kutsal ittifak Savaşları'nda kaybettiği yerleri geri alma ümidi vermiştir. Pasarofça Antlaşması'ndan sonra Osmanlı Lâle Devri'ne girdi. 1718-1730 yılları arasında Lale Devri.
  • 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı
  • Küçük Kaynarca Antlaşması
III. Selim, Nizam-ı Cedid ordusunu kurdu. Ancak bir isyan sonucu bu ordu dağıldı. III.Selim Avrupa usulünde askeri kuvvet yetiştirilmek istemiş; bu amaça bağlı olarak ulemanın çağdışı düşüncesine karşı, ulemanın nüfuzunun kırldığı, Osmanlı Devleti'ni Avrupa'nın ilim, sanat, ticaret, ziraat, teknik ve sanayide yaptığı ilerlemelere ortak etmek için gelişen yenilik hareketlerinin bütünü, genel anlamda Nizam-ı Cedid kurulan düzenli orduya verilen isim. 1796 yılında Fransa'dan konuyla ilgili olarak top, humbara dökümcüsü, top kundağı ve tüfenkçi işçileri gelmişti. Yeniçeri ocağının çıkardığı Kabakçı Mustafa İsyanı sonucu ortadan kaldırılmıştır.
  • 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı ve Bükreş Antlaşması (1812)
Dağılma Dönemi (1792-1918)

Ana madde: Osmanlı İmparatorluğu modernleşme ve tedbir dönemi (1827-1908)
Bu yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti, kaybettiği toprakları geri alarak Avrupa'da tutunmayı ve eski gücünü korumayı amaçlamıştır. Ancak bir süre sonra bu amacına ulaşamayacağını anlayınca elindeki toprakları koruma politikası izlemeye başlamıştır.
Modernleşme ve Birinci Meşrutiyet (1827–1878)




Gazi Halife, Sultan III. Selim,Selīm-i sālis Han, سليم ثالث

1826 yılında Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. Bu olaya "Vaka-i Hayriye" (Hayırlı Olay) dendi.
  • Sırp İsyanları
  • Yunan İsyanı
Bu yüzyılda Avrupa’dan geri kalındığı Pasarofça Antlaşması’ndan itibaren kabul edilmiş ve yapılan ıslahatlarda Avrupa örnek alınmıştır. Osmanlı Devleti Avrupalı devletlerin kendi aralarındaki çıkar çatışmalarından yararlanıp denge politikası izleyerek varlığını uzun süre korumuştur.
Gülhane Hatt-ı Şerif-î 3 Kasım 1839'da okunan Tanzimat Fermanı, Osmanlı-Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk somut adımıdır. Sultan Abdülmecid döneminde Hariciye Nazırı Koca Mustafa Reşit Paşa tarafından okunmuştur. Gülhane Parkı'nda okunması nedeniyle "Gülhane Hatt-ı Şerif-î" (Padişah Yazısı) veya "Tanzimât-ı Hayriye" (Hayırlı Düzenlemeler) olarak da anılır. Bu fermânla devlet kendisini yenilemesi gerektiğini söylemiştir.
  • 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı ve Edirne Antlaşması (1829)
  • Mehmet Ali Paşa İsyanı
  • Tanzimat Fermanı (1839)
  • Kırım Savaşı (1853-1856)
  • Birinci Meşrutiyet
  • 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı). Ayastefanos Antlaşması ve Berlin Antlaşması (1878)
  • Dömeke Savaşı (1897 Osmanlı-Yunan Savaşı)





Dağılmayı önlemek için Osmanlı devlet yönetiminde ıslahata yönelik çalışmalar yapılmış ise de, Avrupa'da çıkan isyanlar ve uzun süren Rus savaşları ile iyice yıpranmıştı. I. Dünya Savaşı sonunda da dağılmaktan kurtulamamıştır.
Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç  Cevapla

Seçenekler Arama
Stil
Forum Bilgilendirme Linkler
Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sitemiz bir " paylaşım " sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj/konu/resim paylaşabilmektedir. Bu sebepten ötürü, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir.
tuzla escort seks hikayeleri gaziantep escort seks filmi izle ... bursa escort bursa escort bursa escort ... sincan escort kızılay escort rus escort etlik escort gaziantep escort beylikduzu escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti otele gelen escort eryaman escort sincan escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort etlik escort etimesgut escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com Escort escort escort escort travestileri travestileri altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom hack forum Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin Onwin giriş

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108