Koalisyon için öncelikle CHP’yi işaret eden Devlet Bahçeli, bir sonuç alınamaması halinde MHP’nin Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacağını ifade etti



63. Hükümet’i kurmakla görevlendirilen Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ak Parti heyeti, önceki gün CHP ile yaptıkları görüşmenin ardından dün ikinci görüşmeyi MHP ile gerçekleştirdi. CHP ile “kurulan heyetlerin görüşmeleri sürdürmesi” yönünde karar alınırken, Ak Parti-MHP görüşmesinden böyle bir karar çıkmadı. Görüşmede Bahçeli, Ak Parti’nin çözüm süreci konusunda paralel fikirlere sahip olduğu CHP ve HDP ile öncelikle koalisyonu denemesini önerdi. Toplumsal yarılma yaşandığını bunu ancak Ak Parti-CHP hükümetinin önleyebileceğini de dile getiren Bahçeli, bir sonuç alınaması halinde MHP’nin Türkiye’yi hükümetsiz bırakmasının söz konusu olamayacağını belirtti.
Hükümeti kurma görevini alan Davutoğlu, CHP’nin ardından dün MHP ile görüştü. Saat 14.00’te başlaması planlanan görüşme Genel Kurul’daki RTÜK seçimleri nedeniyle 13.00’e çekildi. Görüşmenin Meclis’te yapılmasında Bahçeli’nin tavrı belirleyici oldu. Bahçeli’nin odasında 17-25 Aralık’ta durdurulan elektronik takvimin etkili olduğu, böylece Ak Parti’ye mesaj verilmesinin de amaçlandığı öne sürüldü. Bahçeli’nin odasındaki evrak, Kitap ve çalışma dosyalarının yoğunluğu nedeniyle Meclis’in tercih edildiği de iddia edildi.
1 saat 44 dakika sürdü
Davutoğlu, kurmay heyetiyle randevu saatine 5 dakika kala Meclis’e geldi. Davutoğlu’nu Meclis şeref merdivenlerinde, MHP’li Mustafa Kalaycı ile birlikte Ak Parti Grup başkanvekilleri Ahmet Aydın, Doğan Kubat, İlknur İnceöz, Mahir Ünal ve danışmanlığına getirdiği eski milletvekili Kerim Özkul karşıladı. Ak Parti heyeti, gümüş tepside çikolata ile gelirken, Bahçeli de mavi çini işlemeli porselen tabak hediye etti. Tam zamanında başlayan görüşme 1 saat 44 dakika ile Ak Parti-CHP görüşmesinden 4 dakika daha uzun sürdü. Ak Parti-CHP görüşmesi 1+4 olarak planlanmış, ancak CHP’nin talebiyle heyetteki üye sayısı 1+5’e çıkarılmıştı. MHP ile de heyetler 1+5 olarak görüştü.
Görüşmeye her iki partinin genel başkanları dışında beşer kişilik kurmay kadrosu katıldı. Ak Parti heyeti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, geçmişte Bahçeli’nin avukatlığını yapmış olan Genel Sekreter Haluk İpek, Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan ve Ankara Milletvekil Ertan Aydın’dan oluştu. Bahçeli’ye ise MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Grup Başkanvekili Oktay Vural, Genel Başkan yardımcıları Kenan Tanrıkulu ile Semih Yalçın ve Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kalaycı eşlik etti.
Güneş Motel hatırlatması
Görüşmede Davutoğlu, “geniş tabanlı, uzun sürecek” bir hükümet kurmayı arzuladığını belirtirken, Türkiye’nin hükümetsiz bırakılmaması gerektiğini dile getirdi.
Davutoğlu, koalisyon hükümetleri alternatiflerini sayarken, geçmişte tek başına hükümet kuracak çoğunluk bulamayan bazı partilerin milletvekili transferi yoluyla hükümet kurmaya çalıştığını anımsattı. Davutoğlu, Güneş Motel olayını hatırlatarak “Vekil transferleri, azınlık hükümetleri, dışarıdan destekli modeller gündeme gelmişti. Bizim asla ‘Güneş Motel’ travmasını bir daha ülkemiz demokrasisine yaşatmak gibi bir niyetimiz yok” dedi.
Koalisyonun, “uyum” ve “güvene” dayalı olması gerektiğini belirten Bahçeli ise Ak Parti’ye öncelikli olarak CHP ve HDP’yi adres gösterdi. Bahçeli, çözüm süreci başta olmak üzere birçok konuda Ak Parti’nin CHP ve HDP ile benzer söyleme sahip olduğunu anımsattı. Bu koşullarda hükümette bulunmayı tercih etmediklerini belirten Bahçeli, milletin ana muhalefet görevini MHP’ye verdiğini söyledi. Bahçeli, yine de koalisyon alternatiflerinden sonuç alınaması halinde MHP’nin Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacağını ve sorumluluktan kaçmayacağını dile getirdi.
Bahçeli, CHP ile koalisyon kurmalarının gerekçelerini anlatırken “Bugün Türkiye’de ciddi bir kutuplaşma var. Türkiye’nin en önemli meselesi bu sosyal yarılmadır. Kurulacak koalisyon bu sorunları çözecek bir koalisyon olmalı. Bunun için de en geçerli modelin AK Parti/CHP modeli olduğunu düşünmekteyiz” dedi.
Dolmabahçe sorusu
Bahçeli, çözüm süreciyle ilgili değerlendirmeler yapılırken Dolmabahçe’de yapılan açıklamayı da hatırlatarak, “Bizimle koalisyon kurarsanız, çözüm sürecinde atılan bu adımları ne yapacaksınız? Dolmabahçe’deki bu görüşmeyi şimdi nereye koyacaksınız?” diye sordu.
Kırmızı çizgiler
Bahçeli, MHP’nin koalisyon hükümetinde olabilmesi için çözüm sürecinin sonlandırılması, yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmesi ve parlamenter sistemin gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı. Bahçeli, bu taleplerin kabul görmesi halinde koalisyonun ilerleyen aşamada müzakere edilebileceğini kaydetti. Bahçeli’nin nezaket gereği Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlarına çekilmesi konusuna girmediği öğrenildi. Davutoğlu’nun TBMM Başkanlığı seçimindeki tutumu nedeniyle de MHP’ye teşekkür ettiği ifade edildi.




İstikşafi görüşme olmayacak
Davutoğlu’nun CHP ile yaptığı gibi, koalisyon ön görüşmelerini koordine etmeleri için iki isim belirlenmesi teklifine ise MHP, temkinli yaklaştı. Ak Parti’de MHP ile teması kuracak isim Faruk Çelik olarak belirlenirken Bahçeli, görüşmelerin devam ettirilebileceğini, ancak herhangi bir isim belirlemeye gerek olmadığını belirtti. Bu nedenle Davutoğlu’nun CHP tarafından kabul edilen “istikşafi görüşme” teklifi MHP ile uygulanamayacak. MHP ile “gerek duyulması halinde” temas olacak. CHP ile görüşmenin ardından Ak Parti kurmaylarının yüzleri gülerken, MHP ile görüşmenin ardından aynı havanın olmadığı da görüldü.
6 yıl sonra ilk görüşme
Davutoğlu ve Bahçeli, 6 yıl aradan sonra ilk kez görüştü. Davutoğlu, 2009’da Dışişleri Bakanı olduktan sonra nezaket ziyareti kapsamında MHP Genel Merkezi’ne gitmiş ve yaklaşık 2 saat süren bir görüşme yapmıştı. Bu görüşmeden sonra Davutoğlu, muhalefeti dış politika konularında bilgilendirmek amacıyla çıktığı turlarda Bahçeli görüşmeyi uygun bulmadı.
‘İstikşafi görüşme’ nedir?
Ak Parti’nin CHP ve MHP ile yaptığı görüşmelere damga vuran kelime, “istikşafi” oldu. Sözlük anlamı “yoklama, keşif, araştırma” olan kelime, diplomaside, karşılıklı heyetlerin, “bütün başlıkları konuşarak uzlaşması ve bu aşamaya kadar görüşme içeriklerinin saklı tutulması” anlamında kullanılıyor.