Yıldırım Beyazıd Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Canan, koku duyusunun insan vücudundaki önemine dair her gün yeni bilgiler elde ettiklerini, günlük hayatta bireylerin sık sık kokuyla ilgili duyusal durumlara maruz kaldığını belirtti.
Koku duyusunun, bireylerde geri kalmış ve fazla işe yaramayan bir duyu olarak sınıflansa da her geçen gün yeni marifetlerinin ortaya çıktığını aktaran Canan, bu duyunun kişinin eş seçiminden, karşısındakinin duygularını anlamaya varana kadar birçok farklı alanda bilgi sağladığını ifade etti.
Hoş veya kötü kokuların duyusundan alınan birçok uyarının, genel olarak fark edilemediğini dile getiren Canan "Koku, doğrudan davranışlarımızı ve duygularımızı etkileme yeteneğine sahip bir duyudur. Örneğin, güzel yemek kokusu almak, elbette açlık durumunuza göre bir anda tüm benliğinizi ele geçiren zihinsel tepkiye neden olabilir veya genetik olarak sizinle uyumlu bir eş adayının yaydığı koku sinyallerinden dolayı farklı duygulara kapılıyor olabilirsiniz" diye konuştu.
KADINLARIN KOKU ALGISI DAHA HASSAS

Canan, kadınlarda erkeklere göre daha hassas bir koku algısı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Kadın ve erkeklerin kokulara bağlı geçirdikleri davranış değişimleri az bilinen bir husus. Araştırmalar, güzel olarak değerlendirilen kokuların, özellikle kadınlarda 'ağrı' duyusunun algılanmasını azalttığını gösteriyor. Kadınlar, güzel kokular aldıklarında kendilerini daha iyi hissederken, kötü kokulara maruz kalınca ruhsal durumlarının bozulduğu gözlemleniyor.
Örneğin Kanadalı bir araştırma grubunun yaptığı deneyde, 20 kadın ve 20 erkekten oluşan deneklerin elleri sıcak suya sokuluyor. Bu arada kişilere kokular koklatılıyor. Güzel kokular, kadınların ellerinde yanma hissini çok daha az hissetmesine neden olurken sirke gibi kokuların da ağrı eşiğini düşürdüğü, yani ağrıyı daha fazla hissetmeye neden olduğu görülüyor. Erkeklerde ise bu etki hiçbir şekilde gözükmüyor.
Yani koku, erkeklerde önemli bir etki oluşturmazken bu etki dişi deneklerde oldukça belirgin bir hal alıyor. Böylece özellikle kadınların bulundukları ortamın kokusuna bağlı olarak duyusal algılamalarında değişiklikler olabileceği gösteriliyor."