Çuha adı verilen özel bir kumaşla kaplı mermer, dikdörtgen bir masa üzerinde ıstaka adı verilen bilardo sopası ve oyun türüne göre ağırlıkları değişebilen toplar ile oynanan bilardo sevilen bir oyundur. Bilardo masaları cepli ve cepsiz olmak üzere ikiye ayrılır, cep delik anlamına gelir. Amerikan bilardosu olarak bilinen 8 top, Snooker ve 9 top cepli masada karambol olarak bilinen 3 top ve 3 bant cepsiz masada oynanır. Bu oyun aynı zamanda federasyonu bulunan popüler bir spordur.
Tüm oyun çeşitlerinin kendine özel kuralları ve işleyişleri vardır. Oyun çeşidine göre önemi farklılık gösterse de bilardo oynamak için en önemli unsur geometridir. Bilardo öğrenmeyi geometri bilmek kolaylaştırır ve bu bilgi oyun esnasında oyuncuyu bir adım öne çıkartır. Oyunun kuralları ve vuruş tekniklerini öğrendikren sonra topa vurmak için vuruş hızını belirlemek ve vuruş açısını hesaplamak gerekir. Bu ikili bilardonun önemli unsurlarıdır ve bunları başarabilen oynamayı öğrenmiş demektir.
Doğru bir vuruş için bilinmesi gereken tüm hesapları yapabiliyor olmak öğrenme sürecinin bittiği anlamına gelmez. Bu düzey bir spor olarak başladığın bu oyunun aslında ince geometrik hesaplar yaparak oynanan bir matematik oyunu olduğunu öğrenme eşiğidir. Bundan sonrası deneyim kazanarak öğrenmek, öğrenirken kendini geliştirmektir. Her ne kadar pratik yapmak bir işi öğrenmek ve geliştirmek için aslolan gerçek olsa da, rakibini ve diğer maçları izlemek, farklı bakış açıları görmek eğitimine önemli boyutta fayda sağlar. Gerek canlı gerek ise televizyondan mümkün olduğunca maç seyretmek bilardo öğrenilmesi için olmazsa olmazdır.
Çoğu insan rastgele vuruşlar ile kural tanımadan bilardo oynamayı bildiğini düşünse bile bu oyunda aslolan ince hesaplar yapabilmektir. Gerçek bir oyuncu olmak için uzun süre çalışmak gerekir. Geometri bilmeyenler için öğrenmesi ve oynaması zor olabilir ama bu durumun tekniklerini geliştirerek önüne geçebilirler.