Hareketli görüntüler dizisinin beyaz perdeye aktarılmasyla doğan sinema zaman içinde büyük bir gelişim göstermiştir. Bu gelişim boyunca sinemada farklı akımlar meydana gelmiştir. Sinemanın gelişmesini ve daha çok da yayılmasını ve dağıtımını sağlayan kuşkusuz sinema endüstrisi olmuştur. Sinema endüstrisi daha çok maddiyata dönük bir gelişim sergilerken bunu duşında kalmak zorunda kalan sinemacılar ve sinema sevenler elbette sektörden uzaklaşmak yerine alternatif çözümler bulmayı tercih etmişlerdi. Bunun içinde en çok duyduğumuz alternatif sinema bu endüstrinin dışında kalan sinemacıların emeğini gösteriyor bize.
Bağımsız sinema genelde çok duyulan fakat çok bilinmeyen bir akımdır. Bağımsız sinema, yapımcı kaygısı olmayan, düşük bütçelerle gerçekleştirilen, firmalardan bağımsız, oyuncuların fedakarlık göstererek düşük ücretle çalıştığı deneysel filmlerdir. Başlangıç aşamasında firmalarla anlaşıp yarı yolda kalan filmler, endüstrinin desteklemediği ve maddi açıdan sıkıntılarla çekilen filmlerden oluşan bağımsız sinema tipik Hollywood sinemasından ayrı bir noktada yer aldığı için bağımsız sinemaya sanat filmleri de denilebiliyor. Amerikan sinemasının dışında kalan bu stüdyo filmlerine sanat filmi yakıştırması yapılması konularıyla ve film festivallerindeki gsterimleriyle de ilgili olmakta. Bu filmler daha çok yaratıcılığını sergilemekten korkmayan mevcut sistemde farklı bakış açılarını göğüsleyen filmlerden oluşuyor. Maddi kaynak bulmakta zorluk yaşadıkları için bağımsız şekilde çekilen filmlerin de dolayısıyla seyircisi belli sayıyı aşmıyor. Bağımsız filmler daha çok ele aldığı konuyu derinlemesine işlediği için büyük kitlelere ulaşmayıp ''sıkıcı film''algısıyla yoluna devam ediyor. Fakat bu alternatif akımın destekleyici sinema severler tarafından festivallerle adını duyurması izleyici üzerinde yoğun etkiler yaratabiliyor. Tüm dünyada belli bir seveni olan bağımsız sinema küçük atölyelerden küçük stüdyolardan çıkan büyük ve derin duyguları yansıtmada oldukça başarı sağlıyor. Bunu sağlarken film ekibinin tüm inanmışlığı ve özverisi de gözardı edilmeden bu büyük endüstrinin dışında gelişme şansı bulması şaşırtıcı değil. Çünkü bu filmlerin bağımsız olması sadece yapımcı şirketlerden uzak ve ekonomik sıkıntıyla çekilmesinin ötesinde bir içerik kaygısı güdüyor. Bağımsız sinemanın içeriği yoğun bir derinlik içinde aktarılabilirken konu bazen politik bazen sanatsal bazen küçük bir an üzerine bile gelişebiliyor.