HDP ile görüşmede Ak Parti GenelBaşkanı Ahmet Davutoğlu'na, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara ve Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu eşlik etti.

HDP heyetinde ise Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken, Pervin Buldan ve Zeynep karaman bulundu.
Başbakan Davutoğlu AK Parti heyeti ile birlikte saat tam 11.00'de HDP Genel Merkezi'ne geldi. Başbakan düzeyinde HDP Genel Merkezi'ni ilk ziyareti yaklaşık 2 saat sürdü.
İşte Davutoğlu'nun toplantı sonrası açıklamaları:
- 7 Haziran tüm partilere bir muhasebe yapma imkanı sağlamıştır. Ortaya çıkan tabloda herkes Türkiye siyasetini yeniden okumak zorundadır. Biz bunu AK Parti olarak yapıyoruz. Bu çerçevede de siyasetimizi yapıyoruz. Milli iradeyi tartışmadık, tartıştırmayız.
-Barış esas ise meşru güçler dışında hiç kimse Türkiye topraklarında barınamaz. Gelin HDP olarak silahlanmaya karşı bir tavır sergileyin. Bu hem Türkiye siyaseti için iyi olacaktır hem HDP'nin Türkiyelileşmesi için. Terörü meşrulaştırmak kimseye fayda sağlamaz.

SİLAHLI UNSURLARIN TÜRKİYE DIŞINA ÇIKMASI...

-Türkiye'de bütün silahlı unsurların, şiddet kullanan bütün unsurların Türkiye dışına çıkması konusunda daha önce çözüm süreci bağlamında verilen taahhütlerin en kısa zamanda yerine getirilmesi ve bu çerçevede Türkiye'de barış, demokrasi ve adalet ilkeleri etrafında çok daha olumlu bir atmosferin oluşacağına, kamu düzeninin tartışma konusu yapılmaması gerektiğini ve yaptırtmayacağımızı, Türkiye'de seçimler olmuşsa kamu düzeni sayesinde olmuştur. Türkiye'de demokrasi korunacaksa kamu düzeni olacak. Demokrasinin korunmasını konusunda bütün siyasi partilerin aynı hassasiyeti göstermesi lazım. Bunları açık yüreklilikle konuşma imkanı bulduk."

-Demokrasi çok güzel bir şekilde tecelli etti. Demokrasiye bağlı olduğumuzu gösteriyoruz. Kimseyi dışlamadan siyasetimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısında altında yapıyoruz.

-80 milletvekili ile temsil edilmek HDP için bir şans olabilir. Demokrasi ile silah arasına ayrımı doğru şekilde koymak gerekir.

-Silahlı grupların Türkiye'nin çeşitli illerinde, dağlarında varlığı bir çelişki ifade eder.

-Dostane bir şekilde görüşlerimizi ifade ettik.

-Faydalı bir istişare oldu.

GELİN 4 PARTİ İMZA ATALIM

HDP, bütün diğer partiler, hep beraber biz dörtlü bir deklarasyonla 'Türkiye'de artık teröre, şiddete yer yoktur' buradan da bir çağrı yapayım. Böyle bir metnin altına imza atmaya hazırım. Türkiye'de demokratik mücadele içinde birbirleriyle rekabet eden partilerin liderleri olarak bizler, 'Türkiye'nin demokratik standarttın en üst düzeye çıkması için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu ama bu çabayı sürdürürken hiçbir şekilde terör, şiddet ve baskı unsuru içeren hiçbir müdahaleye de müsamahakar yaklaşmayacağımızı ve ortak tavır alacağımızı bildiririz' diye bir ortak deklarasyonda bulunalım"


DEMİRTAŞ GÜZEL BİR ŞEY SÖYLEDİ

-Seçimde bir başarı kazandınız. Peki bunu kutlarken kalaşnikofla şehirleri silahların içine almanın anlamı nedir? Bunu İstanbul'daki, Ankara'daki vatandaşlarımız da sormalı. Silahla kutlamanın ne anlama geldiğini sormalı. Bu silahsızlanma Türkiye'de öyle veya böyle gerçekleşecek. Gelin birlikte gerçekleştirelim. Sayın Demirtaş çok güzel bir şey söyledi. "Demokrasi arttıkça silahların azalması, sonrası minimuma inmesi lazım" dedi. Duymak istediğimiz bu. 12 yıl içinde Türkiye’de demokrasi arttı silahların sayısı azaldı mı. Bu soruları sormanın vakti. Bu mesele hepimizin huzurunu ilgilendirdiği için gündeme getiriyoruz. Bu soru ilkesel bir sorudur.

-Etkiniz varsa silahların bırakılması için ortaya koyun. Türkiye'de 4 parti Türkiye'nin demokratik standardının en üst seviyeye çıkması için tüm çabayı göstereceğimizi, ama bunu yaparken silaha müsamaha göstermeyeceğimiz belirten ortak bir deklarasyona imza atalım. Ama ikili düşünmemek lazım. Bir taraftan barış demokrasi adalet diyeyim, diğer taraftan silahlı bir güç olsun. Bu olmaz...

KOALİSYON ÇERÇEVESİ YOK

Davutoğlu, "HDP ile koalisyonu makul görmediğinizi söylemiştiniz. Bu fikriniz devam ediyor mu" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Bu ifadem HDP'yi dışlamak için değildi. Niye makul görmüyorum, çünkü 7 Haziran'ın ertesi günü Demirtaş'ın açıklaması var "Asla AK Parti'nin olduğu bir koalisyona içeriden ve dışarıdan destek vermeyiz"... AK Parti dışındaki formüller üzerinde çalışıldı. Ben bu ifadeye cevap verme gereği hissetmedim. Kendimizden emindim. Yüzde 41 alan bir parti dışlanamaz. 1 aylık süreçte HDP'nin pozisyonun değiştiğini gördük. İkincisi biz kendi istişarelerimizi yapıyorum. Bizim tabanda böyle bir kanaat ortaklığı yok. Yoksa hiçbir partiyi dışlamadık. Görüşmemeyi Ona oy veren vatandaşlarımıza saygısızlık olarak görürüz. Koalisyon ortaklığı noktasında bir çerçeve oluşmuş değil. Görüşmeye de devam ederiz. Neden? Kuracağımız hükümet Türkiye'nin bütününü yansıtan bir muhtevaya sahip olması Türkiye için kazançtır.