Östrojen hormonu kadınlarda cinsel ve üreme fonksiyonlarının gelişimi için önemli bir hormondur. Östrojen hormonu kadın cinsiyet hormonu olarak da bilinir.

Kadınlarda östrojen hormonu temelde yumurtalılarda üretilir. Fakat ayrıca yağ hücreleri ve böbreküstü bezleri tarafından da üretilir. Östrojen ergenliğin başlangıcında da rol alır. Meme, kasık ve koltukaltı tüyleri gibi ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişiminde rol oynar.

Östrojen hormonu adet döngüsünün düzenlenmesine de yardımcı olur. Adolesan ve gebelik dönemi boyunca laktasyonu ve memede meydana gelen diğer değişiklikleri kontrol eder.

Gebelik süresince plasenta östrojen üretir, özellikle bir tür östrojen hormonu olan estriol hormonunu.

Östrojen hormonu kemik oluşumunda faydalıdır. Kemik oluşumunda D vitamini, kalsiyum gibi vitamin ve minerallerle birlikte çalışır.

Östrojen hormonu düzeyleri orta yaşlarda azalmaya başlar. Kemik oluşumu süreci bu yaşlarda yavaşlar. Bu nedenle menopoz sonrası dönemde kadınlarda osteoporoz sorunları erkeklere göre 4 kat daha fazla görülür.

Östrojen hormonu ayrıca kan pıhtılaşmamsında ve vajinal duvarın dayanıklılığını muhafaza etmesinde de rol oynar. Östrojen hormonu saçlar, cilt ve pelvik kasklarını da etkiler.

Östrojen hormonu beyinde de etkilidir. Yapılan araştırmalara göre düşük östrojen hormonu seviyesi ruh halinin kötüleşmesinde rol oynamaktadır.

Östrojen hormonu erkeklerde de üretilir. Fakat kadınlardakinden daha düşük seviyelerdedir. Erkeklerde östrojen hormonunun sperm sayısını etkilediği düşünülmektedir.

Östrojen seviyeleri gebelik süresince ve ergenlik döneminde doğal olarak artar. Östrojen seviyesi menopoz sonrasında veya adetler durduğu zaman düşer. Östrojen üretimindeki bu azalmalar menopozdaki sıcak basmaları, vajinal kuruluk, cinsel istekteki azalma gibi belirtilere neden olabilir.

Östrojen seviyelerinin azalmasına neden olan diğer durumlar ise hipogonadizm ve polikistik over sendrom sorunları olabilmektedir. Aşırı egzersiz yapmak ve anoreksiya kadınlarda östrojen seviyesinin azalmasına neden olabilir. Çünkü vücuttaki düşük yağ düzeyi kadınlarda yetersiz östrojen üretimine neden olabilmektedir.

Östrojen seviyeleri ayrıca doğum sonrasında artar.

Meme kanserlerinde östrojene olan hassasiyet de olabilir. Bunun anlamı östrojenin meme kanserinde tümör oluşumunu hızlandırmasıdır. Bu kanserlere hormon reseptörü pozitif meme kanserleri denir.