Yapılan araştırmalarda insanların taş devrinden bu yana kafein tükettikleri kanıtlanmıştır. Kafein, Alman kimyager Friedich Ferdinand Runge tarafından 1819’da bulunmuş olup günümüzde yaygın kullanım alanı vardır.
Peki, nedir kafein? Ne işe yarar, nasıl çalışır, hiç merak ettiniz mi? İşte size cevapları.
- En sık kullandığımız adı kafein olsa da matein ve guaranin olarak da bilinir.
- Alkaloid bir maddedir. ( Alkaloid: Bitkiler tarafından doğal olarak üretilen kimyasal bileşenlere verilen addır. )
- 63 değişik türdeki bitkinin meyvesinde, yapraklarında, tohumlarında ve köklerinde doğal olarak bulunur.
- Bilinen en yaygın kafein kaynakları, kahve, çay ve kakaodur. Kola türündeki gazlı içeceklere tat vermesi için de kullanılır.
- Besin ve içecek yoluyla alınan kafein mide duvarı yolunu kullanarak doğrudan kana karışır.
- Vücuda kafein içeren bir besin alındığında yarısı ancak 5-6 saat sonra atılır.
- Kafein bağımlılık yapar; tıpkı nikotin, amfetamin ya da kokain gibi kafein de bağımlılık yapar. Uyarıcı bir maddedir ve tetikte olma duygusu verir. Bağımlılık mekanizması beyinde yer alan dopamin gibi bazı sinir iletkenlerini arttırması sebebiyle oluşur. Eğer bir kafein bağımlısıysanız ve günlük dozunuzu almadıysanız baş ağrısı, yorgunluk, huysuzluk, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtileri çoklukla yaşayabilir çevrenize hayatı zehir edebilirsiniz.
- Kafeinin en güçlü özelliklerinden biri ağrı kesici ilaçların etkisiniz arttırmasıdır. Ancak sürekli kullanım ve bağımlılık durumunda bu etkisini yitirir.
- İdrar söktürücü etkisi vardır, dolayısıyla regl döneminden önce kullanımında şişkinliği azaltır. Buna rağmen kan şekerini düşüreceği için regl sendromunu arttırabilir.
- Kafeinin vücuttan atılması için min. 5-6 saate ihtiyacımız olduğundan bu süre içerisinde uykusuzluk yapabilir. Çünkü kafein melatonine ( uyku hormonu ) etki eden bir uyarıcıdır.
- Kafein kan basıncını birkaç saat süre ile attırabilir. Tüketimi çarpıntıya, hızlı ve düzensiz kalp atışlarına yol açabilir.
- Orta düzeyde alınan kafeinin kemik sağlığı açısından olumsuz bir etkisi yoktur ancak çok fazla tüketiyorsanız vücudunuzun depolaması gereken kalsiyumu idrarla birlikte atacağı için bir zaman sonra kemik hastalıklarına tutulma riskiniz yüksektir.
- Spor yapıyorsanız tükettiğiniz kafein dayanıklılığınızı arttıracak ve kas kasılmalarınızı azaltacaktır.
- Metabolizma hızını arttırdığı için daha fazla kalori yakmanıza yardımcı olur.
- Hamileler, yüksek tansiyonu olan hastalar, panik atak hastaları, midesinde yanma sorunu görünen kişiler, mesane problemi olanlar ve osteoporoz riski altında olanlar kafein tüketmekten kaçınmalıdır.
Bilinen en yoğun kafein deposu olan kahveye gelecek olursak;
- Kahve vücutta su kaybettirici olarak bilindiğinden ötürü içtiğiniz her fincan kahve için bir bardak su içmenizde yarar var.
- Kahve telvesi yüze uygulandığında kan dolaşımını hızlandırır ve kırışık oluşumunu engeller.
- Kahve telvesini selülitli bölgelerinize masaj yaparak uygulayıp sarıp bekletirseniz selülit oluşumunu engelleyecek ve azalmasına yardımcı olacaktır.
- Saçınızı kahve ile durulamanız halinde daha gür bir görüntü kazandırabilir ve saç köklerinizi güçlendirebilirsiniz.
Uygun miktarda tükettiğimiz kafeinin vücut dostu olduğunu unutmayalım.