Uyku apnesinin tedavisini vurgulamak amacıyla Medical Park Bahçelievler Hastanesi, Bakırköy Belediyesi işbirliği ile ‘Uyku Problemlerine Karşı Uyanık Mısınız?’ konulu bir sempozyum düzenledi. Yapılan sempozyumda hastalığın belirtileri, nedenleri, tedavi şekli ve günlük yaşama etkileri ele alındı.
Uyku apnesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlatan Nöroloji Uzmanı Dr. Hikmet Aloğlu, ‘Kadınların yüzde 6’sını, erkeklerin ise yüzde 12’sini etkileyen yaygın bir hastalıktır. Sadece İstanbul’da uyku apnesi olan 600 bin kişi bulunuyor. Kişinin uyurken solunumunun ara ara durup tekrar başlaması ile kendini gösteriyor. Sıklıkla da şiddetli horlama ile beraber meydana geliyor. Nefes durması saatte 5’ten fazla veya uzun süreli ise kalp ve beyin başta olmak üzere vücudun birçok sistemini olumsuz etkiliyor’ dedi.
Trafik kazalarının ana sebebi uyku apnesi

Uyku apne sendromu olan kişilerin gün içinde uyuklama ile mücadele ettiğini belirten Nöroloji Uzmanı Aloğlu, şunları söyledi: ‘Gündüz uyku yapan hastalıklar bütün aktivitelerimizi bozan bir durumdur. Bu kişiler sabahları yorgun uyanır. Gazete okurken, televizyon seyrederken kolayca uyuklarlar. Konsantrasyon güçlüğü çektiklerinden verimli olamazlar. Bunlar dışında birçok trafik kazası da uyku apnesinden dolayı yaşanıyor, can kaybına neden oluyor.’
Şişman ve yaşlı erkeklerde daha sık görülüyor

Nöroloji Uzmanı Dr. Hikmet Aloğlu, uyku apnesinin şişman ve yaşlı erkeklerde daha sık görüldüğünü belirtti. Aloğlu, ‘Bu kişilerde üst hava yolunu belli seviyede daraltan sebepler vardır. Gündüzleri bütün kaslarımız çalıştığından bu darlık sorun olmaz. Ama uykuda diğer tüm kaslarımız gibi dil kökü kasları da gevşer. Böylece hava yolunda önce daralma sonra tıkanıklık oluşur. Nefes alamama durumu meydana gelir. Bu duruma da uyku apnesi denir’ diye konuştu.
Boşanmalar üzerinde etkisi büyük

Tolumun yüzde 4’ünde görülen uyku apnesi, kişiyi daha sinirli yapıyor. Buna bağlı olarak performans düşüklüğü yaratırken, yaşam kalitesini de azaltıyor. Boşanmalar üzerinde etkisi de büyük. Uykunun ertesi gün için yapılan bir restorasyon olduğunu anlatan Aloğlu, şöyle devam etti: “Uyku ile hem bedenimiz hem ruhumuz yenilenir. Bütün gün kullanılan bir kütüphaneyi düşünün. Eğer kitaplar raflara düzenli şekilde konmazsa, aradığınızı bulamazsınız. İşte uykunun da bedene yaptığı budur. İyi uyuyamayan bir kişi kendini yorgun hisseder. İsteksizlik oluşur.”
Cinsel isteksizlik sebebi

Uyku apnesi, sağlığımızı da birçok anlamda olumsuz etkiliyor. Hikmet Aloğlu etkileri şöyle sıralıyor: “Uyku apnesi, hormonel dengemizi bozduğundan obeziteye neden oluyor. Hastada gece sık uyanma, aşırı terleme, sık idrara çıkma, tansiyon yüksekliği ve cinsel iktidarsızlık görülebiliyor. Bunun yanı sıra beyin damar tıkanıklığına, beyin kanaması riskinde artışa, kalp krizine, kalp ve akciğer yetmezliği de neden olabiliyor.” Aloğlu, sözlerine şunları ekliyor: “Horlamayı utanılacak bir şey olarak değil, bir hastalık olarak görmek lazım. Üstelik tedavisi de basit. Hastanın öncelikle sigara ve alkolü bırakması gerekiyor. Daha sonrasında ise kulak burun boğaz muayenesi yaptırmalı. Eğer kişinin geniz hava yolları açıksa bunlara özel dizayn edilmiş evde kullanılabilen soluma cihazları veriliyor. Böylece uykusu normale dönüyor. “