Tüp bebek tedavilerinde, çok sık bir şekilde uygulanmakta olan mikroenjeksiyon işleminde, canlı sperm hücresinin maksimum 400 kat büyütülmesi sağlanmaktadır. Bu büyütme esnasında spermin genel morfolojik özellikleri (baş yapısı, boyun yapısı ve kuyruk yapısı) de incelenebilir. Ancak sperm hücresinin baş yapısında bulunan defektler ve vakuoller (sıvı dolu kesecikler) gibi olmaması gereken yapıların incelenmesi sağlanamamaktadır.

IMSI olarak ifade edilen bu teknik ile büyük büyütmeli objektifler ve özel optik sistemler aracılığı ile spermler, 400 kattan 8000 kata kadar büyütülmesi sağlanarak, sperm başı içerisinde meydana gelen yapılsak bozuk yapılar ayırt edilebilmektedir. Bu sayede normal ve normale yakın spermlerin seçilmesi de mümkün olmaktadır.

IMSI yöntemi uygulanabilir.

En son gerçekleştirilen çeşitli çalışmalar sonucunda, IMSI yöntemi ile seçilmiş olan spermlerin kullanılması ile beraber daha iyi embriyo gelişimi, daha yüksek hamilelik oranları ve daha az seviyede hamilelik kayıpları ortaya çıkmıştır.

IMSI tekniğinde, eğitilmiş laboratuvar elemanlarına ve pahalı mercek sistemine ihtiyaç duyulduğundan dolayı, maliyeti biraz yüksek bir uygulamadır. Ancak pek çok tüp bebek merkezinde bu işlemin uygulanması için ek ücret talep edilmemekte ve ihtiyaç duyulan hasta gruplarının tamamında kullanılmaktadır.

2005 yılından beri, yoğun bir şekilde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, sperm başı içerisinde bulunan ve genetik materyali içeren çekirdek kısmında bulunan vakuoller, DNA yapısında zarar bulunabileceğine dair ipuçları vermektedir. Sperm DNA yapısında meydana gelen zararlar, döllenme başarısızlığı, embriyo gelişiminin durması, kötü veya yavaş embriyo gelişimi gibi sorunlara neden olabilmekte ve bu sebepten dolayı da hamilelik olasılığını olumsuz bir şekilde etkilemektedir.

Tüp bebek yöntemi dışında DNA hasar oranı yüksek olan spermlerin, doğal yollar ile hamilelik yakalayabilmesi oldukça zordur. Normal yollar ile elde edilen hamileliklerde, DNA’sı hasarlı olan spermler direkt olarak diskalifiye edilmektedir. Yapılan çalışmalar IMSI uygulanmış hastalarda hamilelik olasılığının, uygulanmayan gruba nazaran daha yüksek olduğunu ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda hamilelik döneminin ardından meydana gelen kayıplarının (klinik abort düşük) da ciddi anlamda azaldığını ortaya koymaktadır.

Bunların yanı sıra;

Erkeklerde; ileri yaş, sigara kullanımı, hava kirliliği, uzun seksüel perhiz süresi, testislerin anormal sıcak ortama maruz kalması gibi durumların sperm DNA’sında hasarı arttırdığı tespit edilmiştir. Ancak sperm DNA hasarının %8 seviyesinden daha az olması halinde, yumurtaların DNA’sı spermlerin hasarlı olan DNA’sını tamir edebilir ve sağlıklı çocuk doğmasına destek olabilir.

daha iyi spermin seçilmesine olanak sağlamaktadır. Bu yönteminin doğacak çocukların sağlıklı gelişimine de katkısı olabileceği de ön görülmektedir. Bu sebepten dolayı IMSI, birçok tüp bebek merkezinde ihtiyaç duyulan bütün hastalarda uygulanmaktadır.

IMSI tekniği, Türkiye’de bulunan bazı tüp bebek merkezlerinde sıklıkla uygulanabilmektedir.