Kısırlık sorunu %45 erkek kaynaklı olurken, %45 kadın kaynaklıdır. Kalan %10’luk kesimde ise açıklanamayan kısırlık sorunu söz konusudur. Kısırlık sorunu, bir sene boyunca korunmadan ve düzenli olarak cinsel ilişkide bulunan ancak gebelik sağlayamayan çiftlerde olabilen bir sorundur. Dünya çapında kısırlık sorunun görülme oranı ise %15 olmaktadır. Kadın kısırlıkları, erkek kısırlıklarına göre daha komplike bir sorundur. Kadın kaynaklı ortaya çıkan kısırlık sorunları arasında en yaygın olan, her ay yumurta üretmesi gereken kadının bu yumurtayı üretememesidir.

Ya da yumurta üretilse dahi düzenli olarak üretilememesidir. Bu soruna yumurtlama bozukları denilmektedir.

Yaygın olarak görülen bir diğer kadın kaynaklı kısırlık sorunu ise, yumurtalık kanallarındaki tıkanıklıktır. Normalde yumurtalık kanalları yumurtalıklarda bulunan yumurtayı kapar ve içine alır. Bu aşamadan sonra da rahimden gelen sperm hücreleri ile yumurta hücresinin döllenmesi yumurtalık kanalı içerisinde gerçekleşmektedir. Yumurtalık kanallarının tıkanması sorununda ise böyle bir durum söz konusu olmaz. Rahim içindeki lezyonlar yani yapışıklıklar, yumurtalıklardaki fonksiyon bozuklukları, kanalın içinde tüycüklerin fonksiyonunu kaybetmesi neticesinde kısırlık sorunu ortaya çıkabilir.

Kadınlarda en yaygın olarak görülen kısırlık sebebidir. Yumurtlama söz konusu değildir, ya da düzenli olarak yaşanmaz. Bu sebeple gebe kalma şansı düşer.

Tüplerden birinin ya da ikisinin tıkalı olması sebebiyle yumurta hücresi ve sperm hücresi buluşmaz. Bu sebeple de döllenme gerçekleşmez ya da gebelik söz konusu olmaz.

Endometriozis yani çikolata kisti, rahim içini döşeyen dokunun yani Endometrium adlı yapının rahim dışında gelişmesi sorunudur.

Endometriozis sorununda, rahmin içinde bulunan endometrium adlı yapının rahim dışında gelişmesidir. Adet döneminde yaşanan kanama, rahim dışına yerleşen yapılarda da devam eder. Ancak, örnek olarak yumurtalıklara yerleşmiş olan yapıların kanaması ve dökülmesi vücut dışına atılamaz. Bu yapılar her ay git gide büyür ve kistik yapıları meydana getirir. Bu sebeple de yapışıklıklar meydana gelir. Bu yapılar zaman içerisinde rahim tıkanıklığına ya da yumurtlamada bozukluklara yol açarak kısırlık sorununa sebep olur.

Rahim ağzındaki yapısal sorunlar ya da geçirilmiş enfeksiyon sebebiyle meydana gelen sorunlar, rahimdeki salgıdan çeşitli problemlere yol açabilir. Bu sebeple de kısırlık meydana gelebilir.

Alerji kaynaklı yaşanan kısırlıklar oldukça zor tespit edilen sorunlardır. Bunun dışında tedavileri deoldukça zordur.

Kadınlarda gebeliğin gerçekleşebilmesi için rahmin normal olarak işlevlerini yerine getirmesi gerekmektedir. Gebeliğin gelişip büyüyeceği rahmin içindeki sahada iltihap mevcut ise ya da doğumsal yapışıklıklar söz konusu ise, doğumsal yapışıklıklar, polipler, miyomlar mevcut ise gebeliğin gerçekleşmesi zordur. Bunun dışında rahimle ilgili sorunlar yani çift rahim gibi sorunlar da gebeliğin gerçekleşmesinde engeldir.

Hamilelik gerçekleşse bile, gebelik düşükle neticelenebilir. Bu problemlerin cerrahi girişimler ile onarılması denenebilir. Polipler selim huylu tümörlerdir. Küçük doku yapıları olarak tanımlanabilirler. Kansere yol açmazlar ancak gebeliğin oluşmasının önünde bir engel olabilirler.

Kadına sebepler dolayısıyla yaşanan kısırlıklarda yaygın olarak rastlanan bir diğer sorun ise rahim ağzı salgısındaki iltihaptır. Bu iltihap sebebiyle spermlerin rahme geçişi oldukça zordur. Ya da bu salgı yüzünden sperm hücreleri direkt olarak ölebilir. Eşlerden bazılarında ise doku uyuşmazlığı vardır. Bu sebeple kadın, sperm hücrelerine karşı karşıt maddeler üretebilmektedir. Bu sebeple de kısırlık sorunu ortaya çıkabilir.

Kısırlığa yol açan en önemli sebeplerden biri kadının yaşıdır. Kadının yaşı ilerledikçe doğurganlık yetisi azalır. Buna yol açan ise, yumurta sayısının ve kalitesinin azalmasıdır. İleri yaşlarda gebelik gerçekleşse dahi, gebeliğin düşükle sonuçlanma riski artar.

Bu duruma yumurta yaşlanması denmektedir. Yumurtanın yaşlanacağı yaş, kadının menopoza gireceği yaşla oldukça yakından ilişkilidir. Menopoz yaşı, menopoza girilmeden saptanabilmektedir. Adet döneminin üçüncü günü yapılan özel testler ile yumurtalık yaşı tahmin edilebilmektedir. İleri yaş sebebiyle meydana gelen kısırlıklarda tüp bebekle tedavide de dahi gebelik şansı düşüktür.

Sigara bulunan nikotin, yumurtalığın kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır. Bu sebeple de yumurtanın sperm tarafından döllenmesini zorlaştırır. Bundan dolayı sigara kullanan kadınların gebe kalma şansı, sigara kullanmayanlara göre daha düşüktür. Bunun dışında sigara kullanan anne adayları, menopoz dönemine 2 yaş daha erken girmektedir.

Alkol kullanımı da tıpkı sigara kullanımı gibi kısırlığa sebep olabilmektedir.

Anne adayının kilosu da kısırlığı tetikleyebilir. Kadının aşırı zayıf olması ya da aşırı şişman olması yumurtlama ile ilgili sorunların ortaya çıkmasına yol açar.

Rahim içi araçları yani spiraller çeşitli durumlarda kısırlığa sebep olabilmektedir. Spiral, bir doğum kontrol yöntemidir. Gövdesinden ipler çıkan bir araçtır. Vajinanın içine doğru sarkan bu ipler, spiralin bir zaman sonra çıkarılması için bırakılmaktadır. Ancak bu ipler hijyenik olmayan vajina ile temiz olan rahmi buluşturur. Bu sebeple de iltihaba yol açılabilir.

Vajinada bulunan bakteriler, mikroplar cinsel ilişki sebebiyle rahme girebilir. Bu sebeple de iltihaba sebep olur.

Bu iltihaplanma rahim zarını etkiler. Bununla birlikte enfeksiyon yumurtalık kanallarına doğru ilerler. Bu kanalların yapışmasına yol açar ve kanallarda bulunan tüycüklerin bozulmasına yol açar. Bundan dolayı da kısırlık söz konusu olabilir. Bundan dolayı hiç çocuğu olmayan kadınlara spiral takılması önerilmez. Spiral kullanan kadınlarda, adet kanamaları artar, adet dönemi çekilen sancılar artar. İltihap riski de artmaktadır.