Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "seçim hükümeti için görev alırsa bakan olacak HDP'li ve bağımsız isimleri Anayasa'ya göre kendisinin belirleyeceği" yönündeki açıklamalarını AA muhabirine değerlendiren HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, seçim hükümetinin, partilerin anlayışla, ortaklaşarak yönetecekleri bir geçici dönemin kurumsal yapısı olduğunu söyledi.

Böyle dönemlerde uzlaşmacı hareket etmek ve sandıktan toplumsal iradenin şaibeye yer bırakmayacak şekilde tezahürüne fırsat vermek gerektiğini ifade eden Bilgen, "Çok kısa süreli bir hükümetin icrai inisiyatif kullanmayacağı var sayılarak partilerin kendi iç karar süreçlerine saygı duyulması gerekir. Aksi tutum, dışlamayı ve sanki sandıktan çıkmış tek parti iktidarı varmış gibi davranmayı beraberinde getirir ki bu da seçim hükümeti mantığına terstir" dedi.
Seçim hükümeti kurulması aşamasında, Meclis Başkanı'nın partilerden önerileri sorması gerektiğini aktaran Bilgen, seçim hükümeti kurmak için görevlendirilen kişilerin tüm isimleri belirleme gibi bir dayatmadan uzak durması gerektiğini savundu. Bu konuda parti olarak üzerilerine düşeni yapacaklarını dile getiren Bilgen, şu ifadeleri kullandı:
"Usulüne uygun davranılması konusunda ısrar edeceğiz. Böyle davranıldığında da gereken hassasiyeti göstereceğiz. CHP ve MHP, zaten seçim hükümetine katılmayacağını söyledi. HDP'nin de dahil edilmediği bir formül arayışının olduğunu görüyoruz. Bu formül, bir fiili durum, bir emrivaki olarak dayatılırsa bu durumda zaten bizim isim önerme imkanımız, ihtimalimiz ortadan kalkıyor.
Seçim hükümetinde bir partinin diğer bir partinin iç işleyişine karar verip kimin bakan olacağına kadar inisiyatif kullanması, siyasetin doğasına aykırı. Gayet tabii partiler bu konuda hassas, sorumlu davranırlar, Cumhurbaşkanı da sembolik olarak üzerine düşen görevi yerine getirir. Ama Cumhurbaşkanı bir partinin başkanı gibi davranmaya devam ederse, böyle yaklaşırsa bu durumda, öyle bir yapının içine olunmaz. Bunun da hesabını herkes sandıkta vermek zorunda kalır."