Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) istatistiklerine göre, dünyada her üç dakikada, bir işçi iş kazası veya meslek hastalığı yüzünden hayatını kaybediyor.

Her yıl dünyada ortalama 110 milyon işçi iş kazası geçiriyor veya meslek hastalığına yakalanıyor. Bunlardan 180 bini ölüyor. İş kazası ve meslek hastalığının işyerine ve ulusal ekonomiye yüklediği işgücü kaybı, üretim kaybı gibi maliyetlerin yanında, ayrıca birçok yan maliyetten söz edilebilir. Bunlar; hastane masrafları, ilaç bedelleri, mahkeme masrafları ve sigortalıya ödenen tazminatlar gibi maliyetlerdir. Kazaların genellikle yalnızca yüzde 3'ünden korunmak mümkün değil. Geri kalan yüzde 97'si ise, korunabilen kazalar olarak istatistiklere geçiyor.

İş kişiye uyumlu olmalı

İşçilerin iş kazalarına uğramalarını ve meslek hastalıklarına tutulmalarını önlemek, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamını oluşturmak için alınması gereken önlemler dizisi, 'İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği" olarak tanımlanıyor. İşçi sağlığı ise, "Bütün mesleklerde, çalışanların fiziksel, ruhsal ve sosyal tam iyilik halinin takviyesini ve en yüksek düzeylerde sürdürülmesini iş koşulları ve kullanılan zararlı maddeler nedeniyle çalışanların sağlığına gelebilecek zararların önlenmesini, işçinin psikolojik ve fizyolojik özelliklerine uygun yerlere yerleştirilmesini gerektirir" şeklinde tanımlanıyor. Bu da işin insana, insanın işe adaptasyonu gibi çok geniş kapsamlı hizmetler zincirini oluşturuyor. 43 yıllık hekim Prof. Dr. Sabri Narman, 1970 yılından itibaren Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı'nda görev yaptıktan sonra İstanbul'a geldi. Prof. Dr. Narman, halen Acıbadem Hastanesi Kadıköy'de çalışıyor. Narman, işçi sağlığının en temel amacının; çalışanların meslek hastalıklarından ve özellikle de işgücü kayıplarına yol açan bel ağrılarından korunmaları olduğunu önemle vurguluyor.

Prof. Dr. Narman, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ülkemizde genel olarak meslek hastalıklarının kayıt haline getirilmesi süreçlerinde sıkıntılar yaşanıyor. Türkiye'de meslek hastalıkları konusunda en çok bilinen ve izlenmesi en kolay alanlarda bile bilinmezlik söz konusuyken, özellikle batılı ülkelerde işle ilgili hastalıklar kapsamında değerlendirilen birçok rahatsızlık için tazminat mekanizmaları çalışıyor. İngiltere'- de işle ilgili hastalıkların nüfusun yüzde altısını etkilediği bildiriliyor. Mesleki hastalıklar, ölüm ve iş günü kayıpları nedeniyle, genel ekonomik yansımaları açısından iş kazalarına göre daha pahalıdır. Mesleki sağırlık, titreşime bağlı parmak anomalileri (VWF), astım gibi sağlık sorunları nedeniyle elde edilen tazminatlarda hızlı bir artış olduğu ifade ediliyor. Genel olarak, tüm endüstrilerde bel ve tekrarlayan hareketlere bağlı sorunlar öne çıkmaya başlarken, özellikle metal üretiminde sağırlık ve parmak anomalileri, ofis çalışanları ve profesyonellerde ise; stres, baş ağrısı ve göz ile ilgili sorunlar başı çekiyor." Prof. Dr. Narman, kişilere iş ortamında ve özel hayatlarında sağlıklı olmalarına yönelik egzersiz yapmaları önerisini getiriyor. Tüm beden işçileri ve ofiste masa başı iş yapanlar için, egzersizin çok önemli olduğunu belirten Narman, iş ortamında ve iş dışındaki hayatında sağlıklı olmak isteyenlere şu tavsiyelerde bulunuyor: "Egzersiz öncesi kişinin bir bütün olarak ele alınması, kasların kuvveti ve kısalıkları saptanarak, bireye uygun egzersiz programı ayarlanması, istenilen faydaları sağlayabilir. Egzersize daima ısınma hareketleri yapılarak başlanmalı, sıklığı ve şiddeti bireylerin vereceği cevaba göre ayarlanmalı, iyileşme arttıkça, egzersiz frekansı da artırılmalıdır. Hiç bitmek bilmeyen ağrılar, ani bir tutulma, eğilip kalkamamak ve geceleri uykudan uyanmak... Bel ağrıları, her yaş ve her meslek grubundan pek çok kişiyi etkisi altına alıyor. Bu ağrılardan korunmak için, yaşam boyu düzenli egzersiz şart."