Günlük hayatımızda, çevremizde kendini rahat ifade edebilen ve çevresinde bulunan kişilerle iyi iletişim kuran birçok kişi görürüz. Bazen de içine kapanık ve çevresindeki kişilerle fazla konuşmayan insanlar tanırız. Bu kişiler arasındaki fark birisinin kendini ifade edip karşısındaki kişileri etkilemesi diğerinin pasif kalıp kendi ihtiyaçlarını karşılayacak iletişim yeteneklerine sahip olmamasıdır. Biz aslında bu farka da girişkenlik diyoruz.

Girişken bir kişi olmak bir yetenek ve doğuştan gelen bir özellik olarak görülebilir. Aslında böyle bir şey değildir. Girişkenlik aileden, büyüdüğünüz sosyal çevreden ve geçmiş zamanda yaşadığınız sosyal ve duygusal tramvalardan kaynaklanır. Örneğin küçük yaşlarda ailesinden değer görmemiş ve sağlıklı iletişim kurmamış bir çocuk ileride içine kapanabilir(kapanma olasılığı daha yüksektir). Bu durumun tersi olarak düşünce yapısı bakımından kendi rahat ifade edebilen kişiler arasında yetişmiş ve kendini rahat ifade edebilmeyi öğrenmiş bir çocuk kendini rahat ifade edebilir. İleriki yaşlarında da bu durum girişkenliğe dönüşür. Peki girişken bir insan olabilmek için neler yapmalıyız?

• İlk önce kafanızdan kötü düşünceleri atıp, mantıklı düşünmek gerekir.
• Utanmak, yargılanmak, yanlış anlaşılmak gibi düşünceler size uzak olmalı.
• Kendinizi ve ihtiyaçlarınızı rahatça ifade edebilirsiniz.
• Örneğin sınıfınızda, iş yerinizde pasif ve çekingen birisiyseniz bu özelliğinizi yenmek için kişilerle iletişiminizi geliştirmeniz gerekir. Bunun için sabahları tatlı bir günaydın ya da merhaba ilk adımdır.
• Bulunduğunuz ortamda sadece dinleyici olmayın. İlk başlarda fikirlerinizi az da olsa söyleyin. Yanlış anlaşılmaktan korkmayın. Ya da size ters gelen bir düşünceyi savunmayın. Eğer sizin düşünce sisteminize ters geliyorsa saygılı bir şekilde nasıl düşündüğünüzü söyleyin.
• Zorda kaldığınız zamanlarda insanlardan yardım isteyebilirsiniz. Sizde yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım edebilirsiniz. Bu şekilde davranarak girişkenlik özelliklerinizi geliştirebilirsiniz.