Estetik ve plastik cerrahi uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel, konuyla ilgili sorularımız yanıtladı.

Liposuction’la kalp krizi arasında nasıl bir bağlantı var?

Liposuction, vücudun belirli bölgelerinde biriken yağların alınması için gerçekleştirilen bir operasyon. Kalp hastalıklarıyla kanda bulunan kötü kolesterol (LDL) arasında doğrudan bağlantı var. Diyet, spor ve ilaç tedavileriyle kolesterol seviyesini düşürmek mümkün. Kötü kolesterol oranları düzeltilmiş hastalarda kandaki trigliserit miktarları kalp hastalıkları için ayrı bir risk faktörü oluşturuyor. Yani triglisertiler, kolesterole göre ikinci sırada. Liposuction ve karın germe işlemleriyle vücuttaki yağ kitlesi azaltıldığında kandaki trigliserit seviyelerini neredeyse yarı yarıya azalıyor. Bu da hastalarda kalp krizi, inme gibi tehlikeler açısından geleceğe yönelik koruma sağlıyor. Ama bu koruma, başka tedavilerle kötü kolesterol düzeyleri kontrol altına alınmış hastalar için geçerli.
Araştırmalar, konuyla ilgili ne söylüyor?

Daha önceleri liposuction işleminin kandaki yağ düzeylerini etkilemediği düşünülüyordu. 2011 yılında yayımlanan bir çalışmada liposuction ve karın germe yapılarak vücuttaki yağ hücrelerinin bir kısmı uzaklaştırılan 322 hastada kandaki trigliserit düzeylerinin yüzde 43 oranında azaldığı gösterildi.
Kalp krizi riski olan hastaya liposuction öneriliyor mu?

Kalp krizi riski olan hasta hiçbir estetik ameliyat için uygun değil. Ancak liposuction işleminin, uzun vadede kalp krizi riskini azaltabileceği söylenebilir. Bu azalma ancak kolesterol seviyesini kontrol edebilen hastalar için geçerli.
Liposuction’ın kısa ve uzun vadede vücuda etkisi ne?
Liposuction vücuttaki yağ kitlesini azaltarak hem estetik, hem de metabolik açıdan hastalara olumlu etkiler sağlıyor. Operasyondan sonra hastalar bir miktar kilo alsalar bile, uygulama yapılan bölgelerde eskisi gibi bir yağlanma oluşmuyor.