Doğmamış bebeği için isim arayan ebeveynlerin kafası aylar geçtikçe daha da karışıyor ve doğum zamanı yaklaştıkça alternatifler artıyor. Acaba bebeğin tüm hayatını etkileyecek olan isim belirleme aşamasında aileler hangi yolları izlemeli?

Eski çağlardaki Kızılderililerin, isimlerde bir eylemin ve çocuğun bir özelliğinin anlatılmasına özen gösterdiklerini anlatan Psikolog Narek Karasu, günümüzde isimlerin artık çok önceden verildiğine dikkat çekiyor. Bu alışkanlıktan kaynaklı olsa gerek birçok kişi ileriki hayatlarında kendileri ile ters düşen isimlerinden rahatsızlık duyuyor hatta mahkeme yoluyla ismini değiştiriyor.
Anne ve baba adaylarını isim konusunda daha ileri görüşlü olmaya davet eden Karasu, isimlerin çeşitli çevrelerce rahatsızlık yaratmayacak, 30-40 yıl sonra da anlamını kaybetmeyecek niteliklerde olmasını tavsiye ediyor.
İsimlerin anlamlı birer sözcük olması ise belki en önemli unsur. Belli bir anlamı olmayan isimler, bireyin kendisini tanımaya çalıştığı dönemde birtakım sorunlar yaratabiliyor. Kendisini değersiz, yalnız ve boşlukta hissetmesine sebep olabiliyor.
Bebeğin ismi için aceleci davranılmaması gerektiğini vurgulayan Karasu, son olarak saç ve göz rengi gibi fiziksel özelliklerin de hesaba katılarak isim bulmanın faydalı olacağını dile getiriyor.