Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Suriyelilere çalışma izni verilmesi halinde işsizliğin daha da artacağını söyledi. Kavlak, “Çalışma izni verilirse Suriyeliler sanayide düşük ücretle işe girmek isteyecek. Bu da toplu sözleşme hakkı olan işçilerin pazarlık gücünü zora sokacak. İşverenler toplu sözleşme masasında, ‘Suriyeliler 600 liraya çalışıyor, daha ne istiyorsunuz’ diyecek” diye konuştu.

Kayıtdışı çalışıyorlar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in göçmenlere çalışma izni verileceğini açıklamasının ardından işsizlik rakamının çift haneye çıkması, “İşsizliği Suriyeliler mi artırdı” sorusunu gündeme getirdi.
Suriye ve Irak’tan gelen göçmenlerin henüz TÜİK’in işsizlik hesabına alınmadığını kaydeden Pevrul Kavlak, şunları söyledi:
“Çalışma Bakanı Suriyeli göçmenlere çalışma izni verileceğini söyledi ama bu konuda yasal adımlar henüz atılmadı. Bu kişiler halen kayıtdışı çalışıyor. Çalışma izni verildikten sonra ise başka bir sorun başlayacak. Bu kez kayıtlı çalışan, toplu sözleşme hakkı olan işçilerin pazarlık gücünü tehlikeye sokacaklar. Şu haliyle bile Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz’de özellikle küçük esnaf ve zanaatkarların işine ortak olmuş durumdalar. Mesela berberlik yapan bir göçmen 1 liraya saç kesiyor. Vergi ve sigorta ödemiyorlar.”

Göçmen işçi paneli
Pevrul Kavlak, göçmen işçilerin iş hayatındaki etkilerini değerlendirmek için ocak ayında uluslararası bir panel düzenleyeceklerini söyledi. Kavlak, ILO ile işbirliği yaparak Avrupa ve Asya’dan birçok uzmanı panele davet edeceklerini kaydetti.

‘1 milyon göçmen iş arıyor’
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Kani Beko, Suriye ve Irak’tan zorunlu göç ederek Türkiye’ye 2 milyonun üstünde insanın geldiğini belirterek, “Çocuk ve yaşlılar hariç, en az 1 milyon kişi çalışma çağında ve işe girmek istiyor” dedi.
Göçmen işçilerin en azından asgari ücretle çalıştırılması gerektiğini kaydeden Beko, “Aksi halde kayıtdışı çalışma teşvik edilmiş olur. Bu aynı zamanda iş barışını da, işverenler arasındaki rekabeti de bozar. Aynı ürünü üreten iki işletmeden biri kayıtdışı çalıştırır, diğeri vergisiyle sigortasıyla işçi çalıştırırsa arada haksız rekabet oluşur” dedi.
Türkiye’deki işsizliği sadece Suriyelilere bağlamanın doğru olmayacağını belirten Beko, şöyle konuştu:
“Türkiye yılda 250 milyar dolarlık ithalat, 150 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Arada 100 milyar dolarlık dış ticaret açığı var. Bu rakamlar Türkiye’nin üretimden koptuğunu gösteriyor. Şekere, pamuğa, tütüne kota getirilince bu ürünleri üreten köylüler şehirlere göçtü. Zamanla fabrikalar da krize girdi. Böylece işsizlik 5 milyon kişiye ulaştı. Türkiye’de üretimi desteklemezsek bu rakam giderek daha da büyüyecek. Aslında hesap çok basit; 250 milyar dolarlık ithalat yüzde 25 kısıtlansa 1 milyon işsize iş sahası açılır. Alışveriş merkezlerinde satılan ürünlerin hemen hepsi yurtdışından geliyor. Oysa bu ürünlerin büyük çoğunluğunu Türkiye’deki fabrikalarda üretmek mümkün. İşsizlik sorununu çözmenin yolu budur.”