Radyoloji uzmanlığı, uzmanlık alanı gereği Tıp Fakültesi mezunu olan tıp doktorlarına seslenir ve TUS'a girmeyi ve sonra ihtisası kazanmayı gerektirir. Radyoloji uzmanlığı tanım gereği "tıbbi görüntüleme ve girişimsel radyolojik işlemleri, insanlardaki hastalıkları teşhis ve tedavi amacıyla yapan ve değerlendiren uzman hekimlerdir.".
Hasta ve hasta yakınları ile yakından iletişim kurma zorunluluğu olmaması, haftalık çalışma saatlerinin 35 saatle sınırlı olması, teşhis aşamasında büyük payından dolayı iş tatminin yüksek olması, fazladan 1 ay radyasyon izinleri olması gibi motivasyonlarla TUS'ta puanı gittikçe yükselmiş, popüler tıp branşlarından birinin arasına girmiştir.
Kıdeme göre değil, gelişen teknolojileri bilen insanların önemli olduğu bir meslektir. Çünkü radyoloji son yıllarda başka bilim dallarıyla kıyaslanamayacak gelişmeler yaşamıştır. Bilgisayar ve bilişim teknolojilerindeki hızlı değişim, tıpın başdöndürücü ilerlemesi zaman zaman güçlük yaratmış olsa da, artık radyologlar eskisinden daha çok ekipmana sahipler. Örneğin eskiden 4-5 dakikada sadece 1 kesit görüntü alınabiliyorken, artık saniyeler içinde vücudun tamamını taramak mevcuttur.
Konvansiyonel-dijital radyografi, bilgisayarlı tomografi, floroskopik incelemeler, mamografi, ultrasonagrafi, magnetik rezonans, PET-CT görüntülüme gibi şeyler bu uzmanlığın bir parçasıdır.
Radyoloji çalışanlarının kansere daha çok yakalanıp, erken yaşta vefat ettiği gibi düşünceler ise bu mesleğe karşı olan önyargılardan biri olmaya devam ediyor. Ancak eğer alınabilecek çeşitli önlemler alınırsa ve radyoloji çalışanları havalandırılmış ortamlarda çalışırsa, vücuda alınacak radyasyon Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun(TAEK) belirlediği sınırlar içerisinde kalır. Ayrıyetten, bu meslekte çalışanların aylık olarak vücutlarına aldığı radyasyon, kişisel dozimetreler aracılığıyla düzenli olarak ölçülür ve kontrol edilir.
Mesleğin artıları olarak, teşhis, erken teşhis(sekonder koruma) için güçlü yöntemlere sahipsinizdir ayrıyetten yayın yapmak isterseniz, elinizde büyük bir arşiv olmasıdır.
Ancak TUS'tan sonra eğitim araştırma ya da üniversite hastanesi seçerken, gitmek istediğiniz hastanede manyetik rezonans, Doopler Ultrason, BT gibi cihazların olup olmadığını kontrol etmek sizin için faydalı olacaktır. Eğer akademisyen olmak istiyorsanız da, üniversite hastaneleri tercih etmeniz yararınıza olabilir.
Küçük bir uyarı yapalım, klostrofobi sahibi iseniz, kapalı, güneş görmeyen alanlar size biraz rahatsızlık verebilir.