Yaşıtlarına göre erken yürüyen, konuşmaya başlayan, okumayı ve yazmayı öğrenen çocukların üstün yetenekli olabileceği bildirildi.

Trabzon Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Mehmet Faik Kayagil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zeka, akıl yürütme, problem çözme gibi alanlarda yaşıtlarına göre önde olan çocukların üstün yetenekli çocuk olarak tanımlandığını söyledi.

Üstün yeteneğin bireylerin doğuştan getirdiği zihinsel becerileri, belirli eylem alanlarında olgunlaştırması ya da normal standartların üstüne taşıması olduğunu belirten Kayagil, "Üstün yetenek farklı alanlarda olabiliyor. Yaşıtlarına göre önde olan çocuklar bu tür kurumlara gelerek sanatta, sporda, zihinsel performansta veya matematik, edebiyat, fen gibi alanlarda eğitim alıyorlar" dedi.

Kayagil, özel yeteneğin sanatta, sporda, zihinsel performansta, fen, edebiyat, matematik gibi farklı alanlarda olabileceğine dikkati çekerek, "Doğuştan itibaren her anne baba çocuğunu iyi gözlemlemelidir. Çocukların hem fiziksel hem zihinsel hem de duygusal gelişim süreçleri vardır. Normal çocuklar 9-10 aylıkken yürümeye, 1,5 yaşında konuşmaya, 2 yaşında da düzgün cümleler kurmaya başlar" ifadelerini kullandı.

Anne babaların çok dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Kayagil, "Çocuğunuz eğer 3-5 yaş arasında okuyabiliyorsa, kelime dağarcığı çok zenginse, güzel cümleler kurabiliyor ve değişik sorular soruyorsa üstün yetenekli olabilir. Bu anlamda anne babalar çocuklarını iyi gözlemlesin, yaşıtlarıyla kıyaslasın ve farkı görüp uzmanından destek alsın" diye konuştu.

Kayagil, Trabzon'da 2001 yılından itibaren üstün yetenekli çocuklara eğitim verdiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her yıl merkez yürütme kararıyla 40 ile 60 arasında öğrenci alıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımızın kararıyla artık 4. sınıftan itibaren öğrenci almaya başladık. Bakanlığımız Özel Eğitim Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü bize tanımlama sürecinde hangi sınavların uygulanacağını, ne zaman başlanılıp ne zaman biteceğini takvim olarak belirtiyor. Yılın ilk ayından itibaren de o doğrultuda öğrenci alımına başlıyoruz."

Sınav sürecini valiliğin yürüttüğünü anlatan Kayagil, "Biz sadece organizasyonu hazırlıyoruz. İlkokuldaki sınıf öğretmenleri, sınıflarındaki üstün yetenekli olduklarını düşündükleri öğrencileri bizlere tavsiye ediyor. Biz de bu doğrultuda çocukları önce grup testlerine alıyoruz ve ardından başarılı olanları zeka testine tabi tutuyoruz. Zeka skoruna baktığımızda bu oran 130 ve üstü olan çocuklar, Bilim ve Sanat Merkezine kayıt olma hakkı kazanıyor" dedi.

"Üstün yetenekli çocukların başarı standardını artırmaya çalışıyoruz"
Kayagil, üstün yetenekli çocukların başarı standartlarını artırmaya çalıştıklarını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu kapsamda üstün yetenekli çocuklarımıza küçük gruplar halinde eğitimler veriyoruz. Temel beceri kazanmaya yönelik iletişim becerileri öğrenme stratejileri, liderlik, grupta çalışma teknikleri, bilimsel araştırma teknikleri gibi çocukta hayatı boyunca olması gereken temel becerileri kazandırıyoruz. İlk iki yıl temel bilim dersleri görüyorlar ve bunlar bizim üçer, beşer gruplar halinde ilk dört yıllık eğitimimiz. Daha sonra bu çocuklar bizden bireysel eğitim almaya başlıyor. Bu süreçte de bilimsel araştırma nasıl yapılır, bir proje nasıl gerçekleştirilir, bununla ilgili sanat, edebiyat ve de bilim alanında ürünler ortaya koymaya çalışıyorlar. Bu yaşlarda bu süreçleri öğrenen çocuklar, ilerleyen yaşlarda topluma ve insanlığa daha faydalı ürün geliştirme konusunda ilk deneyimlerini gerçekleştiriyorlar."