Prof.Dr.Gülçin Gülşen, ideal dik duruşun korunması gerektiğini belirtiyor. Gülşen, doğru duruşunu kontrol etmek isteyenlere ise basit bir formül veriyor: "İlk olarak aynaya bakın, çeneniz yere doksan derece açıyla mı? Buna ilaveten, bir duvara sırtınızı yaslayıp (topuklar süpürgeliklere birkaç santim olmalı) kalçanızı ve belinizi duvara temas ettirin. Aşağı yukarı omuzları rahat hareket ettirin, çene duruşunu kontrol edin, sonra duvardan bir adım ileri atarak yeni duruşunuzu koruyun. Otururken doğru duruş pozisyonuna da değinen Gülşen, "Yatar durumda iken belinizden düz bir şekilde doğrulun, omuzlar geride, mideyi içeri çekin" dedi.
Ağırlık kaldırma ve ani dönüşlerin bel ve boyun ağrısı nedeni olduğu bilgisini veren Prof. Dr. Gülçin Gülşen, dengesiz ağırlık dağılımıyla bir yükün kaldırılmasının ve ani dönüşlerin bel ve boyun fıtığına sebep olabileceğini vurguladı. Ağırlık kaldırma sırasında sırtı düz tutarak, dizlerin bükülerek hareketin yapılmasının önemine değinen Gülşen, "Taşınacak şey ne ise, ağırlıkları parça parça taşıyın ya da bir el arabası kullanın" tavsiyesinde bulundu.
Hayat boyu kilonun kontrol altında tutulması gerektiği uyarısında bulunan Gülşen, az yemek yeme ve düzenli aerobik yapmanın omurgayı rahatlatacağı bilgisini verdi. Gülşen, sırta daha az yükün binmesinin ise vücut gerginliğini de azaltacağını söyledi.
Bel ve boyun kaslarının güçlü ve esnek olabilmesi için öncelikle karın kaslarını da güçlendirmek gerektiğini söyleyen Gülşen, yoga, pilates gibi egzersizlerin doğru yapıldığında bunu sağlayacağını belirtti.
Doğal beslenmenin bel ve boyun sağlığı için önemine vurgu yapan Gülşen, "Doğal sütten yapılmış lor peyniri, kıvırcık marul, bamya, barbunya, kuru fasulye, dereotu gibi sebzeler, incir, kayısı, badem, fındık, ceviz, susam, tahin, yumurta, balık, balık yağı, zeytinyağı kemik besleyici özelliğe sahiptirler. Bu besinler öğünlere yayarak düzenli şekilde tüketilmeli" şeklinde konuştu.