Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Senem Dinç, son yılların en fazla tercih edilen ek besinlerinden birinin saf arı sütü olduğunu belirterek, "Arı sütü çocukluktan yaşlılığa kadar faydalanılabilen bir besindir. İçerisinde pek çok bileşimi bulunduran arı sütü arılar için de çok değerli bir maddedir" dedi.

Dinç, arı sütünün 5 ile 15 günlük işçi arıların yutak üstü bezlerinden salgıladıkları bir madde olduğunu belirterek, arı sütünün jel kıvamında, akışkan, suda çözünebilir, kremsi ya da beyaz renkte, ekşi ve kokusu keskin olduğunu kaydetti.

Söz konusu besin maddesine süt denilmesinin sebebinin, renk benzerliği olduğunu aktaran Dinç, bunun yanında kraliçe arının besin kaynağı olmasını da nedenler arasında gösterdi.

Dinç, işçi arıların sadece larva dönemlerinde 6 gün arı sütüyle beslenirken, kraliçe arıların sürekli olarak arı sütüyle beslendiği bilgisini vererek, şunları aktardı:

"TÜBİTAK tarafından da tespit edildiğine göre kraliçe arıların kendi ağırlıklarınca yumurtlamalarının sebebi beslenme kaynakları olan arı sütüdür. Arı sütü bünyesinde, A, C, D ve E vitaminlerini, B vitamin komplex, pek çok amino asidi, fosfor, selenyum, çinko, manganez, magnezyum gibi birçok önemli minerali, çeşitli hormon ve enzimleri aynı anda bulundurmaktadır. Buna rağmen bilim adamları tarafından arı sütünün yüzde 3'lük kısmı hala bulunamamıştır. Bu komplex yapısıyla arı sütü, bağışıklıktan gelişime, kısırlıktan antioksidan etkiye, şekerden unutkanlığa kadar pek çok problemde destek olarak kullanılmaktadır. Arı sütü eskiden sadece çocuklar için kullanılırken bugün 7'den 70'e herkesin kullandığı bir besin haline gelmiştir. Arı sütü üzerinde birçok bilimsel araştırma yapılmaktadır. Yumurtalık ve sperm kalitesini arttırmak için en birincil besin kaynaklarından biri olan arı sütü günlük vücut enerjisi için de önemlidir. Aynı zamanda içerdiği antioksidan bileşimlerle vücuttaki serbest radikalleri bloke etmeye yardımcı olabilir. Genetik olarak kanser riski taşıyanlar için doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir."

Dinç, arı sütü kullanırken dikkat edilmesi gerektiğini de vurgulayarak, çocuklar ve kalp ritim bozukluğu olanlar için uzmanından destek alınarak kullanım oranının belirlenmesi gerektiğini işaret etti.

Aşırı dozda ya da yanlış kullanılan arı sütünün alerjiye sebep olabileceği gibi zehirleyebileceğine de dikkati çeken Dinç, arı ürünlerine alerjisi olanların kesinlikle kullanmaması gerektiğini dile getirdi.

Dinç, arı sütünün piyasada saf jel kıvamında bulunduğu gibi macun ya da tablet formatında da tüketiciye sunulduğunu kaydederek, saf olan arı sütünü yetişkinlerin günde 2 gram kullanmasını, çocuklar için ise bu kullanımın yaş aralığına göre değiştiğini ifade etti.

Bir yaşın altındaki çocuklarda kesinlikle kullanılmaması gerektiğine de değinen Dinç, "Macun formundaki arı sütleri ise çoğunlukla polen ve bal ile karışım halinde bulunmaktadır. Bazı çeşitlerde bu karışıma propolis de eklenmiştir. Bu preparatları kullanırken güvenilir olmasına ve kullanım dozajına dikkat etmek gerekmektedir. Zira pahalı olan arı ürünlerinde, pek çok oynama yapılmakta ve ucuz ya da sağlıksız ürünler piyasaya sürülmektedir" ifadelerini kullandı.