Roomba ve Asimo gibi gerçek robot isimleri hayali ‘Terminatör’ kadar korku uyandırmıyor. Ama otomatik elektrik süpürgesi Roomba’nın aynı zamanda Amerikan ordusu için robot savaşçılar da üreten iRobot’tan çıktığını da göz önünde bulundurun. Ve Asimo’nun ürkütücü bir şekilde insana daha çok benzeyecek robot tusunamisinin ilk dalgasını temsil ettiğini…
Otomatik elektrik süpürgeleri ve dans eden robotlardan bahsetmiyoruz; Japonya ve Kore yaşlılarla ilgilenmesi için insansı robotlardan faydalanmayı planlarken, Amerika Birleşik Devletleri modern savaş arenalarına binlerce robot savaşçıyı çıkarttı bile. Bu arada, pek çok insan vücutlarını kendilerini robotik kardeşlerine daha yakınlaştıracak şekilde teknolojik olarak geliştiriyorlar.
Uzman hala gelmediyse robotik geleceğin hızla yaklaşmakta olduğu konusunda hemfikir. Bu yakın bir gelecekte insan ırkını yok edecekleri ya da evreni ele geçirecekleri anlamına gelmiyor, ama yavaş yavaş aramıza katıldıklarını da aklınızdan çıkarmayın!
Kalplerimizi çalıyorlar: Robotların güç kullanmasına gerek yok, çünkü insanlar bu hantal araçların sakarlık ve beceriksizliklerini sevimli buluyor. İnsanlar, neredeyse her şey için -bu bir hayvan ya da araba olabilir- yüzleri algılamak ve duygusallaşmak konusunda ustalar. “Uncanny valley” hipotezindeki gibi, formları insana benzemeye başladıkça daha sempatik gelen, ancak benzerlik arttıkça da korkuyu tetikleyen robotları tekrar eski daha az insan haline getirmek için çalışıyor şimdi uzmanlar.
İnsanlar robot aşıklar tercih edebilir: Uzmanlar insanların robotlarla sevişip sevişmeyeceğini merak etmiyor; bu gerçekleştiğinde neler olacağını tartışıyor. İnsanların şimdilik birbirlerinin en azından imajını kullanarak kurdukları çevrimiçi ilişkiler sürerken, etten ve çelikten oluşan ama hisseden ve edilen, insan gibi görünen ve duyulan bir robotun çok daha ilgi çekici olacağını söylüyorlar.
İşlerimizi alıyorlar: Ne yapabiliyorsanız, daha iyisini yapıyorlar. İnsanların henüz modası geçmiş değil ama robotlar dünya üzerinde ve dışında sert şartlar altında kaşif olarak yerlerini aldılar. Şimdilik, akıllarının limitleri yüzünden insan iş gücünün ve silahlı gücün yerini almak yerine, iş alanlarındaki eksikleri tamamlıyorlar. Ama çabuk gelişiyorlar ve birkaçı çoktan üstünkörü de olsa kendini onarabilmeye başladı.
Robotların ayaklanması: Makinelerin yaratıcılarına karşı ayaklanması, bilim kurgu ve gerçek hayatta en rağbet gören senaryo. Bir isyanın küçük başlangıç işaretleri hiç yok anlamına gelmemeli elbette bu. Binlerce insansız hava aracı ve robot pek çok ülkede konumlandırılmış ve görevlendirilmiş durumda. Otomatik bir hava aracı, Güney Afrika’daki eğitim tatbikatında kullanım dışı çalışarak kendi kendisine askerleri öldürmüştür. Askeri araştırmacılar, Terminatör senaryolarına başvurarak, silahlı robotların modern savaştaki kuralları ve yolları nasıl değiştirdiğini araştırıyor. Bu da sizi tedbirli olmaya yetmiyorsa, İngiltere’nin tüm bu başkaldırıları ve askeri mülkün koordinesini sağlamak amacı ile bir uydu ağı kurduğunu ve bu sistemin Terminatör filmlerindeki hain yapay zekaya hükmedenle aynı ismi taşıdığını belirtelim; Skynet.
Torunlarınız robot olacak: Robotlar ve insanlar kavga etsin ya da sevişsin, geleceğe dair en olası senaryo bir noktada birleşmeyi kapsayan olarak geliyor gündeme. Bir yanda, insanlar gündelik hayatlarına daha çok teknolojik alet ve küçük bilgisayarlar katıyor. Etrafınıza baktığınızda, pek çok 21. yüzyıl sayborgunun iPhonelerı ile kurduğu yakın ilişkiyi görebilirsiniz. Yapay uzuvlar, organlar ve biyonik gözler? Diğer taraftan baktığımızda robotlar kendilerini her şekilde ispatlamış durumda: yürümek, konuşmak ve öğrenmek… İnsan ve makine gittikçe daha çok birbirine benzemeye başladı ve bir noktada farklar tamamen yok olabilir. Ama eğer gelişme bu yönde olursa, insanların robotların dünyayı ele geçirmesine dair kabusları da son bulacaktır, öyle değil mi?