Emma Stone'un yeni imajının ardındaki kadınla tanışın
 

50 küsur yılda 50 küsur film yazıp yöneterek en sevdiğimiz sinemacılar listesinde zirveye oynayan Woody Allen'ın son harikası 'Magic in the Moonlight'ı henüz izlemediyseniz, Emma Stone ve Colin Firth ikilisinin nasıl bir oyunculuk döktürdüğüne henüz tanık olmadınız demektir. Ancak direksiyonu oyunculuktan modaya doğru kıralım ve lafı kostüm tasarımcısı Sonia Grande'ye bağlayalım. Çünkü 'Magic in the Moonllight'ın öyküsünden ve birbirinden parlak oyuncularından daha çok ön plana çıkardığı bir isim ki o, başrol oyuncusu Emma Stone'u adeta baştan yarattığını söylemek pek de abartılı olmaz.

Film, 20'li yıllara göz kırpıyor; e hal böyle olunca dönemin zengin kostümlerini de başarıyla içinde barındırıyor. Grande, dönemin çerçevesini çizerken 20'lerin özgürlük çağı olduğunu söylüyor. Paris merkezli, sanatın yepyeni formlar kazandığı, modanın aristokratların himayesinden çoktan çıktığı ve film yıldızlarının, yazarların, çizerlerin, fotoğrafçıların etrafında döndüğü bir dönem 20'ler.

Dönemin yansıttığı moda kavramı tamamiyle özgürlük, özgünlük ve modern kadın üzerinde toplanıyor. Hatırlarsınız geçtiğimiz yıla damgasını vuran 'Great Gatsby' de (Muhteşem Gatsby) yine 1920'lerin ihtişam ve parıltısıyla büyüleyici bir atmosferi gözler önüne sermişti. Kürk ve otrişlerin arz-ı endam ettiği film, püsküllerin davetkar salınımını da ortaya koyarak 2000'lerin modasına yön vermedeki ustalığını sonuna kadar kullanmıştı.

'Magic in the Moonlight' da Great Gatsby'den tacı alarak 2015 yılında 1920'lere yeni bir yolculuk başlatıyor. Sonia Grande'nin Emma Stone üzerinde yarattığı bu yepyeni tarz, 20'lerin saçlarını da yeniden hayata geçiriyor. Bob kesim saçlar, günümüzde de moda olurken filmde Emma'nın kızıl saçları dönemin ruhunu sonuna kadar yansıtıyor.

"Pantolon kadınları özgürleştirir" sözleriyle yeni bir moda akımın öncüsü olan Coco Chanel'in özgür ve rahat kadın modası, filmin her karesinde mevcut. Her ne kadar Stone, karşımıza daha çok bol kesim elbiselerle çıksa da, rahatlık ve şıklığın hep bir arada yer alması, 20'lerin konformist modasına yeterince uygun düşüyor.

Filmdeki kostümler için özel bir araştırma yaptığını söyleyen Sonia Grande, Amerika'dan İspanya'ya, Bulgaristan'dan İngiltere'ye, Kanada'dan Fransa'ya pek çok ülke arasında mekik dokuyarak vintage dükkanların havasını soluyup filmin genel havasını yaratmada pek çok malzeme toplamış.

Emma Stone'un gençliği, tazeliği ve enerjisiyle tasarımlarının daha iyi bir bütünlük kazandığını da itiraf etmeden geçmiyor elbette. Ki ortaya çıkan sonuç yeterince tatmin edici.

Emma Stone'dan tam da bir 'flapper kızı' (rahat davranış sergileyen kız) yaratan Grande, genç kadının silüetini tasarlarken en çok düşük bel elbiselerden, çocuksu formlardan, uzun kolyelerden çiçekli ve rengarenk şapkalardan, pastel renklerden yararlanmış.