Gullbabici - Hayata Dair Herşey  

Go Back   Gullbabici - Hayata Dair Herşey > Hayatın İçinden > Kadın'a Dair
Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Cevapla
 
Seçenekler Arama Stil
  #1  
Alt 04-10-2015, 07:01 PM
buse
 
Mesajlar: n/a
Standart Marka bağımlılığının esiri olmayın



Çok kısa bir dönemde geleneksel bir toplumdan, çağdaş bir topluma dönüşme sürecini yaşayan ülkemizde, bu hızlı değişimin bireyler ve aileler üzerinde çeşitli baskılar yarattığını ve bazı uyum zorluklarına neden olur. Geleneksel hayat tarzında bireyin çoğunlukla başkalarının beklentilerini karşılarken ve yardımlaşma önemli iken; çağdaş toplumlarda bireysel varoluş ve kimlik kavramları ön plana çıkar. Bu geçiş sürecinin bireyi gelenek toplumunun getirdiği bazı değerlerden ve psikolojik savunma mekanizmalarından da yoksun bırakır.
Marka bağımlılığı nedir?

Markaya yönelme yanlış bir durum değildir. Eğer kişi markaya önem vermekle beraber, markalı olsun olmasın hoşuna gittiği her şeyi alıp kullanabiliyorsa mesele yok. Eğer takıntılı olduğu markaları, hayat tarzı haline getiriyorsa ve bunu bir yaşam biçimi olarak varlık sebebi sayıyorsa işte bur da bir patoloji var demektir.
Marka bağımlılığının, tüketicinin her satın almada, sadece tercih ettiği markayı alma eğilimi olarak tanımlanabilir. Bireyler takıntılı şekilde marka kullanma davranışlarını tek bir markaya yönelik olarak değil; başkalarının beğenisini, kabulünü, onayını kazanacaklarını düşündükleri, farklı markalardan ürünleri tercih ederek de gösterebilmektedir. Burada önemli olan o malın fiyatı, kalitesi ve kullanım avantajlarından çok, o markanın imajı, yaratacağı etki, marka ile bütünleşerek kendini daha değerli ve önemli hissetme olgularıdır.
Marka kullanımı bireyin kendisini yetersiz, değersiz hissetmesini önlemenin bir yolu gibi algılanıyor

Alışveriş tutumlarını sorgulamayan, markanın imajını pek çok şeyin üstünde tutan, estetik kaygıların diğer pek çok şeyin önüne geçtiği bir yaşam şekli ortaya çıkıyor. Çevre tutumları, medya organlarının propagandaları, toplumsal beklentiler ve baskılar, arkadaş gruplarının marka kullanımını teşvik etmesi sonucunda, bireyler bu çılgın tüketim zincirinin bir halkası haline geliyor. Böylece günümüz insanı bir anlamda marka ve o markaların sağladığını düşündüğü imajlara bağımlı hale geliyor. Marka kullanamadığında kendini değersiz, önemsiz birisi gibi algılayabiliyor.
Markaya sahip olmak için daha fazla para harcarız

Yaşadığımız dönemde sosyal, kültürel ve teknolojik çevre, ciddi değişimler göstermiş ve buna paralel olarak ailenin yaşadığı ekonomik ve kültürel sorunlar da artmıştır. Herhangi bir ergen günde ortalama 7 saat kitle iletişim araçlarına maruz kalmaktadır. Bu da demek oluyor ki bireyler ciddi şekilde tüketim ekonomisinin, global dünyanın dayattıklarının, çok büyük bir tüketim ağının hedefi halindeler. Gençler arasında oluşan irili ufaklı sosyal gruplar, bu gruplara girmek isteyen ergenler, karşı cins tarafından beğenilmek, hemcinsleri tarafından saygı görmek isteyen bireyler, bu tüketim ekonomisi için ciddi bir pazar durumundadırlar.
Her şeyin kredi kartları ile kolaylıkla satın alınabileceği bir ortamda, çok yönlü reklam stratejileri ile tüketimin sınırsızca yapılabileceğinin mesajları verilmektedir. Bütün bu bombardıman altındaki birey, kendine bir çıkış yolu aramakta ve eğer tutunabileceği güçlü bağları, sosyal destekleri, doyum bulabildiği ilişkisel yaşantıları yoksa içindeki boşluk ve anlamsızlık duygusunu tüketerek gidermeye çalışmaktadır. "kazandıkça harca" telkinleri ile birlikte en önemli amaç daha çok kazanmak ve daha çok harcamak olmuştur. Düşünmek, üretmek, sorgulamak gibi kavramlar günlük hayatımızdan hızla uzaklaşırken, yerine hangi markaların daha iyi olduğu, en iyi mekânların neresi olduğu, nelerin "in" nelerin "out" olduğu konuşmaları almıştır.
Marka bağımlılığımız var!

Dünyanın pek çok yerinde, farklı ve daha özel olmak isteyenler, marka eğilimine girmektedir. Tabi ki bu arada bazı markaların kalitesini kabul etmemiz gerekmektedir. Bazı markalara ait ürünler, daha kaliteli daha sağlam olmaktadır. Ancak sırf marka değeri yüzünden biz bunlara gerçek değerinden çok daha fazlasını ödemekteyiz. Örneğin, bir konfeksiyon atölyesinin ürettiği bir ürün, normal bir satıcı da başka bir fiyat, bir marka altında kat be kat daha yüksek bir fiyata satılabiliyor.
Bizi maddi açıdan zora sokuyor!

Hiç şüphesiz, marka tutkusu, daha pahalı bir alışveriş felsefesi oluşturmaktadır. Üstelik tüm sektörlerde marka takıntısı içinde olmak, kişinin tüm bütçesini alt üst edebilir ve bir kenara biraz para koyup birikim yapmasına engel olabilir. Bu ise bireyin geleceği açısından çok olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Çocuklarımızı bu konuda eğitelim!

İnsan yaşamında, doğumdan önce başlayan ve hayatın sonuna kadar etkisini sürdüren bir kurum olarak aile, fizyolojik olduğu kadar ekonomik, kültürel ve toplumsal yönleriyle de kişinin ruhsal gelişimini, davranışlarını biçimlendirip yönlendirir. Aile, çocuğun ruhsal gelişiminde en önemli ortam ve toplumsal kurumdur. Çocuğun kendini tanıması, kişiliğini kazanması ve topluma uyum sağlamasında anne-baba tutumlarının yeri çok önemlidir.

Demokratik, hoşgörülü ve kabul edici tavrın benimsendiği evlerde, çocuklar aktif, bağımsız kararlar alabilen, yaratıcı, toplumsal bireyler olarak yetişirler. Yaşıtları arasında yüksek düzeyde kabul görürler. Bu tarzda yetiştirilen çocuklar, kolay egemenlik kurulamayan, başarılı, yapıcı, özel merakları olan bireyler olur.
Aile daha çocukluk çağından başlayarak karşısındaki bireye değer, önem ve saygı göstermeli; çocuğun öz saygısının, benlik değerinin, kendine olan güveninin sağlıklı bir şekilde oluşması için çabalamalıdır. Bu şekilde yetişen bir çocuk kendini değerli hissetmek için, mutlu ve doyumlu biri olabilmek için, maddi kaynaklara, pahalı markalara ihtiyaç duymayacaktır.

Çocuk ya da ergen, ailesi ile olan çatışmalı ilişkisinin sonucunda bazen onlara olan öfkesi nedeni ile ailenin ekonomik koşullarını zorlayacak markalı ve pahalı eşyalar beklentisi içine girebilmektedir. Ailesinden göremediği ilgi, özen ve sevgi yerine, bu ihtiyacını, pahalı ürünlerle gidermeye çalışmaktadır.
Bağımlılığımızı nasıl geçirebiliriz?

Her şeyden önce toplumumuzun en ciddi sorunlarından birisi olan "iletişim eksikliği" konusunda herkese önemli roller düşmektedir. Çocuğun karar verme becerisini geliştirmek, sorgulayan bir birey olabilmesini sağlamak için aile "neyin, neden yapıldığını" çocukla konuşmalıdır. Bu şekilde büyüyen çocuklar ve gençler, dış dünyadan empoze edilmeye çalışılan, marka değerlerine karşı, daha bilinçli ve duyarlı olacaktır.

Anne babalar da çocuklarını yetiştirirken her şeyin en iyisi olsun mantığı ile hareket ederek çocuklarına her şeyin en iyisini, en pahalısını alma eğiliminde olabiliyorlar. Bu anlayışla yetiştirilmiş bir çocuk, daha sonrasında benzeri bir davranış biçimini sürdürme eğiliminde oluyor. Bu nedenle alınan ürün ya da eşyanın marka değerini değil, kalitesini ya da ona ne kadar yakıştığı konusunda bilgilendirme yapılmalıdır. Yine de ağır marka bağımlılığı vakalarında, davranışçı bilişsel terapiler de uygulanabilmektedir.

Sonuç olarak, markalar ürünlerin gerçekçi özelliklerini sunmak yerine; sanki bireye yepyeni bir yaşam biçimi, yeni bir hayat standardı sunuyormuş gibi tanıtmaktadır ürünlerini. İnsanlar markaları, kimliklerini ifade ettikleri birer araç olarak görmeye başlamıştır.
Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı
Alıntı ile Cevapla
Yeni Konu aç  Cevapla


Forum Bilgilendirme Linkler
Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Sitemiz bir " paylaşım " sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj/konu/resim paylaşabilmektedir. Bu sebepten ötürü, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir.
tuzla escort seks hikayeleri seks filmi izle ... bursa escort bursa escort bursa escort ... sincan escort kızılay escort rus escort etlik escort beylikduzu escort izmir escort izmir escort izmir escort istanbul travesti eryaman escort Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort altyazılı porno şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort alt yazılı porno Casibom hack forum Casibom Casibom Giriş Casibom Yeni Giriş Onwin Onwin giriş gaziantep escort bayan gaziantep escort seks hikayeleri gaziantep escort Canlı bahis siteleri escort escort escort travestileri travestileri Escort Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com etlik escort etimesgut escort Ankara escort bayan Escort ankara Escort ankara Escort eryaman Keçiören escort Escort ankara Sincan escort bayan Çankaya escort bayan sincan escort otele gelen escort antalya rus escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108