http://icube.milliyet.com.tr/YeniAna...k-5845170.Jpeg

Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP ile görüşmelerinin “dostane ve samimi” bir havada geçtiğini ifade ederek “Hükümet ortaklılığında bulunmamama yaklaşımını ifade ettiler. Ortaklık çalışması içinde değiller. İhtiyaç olması halinde tekrar bir araya geleceğiz. Türkiye’nin şartları diyaloğu sürdürmeyi gerekli kılıyor. Kritik dönemlerde herkesin her opsiyona açık olması lazım, bizim tutumumuz da açık” dedi.
Davutoğlu, dün MHP ile Meclis’te yaptığı ilk tur koalisyon görüşmesinin ardından Ak Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Genel Başkan yardımcıları Beşir Atalay, Ekrem Erdem, Öznur Çalık, Genel Sekreter Haluk İpek ve Antalya Milletvekili Lütfi Elvan katıldı. Davutoğlu, basın toplantısında özetle şunları söyledi:
- DOSTANE VE SAMİMİ: Takip ettiğiniz gibi bütün yoğunluğu ile görüşmelerimiz devam ediyor. Misafirperverlik ve sıcak ortam için teşekkür ederim. CHP heyeti ile aynısını vurgulayarak söyleyeyim son derece dostane ve samimi bir ortamda görüştük. Siyasi kültür açısından önemlidir. Karşılama, sohbet, konuların akışı bağlamında, Bahçeli için de geçerli istifade ettiğim son derece bir güzel görüşme oldu. 7 Haziran tablosunda üzerimize düşen sorumlulukları kendisi ile paylaştım. Kendisi de Cumhurbaşkanı’nın verdiği görev hayırlı olması temennisinde bulundular.
- SAAT KULLANMAM: 1 saat 44 dakika görüşüldü. İyi hesaplamışsınız. 4 dakika fazla eksik yorumlarını gördüm. Hediye de verdi, çini hediyesi verdi. Fotoğrafçıların da girişi oldu onları düşerseniz 1 saat 40 dakika oldu. Ama hesap ederek saate bakarak konuşmadık. Saat taşımıyorum. Adaletli bir şey oldu. Ak Parti ziyareti bağlamında adaletli oldu. Çok konu konuştuk Suriye, Irak politikaları, Türkiye’deki gelişmeler çok samimi bir ortamdı. Müteşekkir ve mutluyum.
- HÜKÜMET KURMAMA YAKLAŞIMI: Türkiye’nin bir an önce sağlıklı ve güçlü bir hükümet kurma zorunluluğu ve ihtiyacı içinde olduğunu söyledik. Bahçeli kendi tutumlarını son derece açık ve şeffaf değerlendirmede bulundu. 7 Haziran’dan sonra birçok vesileyle dile getirdiği şekliyle hükümet ortaklılığında bulunmamama yaklaşımını ifade ettiler. 7 Haziranı böyle yorumladıklarını, kendilerinin başarı dilediklerini kendilerinin hükümet ortaklığı konusunda böyle bir ortaklık çalışması içinde olmadıklarını ifade ettiler. MHP ve Bahçeli’nin kendi tutumları için saygı duyuyoruz. Bundan sonrası ile ilgili de görüş paylaştık.
- İHTİYAÇ OLMASI HALİNDE: Arkadaşlarımızın temas içinde olmasının faydalı olacağı noktasında mutabık kaldık. Gelişmelerle bağlantılı olarak tekrar bir araya gelme konusunda bir mutabakat oldu, ihtiyaç olması halinde bir yaklaşımımız oldu. Tabii bu tutuma saygı göstereceğiz ama Ak Parti’nin tutumuna bakıldığında bütün partilerle görüşeceğiz ve bir hükümet ortaklığı kurulana kadar da partilerle eşit mesafeyi koruyacağız. Türkiye’nin şartları diyalogu sürdürmeyi gerekli kılıyor. Bu istişarelerin devamında herkes fayda görüyor. Bundan sonraki gelişmeler çerçevesinde arkadaşlarımız arasında hem de ihtiyaç duyulması halinde ki ihtiyaç duymamız doğaldır, Bahçeli ile bayram sonrası ikinci görüşme için gelme imkanımız var.
- ÜLKE MESELELERİ KONUSUNDA: (CHP ile olmaz ise mi MHP ile görüşülecek?) Böyle bir ifade CHP ile olmazsa gibi o anlamda değil. Hangi partiyle neleri yapacağımız konusunda kendilerinin kanaatleri olur da esas itibariyle husus budur. İhtiyaç olması, illa CHP ile bir görüşmenin bir aşamasında sonuca ulaşıp ulaşmamadan bağımsız olarak her an ülke meseleleri konusunda o da ben de şu şartlarda mutabık kaldık. Türkiye’nin hükümetsiz bırakılmaması lazım, aynı kanaatteyiz. Bundan sonra görüşülmeyeceği ihtiyaç olmadığı gibi bir tabloyu ortaya çıkarmıyor.
- HER İHTİMAL VARDIR: (MHP’nin tutumu azınlık hükümetine destek için olabilir mi?) Üç konu mutabık kaldığımız konu. Üç hususun altı nasıl dolar siyaset dinamiktir. Siyasetin statik bir seyirde olmadığı kanaatindeyim. Siyasetin her ihtimali de görüşmede vardır. İki hususta mutabık kaldığımız konu da hükümetsiz kalmaması ve güçlü bir hükümet olması. Bunlarda da mutabık kalınca her an görüşebileceğimiz şartlar oluşabilir. Bütün bunları değerlendireceğiz. Haftaya MYK toplayacağım, istişare edeceğiz. Ak Parti’nin tutumunu soruyorsanız 7 Haziran’la birlikte oluşan tabloyu en doğru şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu tablo bize hiçbir kapıyı kapatmamayı hiçbir ihtimali dışlamamayı gösteriyor. Dolayısıyla dün dediğim gibi, bir parti ile koalisyon kurup protokolü imzalayana kadar her parti ile aynı mesafedeyiz.
- OPSİYONA AÇIK OLMASI LAZIM: (MHP ile görüşmeden sonra ibre CHP’ye mi daha yakın?) Ortalıkta çok ibre çok barometre çok hesaplar var. Siyasetin hiçbir hesaba sığmayan bir yönü var ki ülke çıkarı söz konusu olduğunda bütün liderler ben bundan eminim, daha önceki pozisyonlarını değerlendirme ihtiyacı hissederler. Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli için değil bizim için de geçerli bir durumdur. Kritik dönemlerde herkesin her opsiyona açık olması lazım, bizim tutumumuz da açık. Müzakere önümüzdeki dönemde ön görüşmeler yapılacak, CHP ile yapılacak. Yine MHP ile de temaslar olacak. MHP pozisyonu şu anda hükümet olmama yönünde. Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak hükümet yapısı çıkana kadar bütün partilerle görüşmeyi sürdüreceğiz.
- İSTİKŞAFİ TARZDA DEĞİL: (İstikşafi görüşmeler MHP ile olacak mı?) Evet bu zaten dün de kamuoyuna ifade ettiğim için Bahçeli bu yaklaşımımızı bilerek karşıladı bizi. Aynı usulü Bahçeli’ye de teklif ettim ve çerçeveyi anlattım. Geldiğimiz nokta şu; belki CHP ile mutabık olduğumuz ölçüde değil ama o anlamda o çerçevede istikşafi dediğimiz tarzda değil ama arkadaşlarımızın temas halinde olması ve bu temasın sürdürülmesi yönünde bir irade beyanı var. Vaka budur, yorumdan arındırılmış olarak. Bu temasın mahiyetinin ne olacağını da akan zaman ve şartlar belirler.
- GÜNDEME GELMEDİ: (Cumhurbaşkanı neden gündeme geldi?) Cumhurbaşkanlığı konusu hiç gündeme gelmedi. Uluslararası bu kriz ortamındaki Türkiye’nin geleceği bekası, ülkemizin karşı karşıya kaldığı riskleri ele aldık. Çözüm sürecini görüş alışverişinde bulunduk. Beni bu görevlendiren makamı tartışmayı doğru bulmam. İlkesel tutum olarak bu konu gündeme gelmedi.