Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de ailelerin yüzde 40.6'sı çocuğun büyüklerinden korkmadan eğitilemeyeceğini; yüzde 24.7'si zarar verme amacıyla olmaksızın çocuğu korkutmak için vurabileceğini belirtirken; ebeveynlerin yüzde 67.5'i çocuklara fiziksel ceza vermenin tamamen zararlı olduğunu düşünüyor.

Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hilal Özcebe, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin imzalandığı 20 Kasım'ın yıl dönümü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların sağlıklı büyüme ve gelişmeleri için tüm haklarına ulaşması gerektiğini söyledi.

Çocuklara yönelik şiddet davranışlarının, onların sağlıklı büyüme ve gelişmelerini önleyen bir çocuk hakları ihlali olarak kabul edilmesi gerektiğini dile getiren Özcebe, çocukların korunması amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 1989'da imzaya açıldığını ve Türkiye'de de 2004'te Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini anımsattı.

İstismarın, çocuğun büyüme ve gelişmesinden sorumlu olan kişi tarafından şiddete maruz kalması şeklinde tanımlandığını ifade eden Özcebe, en çok fiziksel istismar ile karşılaşıldığına dikkati çekti. Özcebe, fiziksel istismar nedeniyle olan yaralanmaların genellikle çimdikleme, ısırma, vurma, tekmeleme, yakma, ağzı kapatarak boğmaya teşebbüs etme, şiddetli şekilde sarsma ya da bir şekilde çocuğun bedenine zarar vermek şeklinde olduğunu bildirdi.

Özcebe, ailelerin çocuklarının büyümesi ve gelişmesi sırasında toplum kurallarını öğretmekle yükümlü olduklarını belirterek, şöyle devam etti: "Ebeveynler, çocuklarını onların sağlık ve güvenliklerini tehdit eden ortam ve davranışlara karşı korumalıdır. Ebeveynler, çocuğun davranışlarını kontrol ve düzeltmek için, eğitici olarak hasar ve sakatlık oluşturmadan ağrılı fiziksel güç uygulayabilmektedir. Ancak ailelerin fiziksel ceza uygulaması bazen istismar boyutlarına da ulaşabilmektedir.

Yapılan bir araştırmaya göre, fiziksel ceza uygulanan çocuklarda agresif ve suçlu davranışlar artmakta, aile-çocuk ilişkisi bozulmakta ve çocuklarda ruh sağlığı ile ilgili sorunlar ortaya çıkmaktadır. Aynı araştırmada, fiziksel cezaya maruz kalan çocukların gelecek yaşamlarında kendi çocuklarına fiziksel istismar uygulama olasılığının arttığı da saptanmıştır."

"Ailelerin yüzde 38.6'sı fiziksel cezayı son seçenek olarak düşünüyor"
Özcebe, Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü tarafından ailelerin çocuklarına yönelik bazı davranışları nasıl algıladıklarını belirlemek amacıyla Dr. Burcu Küçük Biçer ve Dr. Elif Köse tarafından yeni bir çalışma yapıldığını hatırlattı.

Özcebe'nin verdiği bilgiye göre, 464 aile ile gerçekleştirilen anket çalışmasından çarpıcı sonuçlar elde edildi. Çalışmaya göre, ailelerin yüzde 10.2'si çocuğa vurmak veya kulağını çekmenin ona bağırmaktan daha iyi olduğunu; yüzde 40.6'sı çocuğun büyüklerinden korkmadan eğitilemeyeceğini düşünüyor.

Ebeveynlerin yüzde 24.7'si zarar verme amacıyla olmaksızın çocuğu korkutmak için vurabileceğini söylerken; yüzde 10.8'i çocuğa vurmanın ebeveyn olmanın gerektirdiği normal bir durum olduğunu savunuyor. Çalışmaya göre, ailelerin yüzde 21.3'ü çocuğa arada bir vurmak ya da kulağını çekmekle zarar vermiş olunmayacağını öne sürerken yüzde 34.1'i "çocuğun cezayı hak etmesi halinde" vurmaya izin verilebileceğini belirtiyor. Çalışmada öne çıkan diğer sonuçlar şöyle:

Ailelerin yüzde 20'si çocuğa anlatılmasına rağmen dinlemiyorsa vurabileceğini, yüzde 40.3'ü iyi çocuğun her zaman annesini dinleyeceğini, yüzde 30.2'si çocuğa yavaşça vurulabileceğini, yüzde 12'si fiziksel ceza vermenin çocuğu disiplien etmek için iyi bir yöntem olduğunu, yüzde 23.4'ü fiziksel cezanın bazı çocukların disiplini için uygulanabilecek yöntem olduğunu, yüzde 38.6'sı fiziksel ceza disiplin için diğer yöntemler başarısız olduğunda uygulanacak son seçenek olduğunu ifade ediyor.

Ailelerin yüzde 13.4'ü çocuklara laf dinlemedikleri için vurulabileceğini, yüzde 14,3'ü erkek çocuk söz dinlemediği takdirde fiziksel olarak cezalandırabileceğini, fakat kız çocukların kırılgan ve incilebilir olduklarından cezalandırılamayacağını, yüzde 6.7'si küçük çocuğa tokat atabileceğini fakat büyük çocuğa atılamayacağını, yüzde 9.8'i çocukların hata yaptıklarını ve o yüzden onlara vurulabileceğini, yüzde 25.2'si annelerin çocuklarına vurduklarında babalara göre daha haklı gerekçeleri olduğunu, yüzde 75.3'ü hem bağırmanın hem vurmanın zararlı olduğunu, yüzde 67.5'i çocuklara fiziksel ceza vermenin tamamen zararlı olduğunu, yüzde 19.1'i çocuğun davranışlarını kontrol etmenin tek yolunun bazen dayak olduğunu, yüzde 57'si çocuklara fiziksel cezanın tamamen yasaklanması gerektiğini düşünüyor.