Tüp bebek tedavisine başlamanın ardından yumurtalıklardan istenilen cevap alınamaz ise tüp bebek tedavisinin iptal edilmesi söz konusu olabilir. Tüp bebek tedavisinin başarı şansının yüzde yüz olmadığı bilinmelidir. Tüp bebek tedavisi için başarı şansı %60’tır. Özellikle de yaşı ilerlemiş olan kadınlarda ve yumurtalık rezervleri iyi olmayan kadınlarda tedavi için olumlu sonuçlar alma şansı nispeten daha düşüktür.

Ultrason kontrolleri ve kan seviyelerine göre normal follikül gelişimine karşın yumurta toplama aşamasında yumurtanın bulunamaması sorunudur. Yumurtanın bulunamaması, özellikle yaşı ilerlemiş olan kadınlarda ve yumurtalık rezervleri iyi durumda olmayan kişilerde görülür. Bu sorun, %2-7 arasında görülme oranına sahiptir. Tekrarlama riski mevcuttur.

TESE yapılan erkek adayların ortalama olarak %50’sinde sperm tespiti yapmak mümkün değildir. Bu durumda tedavinin iptali söz konusu olur.

Döllenme aşamasında sperm ya da yumurtanın kalitesi ile alakalı sorunlar sebebiyle döllenme yaşanmayabilir.

Fakat yumurta ve spermlerin normal olmasına rağmen kimi zaman yumurtalarda döllenme oluşmayabilir. Bu durum da yaklaşık %5’ lik vakada görülür.

Kadın adayın rahim yapısındaki çeşitli sorunlar sebebiyle embriyo transferinin gerçekleşmesi zor olabilir. Transferin zor olması, anne adayının gebe kalma şansını olumsuz etkileyen durumlardan biridir.

Gebelik testinden önce kanama olması, çift ve doktor için üzücü bir durumdur. Kadının test öncesi adet olması, gebeliğin gerçekleşmediğini bildiren bir durumdur.

Anne adayının rahmine birden fazla embriyo transfer edilmesi durumunda çoğul gebelik riski ortaya çıkar. Örneğin; üç embriyo transfer edilirse çoğul gebelik riski %15-30 olur, beş ve üzerinde transfer yapılması durumunda ise çoğul gebelik riski %40’lara çıkacak şekilde yüksektir.

Çiftlerin büyük bir kısmı, hamilelik şansını arttırmak adına çok fazla sayıda embriyo transferi yapılmasını ister. Bu sırada çoğul gebelik riskini hesaba katmazlar. Çoğul gebelik, dışarıdan sempatik bir durum gibi gözükse de aslında büyük ve ciddi riskleri peşinden taşıyan oldukça tehlikeli bir durum olabilir. Çoğul gebeliklerde anne ve bebek ciddi sorunlarla karşılaşabilir.

Bu nedenlerle dünya genelinde ve Türkiye’de transfer edilen embriyo sayısı yasal olarak sınırlandırılmıştır.

Tüp bebek tedavilerindeki mühim risklerden bir diğeri de OHSS’dir. Tüp bebek tedavilerinin neredeyse tamamında OHSS görülebilir. Genel olarak hafif sendromda görülen bu sorun, kadınların %3-6 sında orta,% 0.1-0.2 sinde ise şiddetli derecelerde görülebilir. Hastaların bazılarında yumurtlamayı arttırmak adına uygulanan iğnelere karşı yumurtalıkların aşırı cevap vermesi neticesinde gelişir. Neden geliştiği ise net olarak, henüz açıklığa kavuşturulamamıştır.

Yumurtalıkların uyarılması aşamasında istenilen sayıda yumurta uyarılması ile yumurtaların aşaırı uyarılması doz ayarlaması ile ilgilidir. Doz ayarlamasının her daim uygun şekillerde yapılması mümkün değildir. OHSS, gelecek tüp bebek tedavisi için olumsuzluk yaratan bir durum değildir.

Yapılan testlerle karında ve göğüs boşluğunda sıvı biriktiği, yumurtalıklarda büyüme ve pıhtılaşma gibi sorunlar tespit edilebilir. Şiddetli OHSS durumlarında kişi hastaneye yatıralabilir. En ağır vakalar dahi, 10 gün içerisinde iyileşmektedir.

Hafif sendromlarda ise kişi ayakta tedavi edilmektedir. Yumurtalıklar büyüdüğü için (yırtılma ve dönme riski sebebiyle) ağır fiziksel eylemler ve cinsel ilişki için yasak konur. Şayet kişinin ihtiyacı varsa ağrı kesiciler ve kusmaya karşı ilaçlar verilebilmektedir. Günlük kilo ve karın çevresi ölçümleri yapılabilir. Karın çevresinde belirli bir artışın söz konusu olması, ağırlığın artması, idrar seviyesinde azalma, nefes darlığı gibi şikayetlerin oluşması halinde fizik muayene ve laboratuvar testleri yapılmalıdır.

OHSS’nin şiddetli olması halinde kişi hastaneye yatar.. Bu aşamada anne adayına serum verilir ve karında biriken sıvının iğne ile boşaltılması (parasentez) yöntemine başvurulur.
OHSS kısa sürede gerileyen bir sorundur. Ancak gebelik oluşması halinde sendrom daha şiddetli bir duruma geçebilir.

OHSS gelişmesi riski için şüphenilen anne adaylarında tedavi için uygun protokollerin tercih edilmesi ve düşük dozda ilaç kullanılması tercih edilmelidir. Fakat gene de OHSS gelişirse çatlatma iğnesi yapılmamalı ve tedavinin iptali söz konusu olabilmektedir. Ya da yumurtaların toplanmasının ardından embriyolar dondurulabilir ve transfer sonraki zamana ertelenebilir.

Vajinal ultrason aracılığı ile yumurtaların toplanması aşamasında vajende zedelenme kaynaklı olarak kanama görülebilir. Yalnızca yumurta toplama aşaması kaynaklı olarak vajinal kanama oranı %0-1.3 arasında değişmektedir. Hastaların büyük bir kısmında işlem tamamlanır tamamlanmaz kanama durur.

Enfeksiyon sorunu, oldukça seyrek görülen bir sorundur.

Enfeksiyon halinde geniş etkili antibiyotiklerle tedavi sağlanabilir.

Dış gebelik; gebeliğin rahim haricinde, rahim dışı herhangi bir alanda gelişmesidir.Örnek olarak dış gebelik tüplerde gelişebilir. Tüp bebek tedavileri ardından dış gebelik riski %1-3 arasındadır.

Özellikle:

Teşhisi için vajinal ultrasonla beraber seri HCG(kanda gebelik testi) ve progesteron ölçümleri oldukça yararlıdır.