Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi’nin yüzde 10 seçim barajına ilişkin bireysel başvuruyu görüşeceğine ilişkin tartışmaları, “Biz hamdolsun barajları kendisi için dert etmeyen bir siyasi iktidarız. 13 yılda 9 imtihandan geçtik ve hepsinde başarılı olduk” sözleriyle değerlendirdi. Arınç, “13 yılda Türkiye ne kazandıysa yönetimde istikrardan kazandı. Sadece mahkeme üyeleri değil hepimizin bilmesi gerekir” sözleriyle de Yüksek Mahkeme üyelerine mesaj verdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısı yaklaşık 6 saat sürdü. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, özetle şunları söyledi:

BİZ GETİRMEDİK: (AYM’nin seçim barajına ilişkin başvuruyu ele alması) Mahkemenin açıklamasını dikkate almamız lazım. Mahkemenin birincisi ihtisası reyde bulunmak, ikincisi kamuoyuna bu konuda önceden bilgi sunma imkanı yoktur. Genel kurulda ne zaman görüşülecek nasıl karar çıkacak başkan ve üyeler bunu söylemediklerini ifade ediyorlar. Şimdi önlerindeki konu çok hayati bir konudur. Biz hamdolsun barajları kendisi için dert etmeyen bir siyasi iktidarız. 13 yılda 9 imtihandan geçtik ve hepsinde başarılı olduk. Bu barajı biz getirmedik. 15 aylık partiydik yüzde 10 barajı vardı, anti-demokratik diye şikâyet etmedik, biz barajları düşünerek değil iktidar olmak için kurulduk.

MAHKEMEYE MESAJ: Anayasa’nın önemli bir maddesi var; temsilde adalet ve yönetimde istikrar. Bu sihirli cümleyi bağdaştıracak bir seçim sistemi elbette bulunabilir. 13 yılda Türkiye ne kazandıysa yönetimdeki istikrardan siyasetteki istikrardan kazandı. Bunu sadece mahkeme üyeleri değil hepimizin bilmesi gerekir. Kaldı ki bu konuyla ilgili yapılan başvurular yapıldı reddedildi. AİHM de reddetti.

MUHALEFETTEN BİR ŞEYİ GELMEDİ: Meclis’e düzenleme getirildi baraj kaç olmalı yada olmamalı? Dar bölge mi, daraltılmış bölge mi? Hiçbirinden incir çekirdeğini dolduracak bir şey gelmedi. Bazı partiler baraj kalsın ki ben bütün oyları toplayayım hevesinde bazı partiler de kalksın ki yüzde 2 de alsam parlamentoya gireyim derdinde. Bugünkü sistemin devam etmesi konusunda muhalefetin de birşey söylememesine bakarak karar verdik.
Madenleri açalım ama güvenli olsun
HEPSİ SIRAYLA GELİR: (Çözüm sürecine ilişkin gelişmeler) HDP, İmralı’ya gitti, açıklamalarını yaptı. İlgili kurumlarımızın önümüze getirdiği analizlerine bakarak bunların ne anlama geldiğini, ne beklendiğini söyleyeceğiz. “Öcalan başmüzakerecidir“ diyen bir arkadaşımıza sert çıkmıştım ve beni kınamıştınız. Bunların hepsi adım adım ve herkes üzerine düşeni yaptığında konuşacağımız konulardır. Peki karşı taraf, Kamu güvenliğini bozanların tekrar taşkınlık yapmaması için “üzerimize düşeni yapacağız” diyor mu? Eğer derse, bu konuda bir adım atılıyorsa sizin sorduğunuz o yol haritaları, müzakere miydi değil miydi bunların hepsi sırayla gelir. Temmuz ayında çıkardığımız kanun kapsamında rahatlıkla yapacağımız şeylerdir. Her maraton ilk adımla başlar. Biz çok adımlar attık bu güne kadar. Ama 6-7 Ekimden sonra atacağımız adımlar birilerinin ciddi ve dürüst olarak bir şey yapmasına bağlı. Onun beklentisi içindeyiz. Bu açıklamalar, gidiş gelişler sadece şunu gösteriyor; Süreç devam ediyor. Sürecin sonuca varabilmesi için de yine bizim şart koştuğumuz bazı gelişmelerin yaşanması gerekiyor.
RAPOR VAR: (Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Reyhanlı raporunda MİT’in Emniyet’i saldırı için uyardığı iddiası) Rapor sunuldu. Başbakanlık Teftiş Kurulu kendi görev kapsamı içerisinde bunu yapar ve kendisine talimat veren kişiye takdim eder. Evet böyle bir rapor var. Bu raporun bir kısmı da buna yakın bilgiler var.
İŞVEREN HAKLI: (Soma’da işçilerin işten çıkarılması) Bazı düzenlemeler yapıldı, çok kârlı olmayan maden ocakları “biz bu şartlar altında bu işçileri çalıştıramayız” dediler. Burada işverenler haksız değil. Yeni kanunla iki katlı külfet yüklendi. Buna yönelik bir düzenleme yapıyoruz. İşyeri hemen açılsın isteniyor. İşçi “biz çalışalım” diyor. Açalım ama güvenli olsun. İşçinin hayatı bizim için Türkiye bütçesinden daha kıymetli. İşveren teslim bayrağını çekmiş, “Ben artık çalışamayacağım” diyor. Bu işi çözeceğiz. Somalı işçilerimiz de müsterih olsunlar. Onları aç, açıkta ve işsiz bırakacak değiliz.
ERMENEK ADIMI: Ermenek’teki olayla ilgili olarak Çalışma Bakanlığı ile Aile Bakanlığı çalışma yaptı. Birtakım sosyal haklara ve özlük hakları bakımından yakınlarına bazı imkanlar temin edecek çalışmalar var. Bunun detaylarını Başbakan açıklayacak.
Tuğçe için başsağlığı
(Almanya’da tacizi önlemek isterken iki Sırp tarafından darp edilen ve yaşamını yitiren Tuğçe Albayrak ile ilgili) Olay bizi üzmüştür. Büyük bir kahramanlık yapmıştır. Almanya kamuoyunun gönlünde büyük bir yer edinmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Bu vesileyle kızımızın bu fedakarlığını gerçekten iyi ve olumlu değerlendiren Alman makamlarına ve Alman kamuoyuna gösterdikleri yakın ilgi ve duyarlılık için de ayrıca teşekkür ediyorum.