Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi, Kırım’da 26 Şubat 2014 Çarşamba günü meydana olayları değerlendirmek üzere olağanüstü toplantı. Şube Başkanı Celal İçten’in çağrısı üzerine İstanbul Çapa’daki dernek binasında bir araya gelen 45 dernek başkanından Kırım’daki Kırım Tatarları’na her konuda tam destek kararı çıktı.

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şube Başkanı Celal İçten, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay, Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Hryhoril Boiko ve Ruslan Deremedved’in katıldığı olağanüstü toplantıda İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde bulunan 45 Kırım derneğinin başkan ve temsilcileri de hazır bulundu.

Ukrayna’nın Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Simferopol’de (Akmescit) meydana gelen olaylar ve KTMM Başkanı Rıfat Çubarov’un tarafları sakinleştiren açıklamalarının damga vurduğu toplantıda Kırım Tatarları’nın Ukrayna’nın bütünlüğüne verdiği desteğe dikkat çekildi.

'TÜM DERNEKLER HERŞEYE HAZIRLIKLI OLSUN'
Olayları başlangıcından itibaren takip ettiklerini ifade eden Şube Başkanı Celal İçten, Kırım Haber Ajansı’nın (QHA) kurucusu ve koordinatörü İsmet Yüksel’in gelişmeleri kendisine an be an aktardığını söyleyerek, “Olayların gerginliği, İsmet Bey’in sesine yansımıştı. İsmet Bey, 'Kırım’da olağanüstü bir durum var. Bu Kırım için bir dönüm noktasıdır' diye ifade etti. Bunun üzerine dernek şubemizin Facebook sayfasından yaptığım açıklamada 'Her şeye hazırlıklı olun zaman küskünlük değil dayanışma ve kardeşlik zamanıdır' dedim. Türkiye’de 45 tane dernek var. Çağrımız üzerine tüm başkanlar yola çıktı. Bu sabah (dün, 26 Şubat 2014) dernekte Rıfat Çubarov’un Kırım Parlamentosu’na 15:00’e kadar süre verdiğini öğrendik. Rıfat Bey’in kararlı tutumu üzerine geri adım atıldı. Bu duruma hepimiz çok sevindik" diye konuştu.

'RUSYA DEĞİL UKRAYNA İLE BİRLİKTE YAŞAMAK İSTİYORUZ'
Kırım Tatarları’nın Rusya ile değil Ukrayna ve Ukraynalılarla birlikte yaşam isteğini bir kez daha dile getiren İçten, "Biz Ukrayna’nın bütünlüğünden yanayız. Ukraynalılar’la birlikte yaşamak istiyoruz. Ruslar’la yaşamamız mümkün değildir" dedi.

İçten, olaylar sırasında yaşananları özetlerken şu ifadeleri kullandı;

"Öğlen saatlerinden itibaren afişlerimizi pankartlarımızı hazırladık. Cumartesi günü Rusya Konsolosluğu’na gitmeye karar vermiştik. 45 dernek başkanı da koşulsuz bu eyleme destek vereceklerini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı başka olmak üzere Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı’na mektuplar yolladık. Ancak Dışişleri Bakanlığı'dan son dakikaya kadar açıklama yapılmaması bizi üzdü.

Olaylar şimdilik yatıştı ama hazırlıklı olun; Kırım derneklerinden yapılacak açıklamaları bekleyin ve yapılacak protesto eylemlerine destek verin"

'OLAYLARIN SORUMLUSU KONSTANTİNOV’DUR'
Toplantının konuşmacılarından KTMM Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay da Kiev ve Simferopol’deki (Akmescit) olayları özetleyen konuşmasında özellikle Kırım’dan gelebilecek acı haberlerin sorumlusunun Kırım Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov olacağını söyledi. Karatay konuşmasında şunları söyledi;

'MOGİLYOV'UN OLUMLU AÇIKLAMALARI ŞAŞIRTTI'
"Kiev’de olaylar başladığından bu yana Doğu Ukrayna’da Yanukoviç’i destekleyen onbinlerce kişilik bir destek mitingi hiç olmadı. Onbinlerce Harkov’lu ayaklanmadı. Ukrayna’da karışıklık ne yazık ki hala var. Kırım’da olayların bu duruma gelmesinin sebebi, 'Gelişmeler olursa Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılacağını” söyleyen Kırım Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov’dur. Kırım’da kan dökülseydi bunun bir numaralı sorumlusu Konstantinov olacaktı. Daha önce Kırım Emniyet Müdürlüğü yapan ve Yanukoviç tarafından Kırım Başbakanlığı’na atanan Anatoliy Mogilyov’dan şikayetçiydik. Mogilyov, çok mantıklı ve sağduyulu açıklamalarıyla bizi şaşırttı. Bugün Kırım’da çatışmanın eşiğinden kılpayı dönüldü. Kırım Tatarları, 'Cemaat sakin olun', 'Cemaat tokta' diyerek tahriklere kapılmanın önüne geçtiler"

Kırım’da bundan sonrası için Rusya ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nasıl bir tutum sergileyeceğinin çok önemli olacağına dikkat çeken KTMM Türkiye Temsilcisi Karatay, "Rusya Duma’sında bir milletvekili, Doğu Ukrayna vatandaşlarına Rusya vatandaşlığı verilmesini teklif etti. Putin daha üç ay önce Kiev’de bir gazetecinin, 'Kırım’a da Osetya gibi müdahale edecek misiniz?' sorusuna 'Kırım ile Osetya aynı değil. Osetya’daki gibi saldırılar umarım olmaz' demişti. Moskova kaynaklı provokasyonlar her zaman olacaktır” diye konuştu.

25 Mayıs’ta seçilecek yeni Ukrayna yönetimine de mesaj yollayan Karatay, "Kırım’a yapılacak yardımlara Ukrayna devleti destek olmalı. Allah korusun Kırım’da bir provokasyon hiç yaşamak istemediğimiz bir şeydir. Ukrayna, bu heyecanla Kırım Tatarları’nın haklarını da gözeten önemli kararlar almalıdır" dedi.

UKRAYNA BAŞKONSOLOSU: KIRIM TATARLARI’NA TEŞEKKÜR EDERİZ
Ukrayna’nın İstanbul Konsolosu Hryhoril Boiko, tamamını Türkçe yaptığı konuşmasında Kırım Tatarları’na Ukrayna’nın bütünlüğünün korunmasına verdiği destekten dolayı teşekkür ederek kayınvalidesi gibi akrabalarının Kırım’ın Canköy şehrinde yaşadığını ve o bölgede kimsenin Ukrayna’dan ayrılmak istemediğini belirtti. Boiko, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tutumunu beğeni ve destek ile karşıladıklarını ifade ederek Ukrayna ve Kiev’deki olayların Türk medyasında tarafsız ve doğru biçimde aktarıldığına dikkat çekti.

“Hepimiz Kırım Tatarları ile birlikte yaşadığımız için mutluyuz, bu durumdan gurur duyuyoruz. Refah ve birlikte yaşamak adına her şeyi yapacağız” diyen Boiko, “Kırım Tatarları Ukrayna’da yaşadığı sürece, Kırım Ukrayna’nın parçası olduğu sürece, Kırım Tatarları’nın alınan kararlarda mutlaka oy hakkının olması gerekir” diye konuştu.

Rus askeri araçlarının görüldüğüne dair iddialara da cevap veren Ukrayna Başkonsolosu Boiko, bu tür iddiaların Kırım’ın çoğu bölgesinden geldiğini, iddiaların teyit edilmesinin güç olduğunu belirtirken gergin ortamda provokasyona yol açılmaması gerektiğine vurgu yaptı.

'UKRAYNA, KIRIM TATARLARI’NIN ŞARTLARINI İYİLEŞTİRECEKTİR'
Boiko, şunları söyledi;

"Ruslar düşmanımız değil onlar da barış istiyor. Kırım’da yaşayan Ruslar da gerginlik istemiyor. Ümit ediyorum ki Ukrayna’da savaş olmayacak. Yurt topraklarına müdahale olmayacak, aksi durumda devletimiz her devlet gibi kendisini savunacak. 2001 sayımlarına göre Kırım nüfusunun yüzde 23.27’si Ukrainler ve yüzde 13’ü Kırım Tatarları’ndan oluşuyor. Geri kalan kısım da Ruslar ve diğer milletler… Kırım Tatarları, Ukrayna devleti için elinden geleni yaptı. Ukrayna, Kırım Tatarları’nın Kırım’a dönmesine olumlu baktı. Eski iktidar ülkeyi ekonomik açıdan kötü bir durumda bıraktı. Şartlar iyileştikçe, Kırım Tatarları’nın durumu da iyileştirilecektir. Kapımız sizlere her zaman açıktır, yardım ve desteğiniz için sizlere teşekkür ederiz"

Toplantının ardından Kültür ve Yardımlaşma Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Celal İçten imzalı şu resmi açıklama dağıtıldı;

TÜRK VE DÜNYA KAMUOYUNA

"Ukrayna Kiev'deki gelişmelerden sonra yeni mücadele merkezi KIRIM olmuştur. Kırım tarih boyunca Jeopolitik önemini korumuş, bu önem dolayısıyla Kırım'ın tarihi sahipleri Kırım Tatarları 18 Mayıs 1944'te topyekün vatanlarından sürülmüşlerdir. Kırım tarihi süreçte etnik temizlemeye tabi tutulmuştur.

Kırım'daki tarihi vatanlarına dönme ve haklarını yeniden elde etme mücadelelerini sürdürürken sürgün edilen Kırım Türklerinin yerine yerleştirilen ve ezici çoğunluğu oluşturan Rus dili konuşanların temsilcisi olduğunu iddia eden şövenist, idareci ve siyesetçiler Ukrayna'da çıkan yangını fırsat bilip, Kırım'ı oldu bittiye getirerek Rusya'ya bağlamak gayreti içindedirler. Kırım Türkleri bütün mücadelelerini teröre, şiddete başvurmadan demokratik ve evrensel hukuk kriterlerine göre yürütmektedirler.

Gelişen olaylardan yeni bir 18 Mayıs 1944 faciası yaşamak istememektedirler.

Kırım Kırım Tatarlarının tarihi vatanıdır. Onların, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü korunmalı hiçbir askeri müdahaleye izin verilmemelidir.

Kırım Dernekleri ve Kırım Tatar toplumu Kırım'daki kardeşleri ve onların temsil organı Kırım Tatar Milli Meclisi'nin her zaman yanındadır. Onların haklarını korumak için gereken desteğin verilmesi Kırım'da barışın ve istikrarın sürdürülmesi,yabancı güçlerin destek, müdahale ve provokasyonlarının önlenmesi için Türk ve Dünya kamuoyunu yardıma siyasileri, devlet yetkililerini ve uluslararası teşkilatları göreve davet ediyoruz"