Birden fazla kişinin birikim ve emeklerini ortak bir amacı gerçekleştirmek için birleştirmelerine ve ticari bir şirket oluşturmalarına ortaklık denilmektedir. Adi ortaklık adı verilen bu birleşime, Borçlar Kanunu ile birlikte belirli kurallar getirilmiştir. Adi ortaklık tüzel bir kişiliğe sahip değildir.
Ortaklık kuran kişiler direkt olarak bir şirket kurabilmektedir. Ticaret Kanununun düzenlenmesinin ardından bir ticari işletmeyi ortak olarak işleten kişiler de adi ortaklıktan sayılmaktadır. Ortaklığın kurulabilmesi için belirli prosedürlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre ortaklık kurmak isteyenlerin şu aşamaları tamamlamış olması gerekmektedir;

• Adi ortaklık kurmak isteyen kişilerin ilk olarak ortaklık sözleşmesi hazırlaması gerekmektedir. Bu sözleşme notar huzurunda hazırlanır ve ortaklar tarafından imzalanır.
• Ortaklık sonucunda kurulacak olan şirketin yasal defterleri notere tasdik ettirilir. Bu yasal defterler içerisinde İşletme defteri, Envanter ve Yevmiye defteri, ve Defter-i Kebir yer alır.
• Onaylanan bu belgelerin ardından vergi dairesine başvuruda bulunulur. Vergi dairesi başvurusu ile birlikte tarafların vergi mükellefliği gerçekleşir. Taraflara vergi kimlik numarası verilir ve vergi levhası hazırlanır.
• Ortaklık kurarak şirket oluşturacak kişilerin daha önceden vergi mükellefiyetleri varsa, bu kişilere mükelleflik oluşturulmaz.
• Kurulan ortaklık sonucunda şirkete ait fatura ve sevk irsaliyesi gibi belgeler oluşturulabilir.
• Ortaklar, şirketlerinde işçi çalıştıracaklarsa bunun için SSK ve Çalışma Müdürlüğüne başvuruda bulunması gerekmektedir.
• Kurulan ortaklık ile birlikte hangi meslek grubuna mensup olunduysa o mesleğin esnaf ve sanatkarlar odasına kayıt olunur.
• Ortaklar, eğer bir sanayi şirketi ise sanayi odalarına müracaat edilir.

Ortaklık sözleşmesine yer alan maddelerden birisi de yetki maddesidir. Buna göre ortakların şirket üzerinde eğer istisnai bir durum belirtilmemişse eşit yetkilere sahip olması kabul edilir. Ortaklık sözleşmelerinde, ortaklardan bir veya birkaçının sadece kâra veya zarara oran olarak katılması gibi bir hakkı bulunmaktadır. Fakat bu durumda kârın ve zararın oranı hesaplanır. Bir ortağın sadece kâra ortak olması söz konusu değildir.
Ortaklardan bir veya birkaçı hisselerini başka bir ortağa devredebilmektedir. Bu devir sürecinin ardından herhangi bir vergi uygulanmamaktadır. Hisse devri sonucunda ortaklığın bozulması gibi bir durum söz konusu ise bu durumda yeni bir ortaklık anlaşması yapılmaktadır.