Sivas'ta yapılan bir araştırmada, eşlerinden yeterince ilgi görmeyen kadınların, hamilelik sonrası depresyona girme ihtimalinin yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu tespit edildi.

Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yeltekin Demirel, araştırma görevlileri, Selma Çetinkaya, Dilek Arzu Bakır ve öğretim görevlisi Naim Nur, Sivas il merkezinde 1 yıl içinde doğum yapmış 750 kadın üzerinde, ''Sivas il merkezindeki kadınlarda doğum sonrası depresyon durumu ve risk faktörleri'' konulu bir araştırma yaptı.
CÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2004 yılı 2. sayısında yayınlanan araştırmaya katılan kadınlarda, doğum sonrası depresyon yaşayanların oranı yüzde 28 olarak belirlendi.
Araştırmada eşlerinden yeterince ilgi ve destek görmediğini ifade eden kadınlarda hamilelik sonu depresyona girme oranının daha fazla olduğu anlaşılırken, eşi ilgisiz olan kadınların hamilelik sonrası depresyona girme riskinin normale göre 2.73 oranında daha fazla olduğu saptandı.
Ayrıca araştırmada, ev kadınlarında ve gebelikten önce ruhsal hastalığı olan, eşi çalışmayan, eşi üniversite düzeyinin altında eğitim almış ve maddi durumu kötü olan kadınlarda, doğum sonrası depresyon riskinin daha fazla olduğu da anlaşıldı.
Çocuğa Etkisi Oluyor mu?
CÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Doğan, doğum sonrası depresyonun ileride anne, çocuk ve aile üyelerinin ruhsal bozukluklara yakalanma olasılığını artırdığını söyledi.
Doğum sonrası depresyonun en çok doğumdan sonraki birinci ayda görüldüğünü, ilk 1 yıl ise tehlike taşıdığını anlatan Doğan, bu rahatsızlığın belirtileri arasında ise sıkıntı, durgunluk, elem, ağlama, çabuk yorulma, uyku bozukluğu, zevk alamama, yetersizlik duyguları, bebeğine bakamayacağı düşüncesi, bebeğiyle yalnız kalmaktan kaçınma, bebeğine zarar verme endişesinin yer aldığını bildirdi.
Doğan, bu rahatsızlığın nedenleri arasında biyolojik etkenler, kişilik özellikleri ve sosyal destek durumunun rol oynayabileceğine dikkat çekti.
Eşlerin Görevi Büyük
Doğum sonrası depresyon yaşayan anneler için yapılması gerekenler hakkında da önerilerde bulunan Doğan, şunları kaydetti:
''Yeterli ve uygun dinlenmesinin sağlanması gereklidir. Ayrıca günlük işlerde ve bebeğe bakım konusunda yardım edilmesi ve yardıma her an hazır olunduğunun hissettirilmesi şarttır. Doğum sonrası anne bebek bakımı konusunda bilgilendirilmelidir. Doğum sonrası kadına bir insan ve anne olarak değerli olduğunun hissettirilmesi gereklidir. Duygusal destek sağlanması ve doğum hediyesi verilmesi gibi şeyler yapılmalıdır.''
Bu tür destekler için en uygun kişilerin aile üyeleri ve yakınlar olduğunu, aile üyeleri içinden ise en uygun destek sağlayıcının eş olması gerektiğini anlatan Doğan, erkeklerin doğum sonrası eşlerine karşı anlayışlı, sabırlı ve yardım edici bir tutumda olmaları gerektiğini de söyledi.